Daha öncede
köşemde dile getirdim, sosyal bir devlette ihtiyaç olan mamuller ucuz olmak
zorunda. Ülkede bir sorun var, istediğin kadar dile getir ben istediğimi
yaparım hissi açığa çıkmış durumda. Bunun adına “kibir” diyorlar sanırım. Halk
için gelenler halk için yaptıklarının hep arkasında bir mazeret var.
Ülkedeki enflasyon
rakamlarını vaz geçtik artık! Kendi başına buyruk bir hükümet var ve her şeyi
milli irade sandığa yansıdı bize bu yetkiyi millet verdi deyip bir gecede garip
kanunlar çıkarıyor. Bunun bir örneğini mükerrer alınan Motorlu taşıtlar
vergisinde görebilirsiniz. Haydi muhafazakâr veya sağ düşünceyi anladık, onlar
için sert ve bunun adına önlem diyerek açıklarlar. Kendi pislettikleri masayı
halka toplatırlar!…
Ya, şu bizim
sosyal demokratlara ne diyeceğiz? Adana Türkiye’de en ucuz kent diye yıllarca
göç almış bir kentti. Yazık son yıllarda göç vermeye başlayan bir kent oldu.
Bunun sorumlusu elbette ki önce hükümet, sonrası Belediyeler. Dedim ya, herkes
“pislettikleri masayı halka toplatıyorlar” … sonrası malum dipte gezen
maaşlar ve tavan yapan mamuller. Zeydan Başkan daha önce yazdım, Adana daha
önce ulaşım, ekmek, su ücretleri olarak “beleşten biraz daha pahalı idi”. Şimdi
bakıyorum bu ihtiyaçlar halkın belini yerden kaldırmaz oldu. Anladık şimdi
diyeceksiniz ki, girdiler çok pahalı! anlıyorum anlamakta zorluk çeken biri
değilim Hükümet elinden geleni yapıyor sizi zor durumda bırakmak için fakat
lider, önder bu durumda ortaya çıkar ve halkını rahatlatır. Siz seçimlere az
bir süre kala neden hala Hadep aday çıkaracak mı, yok İyi parti aday çıkaracak mı
düşüncesindesiniz? Eğer siz halkınızın çıkarlarına sıra dışı şey yaparsanız kim
aday çıkarır ise çıkarsın, kazanırsınız. Unutmayın siz bir devrimci düşünceden
geliyorsunuz ve Devrimci her daim halkının çıkarları üzerine kurulu düşüncedir,
bunun için tarih halkı için canını veren Devrimcilerle doludur. Artık
mazeretlerin arkasına sığınmak bir Devrimciye yakışmaz. Tekrar ediyorum bu
sorun Adana Halkını içten içe kemiriyor. Adana’nın kenar diye hitap ettiğimiz
mahallelerinde bırakın bunu ödeyecek aileleri çocuklarına pabuç alamayacak
insanlar var kış geliyor kara, kara düşünmeye başladılar oradaki vatandaş.
Diyor ya
şarkıda,
Bir şeyler
yapmalı, o bir şey her şeyi değiştirmek anlamına gelir, yoksa hiçbir şey
yapmayan kişi olarak kalırsınız. Sizin için en zor dediğiniz Parti kongrelerinde
bitti nasılsa! Artık bu üç hizmete yönelmek elzemdir.
Yoksa
seçimlere çok az bir süre kaldı ve işiniz çok zor görünüyor, bırakın o sizi
avutan kamuoyu şirketlerini, onlara kim para verirse onu birinci çıkarıyorlar.
Eski
Devrimciler her daim halk için güne yenilmeyen çocuklardı, şimdi paranın esiri
olmuş tiplerden değillerdi. O kavram için insanlar geleceklerini verdiler, özne
sadece halktır gerisi teferruattır. Ne yapıp, edip bu üç hizmeti düşürmek
zorundasınız. Şimdi Fakat Meclis ne olacak demeyin bana? onlar halkın yararına
bir şeye hayır derlerse onları da duvar ilanları ile halka şikâyet etmek gerek,
yani top yekûn bu “ceberut sistem” arayışına karşı koymak gerek.
Benden söylemesi, ha unutuyordum Beni haksız yere
eleştirenler belki bu yazımdan sonra utanırlar. Ben Değişmem, değişirsem halkın
yararına konularda sadece değişirim