Pandemi tatil alışkanlığını değiştirdi

 “Tatil, sanıldığından daha büyük bir ihtiyaçtır”

2020 yılında hayatımıza giren Covid-19, dünya ekonomisinin bütün sektörlerine olduğu gibi turizm sektörüne de büyük bir darbe vurdu. Turistik işletmelerin kapalı kalması sadece tüketim ekonomisine değil aynı zamanda bu işletmelerde çalışan dünya genelindeki yüz milyonlarca insanın işsiz kalmasına neden oldu.
Ünlü bir otelde Gelirler Direktörü olarak görev yapan turizmci Hande Özfıratlı, turizm sektörünün son durumunu, pandemi sonrası olası gelişmeleri ve alınması gereken sosyal ve ekonomik önlemleri değerlendirdi.
Şüphesiz tatilin bir kültür ve insanoğlu için sanıldığından daha büyük bir ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Özfıratlı, “Bu ihtiyaç salgın dönemlerinde ertelenebilir ancak ortadan kalkmaz” diye konuştu.
“2021, ESKİ NORMAL İÇİN BİR GEÇİŞ DÖNEMİ”
Türkiye’nin 2021 turizm sezonunu koronavirüs pandemisinin gölgesinde açtığını, küresel çapta aşılama faaliyetlerinin de hız kazanması ile 2021 yılının eski normale dönüş için bir geçiş dönemi olarak konumlandığını dile getiren Özfıratlı, “İnsanların salgından sonra tatil anlayışları ve beklentilerinde farklılıklar yaşanmaya başlandı. Salgın öncesi tatil anlayışı kitle turizmi, deniz, kum, güneş, kaliteli yemekler gibi gözükürken, tatilciler pandemiyle birlikte özellikle izolasyonu sağlayabilecek olan daha az nüfuslu olan tatil beldelerini ve yörelerini tercih etmeye başladılar. Tesislerde artan maliyetlerin etkisiyle fiyat artışı yaşanmaya başlandı. Bunun yanı sıra; ulaşım tercihlerinde değişimler yaşandı. Tatil planı yapan tatilcilerin pandemi ile birlikte kendi araçlarıyla seyahat etmeyi tercih ettikleri gözlemlendi. Bu da otobüs ve uçak gibi ulaşım araçlarının daha arka planda kalmasına neden oldu” dedi.
“TATİL İNSAN HAYATI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
2021 sezonunda yarı turist denilen anlayışın ön plana çıkmaya başladığını, uzun süreli kontratlar dahilinde, tatilcilerin daha uzun konaklama eğilimine girdiğini dile getiren Özfıratlı, şunları söyledi:
“Bu eylem, tatil beldelerindeki sezonluk kiralık dairelerin fiyatlarında yüksek artışlara neden oldu. Sezonların süresi de bu süreçte değişti. Eskiden okulların tatil olduğu süre, turizm sezonu olarak nitelendirilirdi. Online eğitim ve toplantılar nedeniyle sezon da uzamış oldu. Fakat, kısıtlamalar nedeniyle otel dışındaki yerel paydaşlara bunun yansıması sınırlı kaldı. Çünkü tatilciler bu süreçte ağırlıklı olarak tesiste kaldı. Türkiye, krizlere daha çabuk tepki veren bir ülke. Türkiye pazar çeşitliliği sayesinde, bu tip krizlerde, her zaman yerine başka bir pazarı koyabilecek deneyime sahip. Covid-19’un yarattığı en önemli farkındalığın, tatilin insan hayatı için ne denli gerekli olduğu bilgisidir. Zira bu salgınla birlikte insanlar, turizme ne kadar bağımlı olduklarının farkına varmışlardır. Bu bağımlılık ve insanlarda oluşan farkındalığın turizm adına ne denli önemli olduğu yapılan yeni çalışmalarda ortaya koymuştur.”