Adana Tabip Odası, Adana Eczacı Odası ve Adana Diş Hekimleri Odası işbirliğiyle hazırladığı, siyasilerin sağlık sistemine bakış açılarının masaya yatırılacağı ‘Siyasi Partilerin Sağlık Politikaları’ söyleşisi Adana Tabip Odası’nda düzenlendi.
Her ay siyasi partilerin sağlıktan sorumlu yetkililerini üyeleriyle buluşturacak olan Adana Tabip, Eczacı ve Diş Hekimleri Odası Yöneticileri söyleşilerinin ilkini Gelecek Partisi Sağlık Politikaları Başkanı Dr. Ayşe Güney, Sağlık Politikaları Başkan Yardımcıları Ecz. Hacı Mehmet Karataş ve Dt. Alper Alkan’ın katılımıyla gerçekleştirdi.
UZM. DR. MENTEŞ, “SAĞLIK SİSTEMİNDEN HASTALARDA DOKTORLARDA MEMNUN DEĞİL”
Adana Tabip Odası toplantı salonunda gerçekleştirilen‘Siyasi Partilerin Sağlık Politikaları’ söyleşisinin açılış konuşmasını yapan Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “Sağlık bileşenleri olarak siyasi partilerin günümüz sağlık sistemine bakış açılarını öğrenmek, sorunlarımızı tartışmak üzere böyle bir söyleşi düzenleme kararı aldık. Bu söyleşimizden başlayarak tüm partileri sırayla davet edip, sağlık sistemine bakış açılarını en üst seviyede ilk ağızdan dinleyeceğiz. Bizler de kendi düşüncelerimizi ve çözüm önerilerimizi sunacağız. Bugün sağlık sistemimiz gittikçe kötüye gitmektedir. Kışkırtılmış sağlık politikalarından sağlıkta şiddete, ilaç bulamamaktan genç hekimlerin yurt dışına gitmelerine kadar pek çok sorun mevcut. Telefon başında randevu alma kuyruklarından doktor bulamamaya ve tıp eğitiminin giderek bozulmasına kadar sorun yumağı haline geldik. Artık sağlık sisteminden ne hizmet alan hastalarımız ne de hekimlerimiz memnun değil.” dedi.
ECZ. YALBUZDAĞ, “GELECEĞE SAĞLIKLI BAKAMIYORUZ”
Yanlış ilaç politikaları yüzünden eczacıların para kazanamadıkları gibi ana sermayelerinin yüzde kırkını kaybettiklerini belirten Adana Eczacı Odası Başkanı Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ, konuşmasında “Bir sistem oluşturulurken o sistemin içerisindeki meslek kuruluşlarının görüşleri alınarak gelecekle ilgili projeksiyonlarının yapılması önem arz etmektedir. Vatandaşın en kolay ulaştığı sağlık danışmanı eczacılardır. Ama hiç ilgimiz olmadığı halde; doktor muayene ücreti, ilaç farkları, bulunmayan ilaçların muhatabı olarak halkın bütün eleştirisini alan, sinirini çeken bir meslek gurubuyuz. Piyasada bulunmayan ilacın sorumlusu eczacı mıdır? Sağlıktan tasarruf, ilaçtan tasarruf olmaz. Özellikle insandan tasarruf hiç olmaz. İlaca her zam gelişinde eczacının kazancı düşmektedir. Kur farkından dolayı ilaç firmaları Türkiye’ye ilaç vermemektedir. İlaçta dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız. İlaçta ve aşıda yerli sanayi mutlaka desteklenmelidir. Geleceğe sağlıklı bakabilmemiz için tüm siyasi partilerin sağlık politikalarını bu yönde düzenlemeleri elzemdir.” diye konuştu.
GELECEK PARTİSİ, “KENDİ İLACIMIZI, AŞIMIZI, TIBBÎ CİHAZIMIZI ÜRETECEĞİZ”
Gelecek Partisi Sağlık Politikaları Başkanı Dr. Ayşe Güney, Sağlık Politikaları Başkan Yardımcıları Ecz. Hacı Mehmet Karataş ve Dt. Alper Alkan, partilerinin sağlığa, ilaca ve sağlık çalışanlarına olan bakış açılarından söz ederek oluşturdukları ‘Sağlıkta Gelecek Modeli’ hakkında bilgi verdiler.
Gelecek Partisi olarak: Sağlığı ulusal ölçekli gelecek projeksiyonlarında stratejik bir güvenlik meselesi olarak ele alıyoruz. Sağlık Hizmetlerinin sunumunda temel ilkemiz: Anayasamız ve Uluslararası sözleşmeler çerçevesinde, toplumun tüm kesimlerine duyarlı ulaşılabilir, erişilebilir hak temelli sağlık hizmeti anlayışı olacaktır. Tıp etiğine uygun adalet anlayışı temelinde; bireylerin ihtiyaç duyduğu hizmete erişebilmesi ve bütçelemede hastalığı önleme, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon aşamalarının hiç birisini ihmal etmeksizin gerekli kaynakları ayıracak, hizmet sunumunda bölgeler arası dengesizlikleri gidereceğiz. Bireylerin kendi sağlıklarının sorumluluğunu alacak ve toplum sağlığına özen gösterecek şekilde sağlık okuryazarlığını artıracağız. Hasta haklarına özen göstereceğiz. Koruyucu, önleyici, tedavi edici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yüksek kalitede sunabilecek yeterli kaynakları tahsis edeceğiz. Riskleri ve Fırsatları öngörebilen büyük veri analizleri ve yapay zekâ uygulamaları ile sağlığı ve sağlık hizmetlerini geliştireceğiz. Etik değerler çerçevesinde yüksek bilgi ve teknolojiden faydalanacağız. Uluslararası rekabet gücüne sahip kendi ilacımızı, aşımızı, tıbbî cihazımızı üreteceğiz. Dünya çapında üretim denetleme ve onay yetkisine sahip Gıda ve İlaç Dairesi, Enfeksiyon ve Salgınlar Enstitüsü kuracağız, Hıfzıssıhha Enstitüsünü siyasetin etki edemeyeceği şekilde yeniden canlandıracağız.” dediler.