Her olumsuz olayları kendi lehimize çevirmeye üstümüze yok.
Öyle ya,
O olayın ülkeye olumsuz yönü nasıl yansıyor kimse onu düşünmez.
2023 Haziran ayında yine bir seçim sattı olacak. Demokratik ülkelerde
Olsun ne var bunda! diyenler olabilir. Önce seçim zamanı sandık güvenliği tartışılmaya başlandı. Ne gariptir ki, bu hep muhalefet tarafından tartışılırken
İktidar hiçbir şekilde olaya muhatap bile olmuyor. Ne olmalı idi, durun ülkede sandıkların güvenliğinin teminatı iktidardır demesi gerekirdi.
Fakat 20 yıldır hiçbir şey böyle yapılmıyor, önce insanlar ayrıştırılıyor sonrası zaten bir düşman var ülkede her şeyi onunla bir tutan iktidar. Kendisi teflon tava gibi hiçbir şey üstüne yapışmıyor sanki.
Hatırlayın 2019 Belediye seçimlerinde Abdullah Öcalan’ın mektubu okundu bu ülkede. Sonrası dahada kötü, Terörist başının kardeşi televizyona çıkarıldı.
Neden yazıyorsun bunları diyenler için sazan kafalar hatırlayın diye.
Yıl 2015…
Hatırlayın bu ülkede 500 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Her yerde bombalar patladı cinayetler işlendi. O günün yetkilileri bombalar patladıkça oyumuz artıyor dedi.
Vay sizin batsın oyunuz! Ülke insanından dahamı önde gelir sizin oyunuz?
Yıl 2022…
Seçime 9 ay var ve dün yine Mersin Polis evi basıldı Bir polisimiz şehit oldu.
Ne hatırlatıyor bu bize? Düne kadar hiçbir olay yapmayan teröristler birden ülkeyi karıştıralım demiş! Peki onların çıkarı ne bu işte? Egemen güçlerin maşası olmak elbette ki bir çıkar sağlar onlara!…
Güç sahipleri veya koltuk sahipleri hiçbir daim güçlerini ve koltuklarını kaybetmek istemez. Bununda bir hesabı olacak tabi ki halka. Korkum o ki,
Bu ülke 2015 yılı gibi korku tüneline dönmez, önce ülkedeki halkın yaşam düzeyini yükselmek yerine kendi yaşam düzeyini yükseltmeye kalkanların artık sonu gelmeli. Kapitalist sistemin Dünya halkların nasıl ezildiklerini yaşıyoruz
Demem o ki,
Gün gelir hesabı sorulur bütün bunların.