Bakımlı
bir görünümün ilk kuralı, sağlıklı saçlar. Üstelik saç, sadece bakımlı ve güzel
görünmeyi sağlamıyor; vücudun vitamin-mineral dengesi ile hormonal yapısı
hakkında da ipuçlarını veriyor. Saç dökülmesi ise dermatoloji kliniklerine
başvuru nedenlerinin başında geliyor. Saç kaybının her yaştaki kadın ve erkeği
etkileyebilen bir durum olduğunu kaydeden Acıbadem
Adana Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Deniz Çetinkünar, “Saç dökülmesinin
tedavisi için doğru tanı koymak gerekir. Bunun için detaylı hikaye, fizik
muayene, laboratuvar tetkikleri ve deri gerekir ise biyopsisi yanında saçın
mikroskobik değerlendirilmesi önem taşır. Tedavinin kişiye özel planlanması
gerekir” diyor.
Tedavi
dökülmenin nedenine göre belirleniyor
Tıpta “alopesi”
olarak tanımlanan saç dökülmesi, başın tamamında ya da
bir bölümünde görülebiliyor. Saçlarda seyrelme ve incelme ya da uzama hızında
düşüş olarak kendini gösteren bu sorun, doğumsal olabileceği gibi sonradan da
gelişebiliyor. Günde 100 telden fazla saç dökülmesinin önemsenmesi gerektiğini
kaydeden Dr. Deniz Çetinkünar, dökülmenin başlıca nedenlerini “vitamin
eksiklikleri, sıkı diyet, ilaçlar, yüksek ateş, enfeksiyon, doğum sonrası ve
menopoz döneminde ortaya çıkan hormonal faktörler ile stres” olarak özetliyor.
Genel saç dökülmesi
veya ön bölgelerde açılma, tepede seyreklik şeklinde görülen erkek tipi
dökülmenin androjen hormonlara bağlı kalıtsal yatkınlıkla ilişkili bir bozukluk
olduğunu kaydeden Dr. Deniz Çetinkünar, “Saçkıran tipi dökülmede ise keskin
sınırlı, yamasal saç kaybı yaşanır. Altında sıklıkla psikolojik stres yatar.
Bir diğer stres kaynaklı saç dökülmesi trikotillomani yeni saç çekmeye bağlı
oluşan saç dökülmesidir” diye konuşuyor.
Türü ya da şiddeti
ne olursa olsun saç dökülmesinin tedavi planlamasından önce kan tetkikleri
yapılıyor. Bu sonuçlara göre altta yatan vitamin eksikliğinin giderilmesi,
hormonal bozuklukların ortadan kaldırılması, psikolojik destek sağlanması gibi
yolların işe yaradığını kaydeden Dr. Deniz Çetinkülar, şöyle devam ediyor:
“Tedavide, saçlı
deride mikrodolaşımın artmasını sağlayan solüsyon ve şampuanlar
kullanılabiliyor. İçeriğinde aminoasitler, E vitamini, pantenol içeren bu ürünlerin
yanı sıra jojoba yağı, badem yağı, buğday özütü gibi bitkisel ürünler
ansistatik, nem tutucu özellikleri ile işe yarayabiliyor.Vitamin ve aminoasit
kombinasyonları içeren multivitamintabletler de saç uzaması ve güçlenmesinde
etkili olabiliyor.”
Kök
hücre yöntemi de kullanılıyor