Konuyu
trafik kazasına veya cinnet geççirip eline samuray kılıcı alıp masum bir kızı öldüren şerefsizin fiiline benzettik.
Olay anını
şöyle bir hayalinize
getirin, yoldan geççerken olmuş bu olay
ve ambulans gelene kadar ilk müdahile size düşmüş. Ne yaparsınız?
şimdi kan
nereden geliyorsa oraya tampon yaparım diyebilirsiniz, Fakat, o kadar çok darbe var ki, her yer kan revan
misali, nereye müdahile edeceğinizi
şaşırmışsınız.
Türkiye aynen böyle durumda…
Ekonomi
şartları vatandaşı ne yapacağını şaşırtmış durumda, oraya tampon yapım derken
her yerden sağanak yağış misali her yerden zam geliyor. Gelir belli aybaşını
zar- zor getiren vatandaş nasıl yetiririm diye cambazlık yapıyor.
Ekmek
aslanın ağzında misali bunalıma girenler, intihar edenler ve başkaları
tarafından katledilenler.
Sonrası
malum…
Her gün yeni bomba haberle sarsılan Ülke, bir gün şehit yakınına küfür eden vekil, şehit yakının liderlere
ver yansın etmesi, Kıbrıs’a kumar oynamaya giden dolar cinsinden para
kaybedenlerin sonrasında “fakir edebiyatı” ile vatandaşı kandırdığı bir ülke olduk!
Şimdi siz
karar verin, nereye tampon yapacağız?
Bir yerine ülkenin kan akmasını durdurayım derken
diğer taraftan kan fışkırıyor. Malum atasözleri var, “Bal tutan, parmağını
yalar”.
Bir
taraftan kanayan yaraya mendil saran vatandaş, bir yanda cebini dolduran bu
kanın sebebi olan siyasetçiler var.
Önemli olan kana mendil
sarmaya gelecek olayları engellemek, “yoksa sen indir paraları” sonra “fakir
edebiyatı” ile halkı kandırmak değildir.
İşin garip
tarafı, Deli Çavuşa yakalanan bir
dolu sosyal Demokrat siyasetçide var. Demek oluyor ki; bu ülke de numara yapılıyor, sadece halkın gazını almak için konuşuyor bir dolu politikacı.
Para benim
istediğimi yaparım! Demek yok, bir defa kumar ülke de suç her ne kadar başka ülke de yaptım! Ora da suç değil, desende fark etmez, suça meğillisin demek.
Şimdi,
O kadar çok kanayan yara var ki, nereye tampon
yapacağımızı şaşırdık.