Sayın Kılıçdaroğlu, bu adamı siyasetin çöplüğüne atın!

admin

yalcin_s_1963@mynet.com

CHP’nin Tüzük Kurultayı’nda, “2 genel seçim kaybeden görevi bıraksın” önerisi reddedildi. Çünkü Genel başkanın çevresinin işine gelmezdi. Genel başkan adaylığı için gereken 127 imzanın yarı yarıya düşürülmesi ise doğru bir karardı. Deniz Baykal döneminde yüzde 20 olan imza koşulu, Kılıçdaroğlu döneminde önce yüzde 10’a son olarak da yüzde 5’e inmiş oldu.
*
Gençlik kotası yüzde 10’dan 20’ye çıktı. Bu da gayet güzel. Oysa Adana’da delege avcılarının belirlediği örgüt seçimlerinde neredeyse birçok il, ilçe örgütlerinde genç yok. Bakın, ana kademe yönetimlere Allah aşkına. Örneğin; Çukurova’da kadın kotasını çıkın, biri başkan 17 kişilik yönetimde genç var mı? Yok! Bir genç vardı ama onu da istifa ettirip Gençlik kolu başkanı yaptı muktedir…
*
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tüzük Kurultayı’nda önemli mesajlar verdi. “Delege avcılığıyla siyaset yapanın bu ülkeye faydası yoktur” sözü aslında o kadar önemli ki… Önemli ama iş işten geçmiş artık. Delege avcılarının belirlediği örgütlerle seçime gidecek CHP. Hem de kader seçimine…
*
Sayın Genel başkan; Adana il kongresinde kürsüye vura vura; “Delege peşinde olan bıraksın gitsin” dediniz ama siz daha kongrenin yapıldığı otelden 15 dakika mesafeli havaalanına varmadan delege avcıları ortalığı birbirine kattı.
*
Adana’nın ruh hastalarının, ahlaksız, Allahsız, kitapsız adamların insiyatifine teslim edilmesine göz yumdunuz. Daha dün, Genel başkan yardımcınız sessiz sedasız Adana’ya geldi ve gitti. Siz şimdi bilmiyor musunuz Allah aşkına, hangi kirli pazarlık için o buraya geldi.
*
Sayın Genel başkan, çok güzel konuştunuz. Özellikle şu sözlerinizin altına kim imza atmaz ki? “Davaya inanan insanların özelliği ben yarın ne olacağım kaygısı taşımayanlardır. ‘Milletvekilliğim garanti mi?’ diye söyleyenlerin dava insanı olmaya hakları da hukukları da yoktur. Dava insanı olanların mevkisi yoktur, makamı yoktur, yeri yoktur. Sen hiçbir şey olamazsın, senin bu partide yerin de yoktur kardeşim. Bireysel çıkar peşinde koşanların bu partide yeri yoktur.”
Peki düne kadar Ankara’da AKP’li eski başkanla iş yapan vekillerinize de kapıyı gösterecek misiniz?
*
Destan destan tarih yazılan Çanakkale’de sizin Adalet Kurultayı’nızda çay kahve dağıtıp bunu da “Çanakkale’de destan yazdık” diye kendini gazeteye haber yaptıran, asfalt dökülen yolda kurdele kestirip açılış yaptıran, altyapısız yeraltı çöp konteynırlarına tonla para akıtan, Kent Meydanı’nı rant meydanına çevirip defalarca projesini değiştiren, orada yaşayan garibanların evlerini başlarına yıkıp çaresiz bırakan belediye başkanınızın, bu parti de yeri olup olmayacağını hep birlikte göreceğiz.
*
Delege ağalarına belediye kesesinden usulsüz ve fahiş para ödeyen, etrafındakilerin villa ve rezidans sahibi olduğu, hakkında rüşvetten suç duyurusunda bulunulan o başkanınıza bakalım kapıyı mı göstereceksiniz, yoksa baş tacı mı yapacaksınız?
*
Bunca insan küstürüldü, ötelendi… İnsanlar sadece o başkana biat edip yandaşlık etmedi diye parti binalarından kovuldu.  Gençler, kadınlar birbirine düşürüldü. Adana, tarihi boyunca böyle bir ayrışma yaşamadı. Siyaset hiç bu kadar kirlenmedi, kirletilmedi. İş, aş vaadiyle insanları en hassas yerlerinden yakalayıp biat ettiren, gencini, yaşlısını,  kadınını, erkeğini mezata çıkaran bir anlayış görülmemişti ama bunu da gördük sonunda…
*
Delege seçimine müdahale et, yetmedi, kadın kolu, gençlik kolu, o da yetmedi, il, ilçe seçimine el at… Ayıptır, yazıktır günahtır! Genel Başkan şimdi müdahil oldu ama bu müdahale o onulmaz yarayı sarmaya yeter mi? Yetmez Sayın Kılıçdaroğlu yetmez! Bu adam gitmezse bu kavga bitmez! Bu kavga bitmezse de CHP Adana’da kayba, hüsrana mahkûmdur! Bunca utanca göz yuman siz iseniz, bu güne kadar bu adama sesinizi çıkarmadıysanız, Adana’nın bu hale gelmesinde siz de sorumluluk sahibisiniz. Öyleyse gereğini yapmak durumunda değil misiniz? Böyle adamları lütfen siyasetin çöplüğüne atın ki Adana kurtulsun!