Utan!

*

Bu ülkeyi yönetenler de  “Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır” demişti. Peki, küçücük bedenleri yakılmış, parçalanmış ya da tecavüze uğramış çocukların mesuliyeti kimde?

*

Sekiz yaşındaki Eylül’ün, üçbuçuk yaşındaki Leyla’nın hesabını kim verecek? Hani Adana’da vahşice katledilen 6 yaşındaki Gizem vardı; ne çabuk unuttuk değil mi onu?  Suçlu bulundu, adalete teslim edildi ve bitti öyle mi?

*

En büyük utancın tarihine geçecek haberleri izledik bir film izler gibi. Kamptaki 9 aylık bebeğe, dört yaşındaki, beş, altı yaşındaki çocuklara yapılan iğrençlikleri… Kadınlara reva görülenleri, en vahşi cinayetleri katliamları… Hani Ensar Vakfı’nın yurdunda ırzına geçilen çocuklar vardı. Bu iğrenç olayın sorumlusu da adalete teslim edildi ve bitti öyle mi? Adalet yerini buldu yani değil mi?

*

Bir ülkede çocukların payına topluca bir yurtta yanarak ölmek, henüz oyun çağına gelmeden tecavüz edilip öldürülmek, zorla evlendirilmek, babası, dedesi yaşındaki adamların imam nikahıyla koynuna sokulması düşüyorsa; milyon kere, sayısız kere lanet olsun!

*

Utan Türkiye utan! Kadın cinayeti, çocuk tecavüzü sanığı kim varsa adalate teslim edilmiş olsa da “rızası vardı” gibi aşağılık gerekçelerle ve ödül gibi cezalarla aklanıp paklanıyorsa kime yazıklar olsun!

*

Peki, TBMM’ye sunulan iyi hal indirimini kaldırmayı amaçlayan ve ‘Özgecan Yasası’ diye de adlandırılan teklif, neden iade edildi? Çocuk yaştakilere tecavüzlerle ilgili önergeler neden reddedildi? Bir bakın bakalım kim hangi gerekçeyle reddetti bunu?

Daha düne kadar tecavüz kurbanlarının tecavüzcüsüyle evlendirilmesi için yasa teklifi hazırlayan o yobaz, gericiliğin iliklerine kadar işlediği ahlak yoksunu, kişiliksiz, namussuzlar kimdi, hatırlayın lütfen. 

*

Bunca iğrençlik, pislik, Allahsızlık, kitapsızlık karşısında bizim bakanlarımız, “Bir kereden bir şey olmaz” diyorsa, başka bir bakanımız da olası tecavüzlere önlem amacıyla çocuklara çığlık atılmasının öğretilmesini öneriyorsa, kendine ilahiyatçı diyen pislikler altı yaşındaki çocukla evlenileceğini söylüyor, yetmedi senin diyanetin “öz kızına şehvet duy” diyorsa suçlu kim? “Kadın kahkaha atmasın”, “Nişanlı çiftler ele ele dolaşmasın” diyen, tecavüze uğrayan için, “O saatte sokakta ne işi vardı?” diyen o kafadır işte asıl suçlu. Ve bunların akıllara zarar o kadar çok savunmaları, saçma sapan açıklamaları var ki yazmakla bitmez.

* 

Senin öz evlatlarının ırzına geçilirken, gözünden sakındığın evladın yanarak ölürken, bakmaya kıyamadığın, nazar değmesin diye sokağa çıkmasından korktuğun, ayağına taş değse içini sızlatan çocuğun; işkenceyle öldürülecek ve köpeklerle aranıp bir tarlada cesedi bulunacak ya da bir göletin içinde cansız bedeni sana gösterilecek? Çocuğun daha çocuk olmadan tecavüze uğrayacak ama hep bir tek kişi sorumlu olacak öyle mi?

*

Gör bunları artık gör! Tanı bunları, kim olduklarını anla. Yıllar önce çocuk tacizcisi bir pislik köşe yazarı vardı. O ırkçı, şoven, küfürbaz gazetede “Bizim müslümanımız sizin kafirinizden iyidir. Biz elbet onu korayacağız” diye açık seçik tacizci, tecavüzcü pisliklerini korumuşlardı.

*

Artık kendine gel ve kavra bir şeyler. Bu yaşananlar, bu travmalar, bu razelet, bunca namussuzluk, ahlaksızlık, bu altüst oluşun sorumluları belli işte, yeter ki bakmakla kalma ve gör bunları!