Uzman Diyetisyen Didem Yıldız Küçük konu hakkında bilgiler verdi.
Günümüzde obezite, sadece yetişkinleri değil, çocukları da tehdit eden küresel bir sağlık krizi haline gelmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün son verileri, bu durumun ciddiyetini gözler önüne sermektedir. Çocuklarda görülen obezite oranının %30’lara ulaşması ve önümüzdeki on yıl içinde %60’lara yükseleceği öngörüsü, toplum sağlığı açısından alarm verici bir tablo oluşturmaktadır.
Obezite, çocuklarda hipertansiyon başta olmak üzere birçok kronik sağlık sorununa zemin hazırlamaktadır. Bu durum, gelecek nesillerin sağlığını ciddi şekilde tehdit etmekte ve sağlık sistemleri üzerinde artan bir yük oluşturmaktadır. Özellikle çocukluk çağında başlayan obezitenin, yetişkinlik döneminde de devam etme eğiliminde olması, sorunun uzun vadeli etkilerini daha da kritik hale getirmektedir.
Bu küresel sağlık sorununun çözümü için, toplumsal farkındalığın artırılması ve erken dönemde müdahale stratejilerinin geliştirilmesi hayati önem taşımaktadır. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının teşvik edilmesi ve fiziksel aktivitenin artırılması gibi önleyici tedbirler, çocukluk çağı obezitesiyle mücadelede temel adımları oluşturmaktadır. Özellikle 6-7 yaş grubundaki çocuklarda, sebebi tam olarak belirlenemeyen primer hipertansiyon vakalarındaki artış dikkat çekicidir. Bu artışın en önemli nedenlerinden biri, çağımızın önemli sağlık sorunlarından olan obezitedir. Amerikan Kalp Derneği’nin 2014 verilerine göre, obez çocuklarda hipertansiyon görülme riski, normal kilodaki çocuklara kıyasla üç kat daha fazladır. Çocukluk döneminde tespit edilen hipertansiyon, erken teşhis ve müdahale ile kontrol altına alınabilir bir sağlık sorunudur. Erken teşhis, ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek kalp hastalıkları riskini ve buna bağlı ölüm oranlarını önemli ölçüde azaltmaktadır. Bu nedenle, düzenli sağlık kontrolleri ve yaşam tarzı değişiklikleri büyük önem taşımaktadır.
Günümüzde çocukluk çağı obezitesi ve hipertansiyon arasındaki ilişki, pediatrik sağlık alanında giderek artan bir endişe kaynağı haline gelmiştir. Vücut Kitle İndeksi (VKİ), vücut ağırlığının boyun karesine oranlanmasıyla elde edilen ve obeziteyi değerlendirmede kullanılan önemli bir ölçüttür. 2006 yılında The Journal of Pediatrics’te yayımlanan araştırma, 2-18 yaş arası çocuklarda VKİ artışının tansiyon yüksekliğiyle doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Amerikan Pediatri Akademisi’nin tespitlerine göre, yalnızca obezite değil, modern yaşamın getirdiği birtakım olumsuz alışkanlıklar da çocukluk çağı hipertansiyonuna zemin hazırlamaktadır. Bu faktörler arasında sağlıksız beslenme alışkanlıkları, işlenmiş gıdaların aşırı tüketimi, fiziksel aktivite eksikliği ve artan stres düzeyleri yer almaktadır. Hipertansiyonu Durdurma Diyeti (DASH) Diyeti Nedir ? DASH (Dietary Approaches to Stop Hypertension) Diyeti, 1990’dan beri hipertansiyonun ilaçsız tedavisinde kullanılan etkili bir beslenme yaklaşımıdır. Nutrients Dergisi’nin 2024 yılındaki yayınına göre, bu modelin hipertansiyon kontrolünde halen en etkili diyet yöntemi olduğunu doğrulamaktadır. Hollanda’da 5-7 yaş arası 1068 çocuk üzerinde yapılan kapsamlı bir araştırma, DASH Diyeti’ne uyumun kan basıncı üzerindeki olumlu etkilerini net bir şekilde ortaya koymuştur. Journal of Human Nutrition and Dietetics’te yayınlanan çalışmalar, bu diyetin sağlıklı kilo kaybı sağlayarak tansiyonu düşürdüğünü göstermiş, Nutrients Dergisi de “Ağırlık Kaybı + DASH Diyeti = Kalıcı Beslenme Davranışı” modelinin hipertansiyon tedavisinde etkili olduğunu vurgulamıştır. Bu bilimsel veriler ışığında, DASH Diyeti, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda hipertansiyonun kontrolünde ve önlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Dash Diyetinde Neler Yasak ? DASH diyeti, sağlıklı beslenme düzeninin temelini oluşturan ve özellikle sodyum alımını kontrol altında tutmayı hedefleyen önemli bir beslenme yaklaşımıdır. Bu diyet programında, günlük sodyum alımının sınırlandırılması ve işlenmiş gıdalardan uzak durulması büyük önem taşımaktadır. Özellikle hazır gıdalar, işlenmiş et ürünleri, turşular, paketli atıştırmalıklar ve gazlı içecekler gibi yüksek sodyum içeren besinlerin tüketimi yasaklanmıştır. Çocuklar için yaş gruplarına göre belirlenen sodyum limitleri (4-8 yaş için 1200 mg, 8-14 yaş için 1500 mg) dikkatle takip edilmeli ve günlük beslenme düzeni buna göre planlanmalıdır. Ayrıca, basit şeker içeren gıdalar, beyaz unlu mamüller ve hazır tatlılar gibi rafine karbonhidratların da diyetten çıkarılması gerekmektedir. Bu kısıtlamalar, hem sağlıklı bir yaşam tarzının sürdürülmesine hem de kan basıncının kontrol altında tutulmasına yardımcı olmaktadır. DASH Diyeti’nde tüketilmemesi gereken yiyecekler: • İşlenmiş et ve et ürünleri (sucuk, salam, sosis vb.)• Paketlenmiş hazır ürünler• Sodyum oranı yüksek maden suları• Hazır içecekler• Turşular, hazır soslar• Fast food ürünleri• Gazlı içecekler• Basit şeker içeren şekerli gıdalar, beyaz undan hamur işleri, hazır tatlılar, börekler DASH Diyeti menüsünde neler yer almaktadır ? – Tam tahıllı yiyecekler
– Süt ve süt ürünleri
– Yağlı tohumlar
– Kümes hayvanları (Tavuk ve hindi eti)- Balık
– Yumurta
– Meyveler
– Çiğ ve pişmiş sebzeler