Hoşgeldiniz  
ads

İzdiham yaratan panelde “umut” vurgusu

admin | 27 Mayıs 2019 | Alt Manşet, Ekonomi, Genel, Gündem, Manşet, Son Dakika, Sürmanşet, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+

ADANA – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Örgütü’nün düzenlediği, moderatörlüğünü Av.Erdal Yıldırım’ın yaptığı, gazeteciler Şirin Payzın, Deniz Zeyrek ve Levent Gültekin’in konuşmacı olduğu “Her şey çok güzel olacak ama nasıl?” konulu panel Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Adeta izdihamın yaşandığı panelde, izleyiciler salona sığmayınca, diğer salon açıldı, bir çok Adanalı paneli taburelerde oturarak ve ayakta izledi.

“TAM BİR DAYANIŞMA SERGİLEMEK MUTLAK BİR GEREK”

Adana Milletvekilleri Ayhan Barut, Orhan Sümer, Müzeyyen Şevkin, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay’ın da katıldığı panelin açış konuşmasını CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi yaptı. Türkiye’nin tek adam rejiminin bütün hoyratlığı ve ilkelliği ile kuşatma altında olduğunu belirten Çelebi, “Her şeyin çok güzel olabilmesi için bütün demokrasi güçlerinin olanca samimiyeti ve kararlığıyla tam bir dayanışma sergilemesi mutlak bir gerekliliktir” dedi.

“TEK ADAM REJİMLERİ HEP DEMOKRASİ GÜÇLERİNE VE HALKIN MUHALEFETİNİ YENİLMİŞTİR”

Tek adam rejimlerinde yurtsever politikalara, barışçıl bir dış politikaya, yargı bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne, laik eğitim düzenine yer olmadığının altını çizen Çelebi, “Dünyanın hiçbir şehrinde tek adam rejimleri ayakta kalamamış en sonunda demokrasi güçlerine ve halkın muhalefetine yenilmişlerdir. Buradan yola çıkarak bizler umudu, sevgiyi, cesareti, özgürlüğü, eşitliği, hakkı, hukuku, adaleti, mücadeleyi ve zaferi çoğaltacağız” diye konuştu.

KARALAR: OLMAZI OLDURDUK

Türkiye’nin yeni bir sürece doğru gittiğini belirten Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Hepimiz çok mutluyuz, olmazı oldurduk. ‘Olmuyor kardeşim, olmayacak bu iş. Biz sahada kazansak, sandıktan çıksak bile çıkartmazlar, alırlar elimizden seçimi’ diyordu herkes. ‘Bizim oylarımızı koruyamıyorsunuz, bundan sonra size oy vermeyeceğiz, oy vermeye gitmeyeceğiz’ sesleri yükselir gibi oluyordu. Tam da herkesin umudunu yitirdiği, umutsuzluğa sevk olduğu, ‘artık bu iş olmayacak’ dediği bir ortamda hep birlikte büyük bir iş başardık” şeklinde konuştu.

“TEKRAR DİRENME, MÜCADELE ETME, KAZANMA ARZUSUNU KAZANDIK”

Toplumda oluşan umudun önemine vurgu yapan Karalar, “Biz evet seçildik ve belediye başkanı olduk ama aslında giden, yitirilen umudun, umutsuzluğun derbeder edilip, yeniden umuda dönüşmesini sağlamak, insanlara tekrar umut vermek her şeyin üstünde ve her şeyin önünde. Bizim  tekrar umudumuz oldu. Biz tekrar direnme, mücadele etme, kazanma arzusunu kazandık. Hiç merak etmeyin bu arzu kararlılık İstanbul’u bize bir kez daha kazandıracak. Hiç endişe etmeyin” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’YE UMUT VEREN SLOGAN

 “Her şey çok güzel olacak” sloganının Türkiye’nin dört bir yanına umut verdiğini aktaran Gazeteci Şirin Payzın, bu sloganın CHP’ye oy veren ve vermeyen ancak gerçekten bir mücadele ortaya koyup,  ülkenin, kendisinin ve çocuklarının geleceği için mücadele etmek gerektiğine inananlar için çok büyük bir motivasyon olduğunu vurguladı.

“SLOGANIN İÇİ DOLDURULABİLİRSE GÜZEL BİR ŞEYE DÖNÜŞÜR”

“Her şey çok güzel olacak” sloganının içi doldurulabilirse güzel bir şeye dönüşebileceğini dile getiren Payzın, “24 Haziran sabahı, ‘Nasıl bir Türkiye’ye uyanmak istiyoruz’ bütün bileşenler olarak buna odaklanmak gerek diye düşünüyorum. Çünkü her şeyin güzel olabilmesi için öncelikle her şeyin yeni baştan sorgulanabilmesi gerekiyor. Bugün eğer yeni bir adım atılıyorsa ve umudun adı muhalefet adına Ekrem İmamoğlu’ysa ve ‘Her şey güzel olacak’ da bunun sloganıysa artık mühim olan yerel seçimlerin kazanılması değil, bundan sonraki süreçte herkes üstüne düşeni nasıl yapacak? Bu ülkeyi ülke yapan bütün etnik, dini, farklı kimliklerde olan bütün insanların, bütün renkleriyle, farklı sesleriyle nasıl aynı potada buluşacağız, nasıl farklı bir hikaye yazacağız buna odaklanmamız gerekiyor. Çünkü sadece kendimizi bir umut uğruna ‘her şey güzel olacak’ sloganıyla sınırlar, buna hapsedersek eğer; 24 Haziranda başka bir sonuç alınırsa, eğer 24 Haziranda iyi bir sonuç alınırsa 25 haziranın nasıl olacağını hayal etmekten kendimizi alıkoymuş olacağız” dedi.

RAKAMLARLA TÜRKİYE’NİN GELDİĞİ NOKTA

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılındaki ekonomik verilerle bugünü karşılaştıran Gazeteci Deniz Zeyrek, çarpıcı rakamları izleyicilerle paylaştı. 2002’den 2019’da gıda fiyatlarının yüzde 407, konut fiyatlarının yüzde 432, ulaştırma masraflarının yüzde 390 arttığını, Türkiye’nin enflasyon yüksekliği sıralamasında yaklaşık 200 ülke arasında 64.sıraya yükseldiğini ifade eden Zeyrek, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yazar kasaların atıldığı 2001 yılında yüzde 11,7 olan işsizlik oranının bugün resmi rakamlara göre yüzde 14,7’ye ulaştığını, işsiz sayısının 2,2 milyondan 5 milyona çıktığını, her yüz gençten 30’unun işsiz olduğunu, 16 milyon kişinin açlık sınırı altında, 48 milyon kişinin de yoksulluk sınırı altında yaşadığını, 0,67 lira olan dolar kurunun ise bugün 6,1 liraya yükseldiğini vurguladı.

“YENİ BİR BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI ORTAYA KOYMAK GEREKİYOR”

1989 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerle 31 Mart seçimlerini de karşılaştıran Zeyrek, “Bugün elde edilen seçim sonucu 1989’dan daha iyi. Türkiye ekonomisini yüzde 65’ini, Türkiye nüfusunun yarısına yakının CHP’li başkanların yöneteceğini görüyorsunuz. Dolayısıyla CHP’li başkanlara çok büyük bir sorumluluk düşüyor. O sorumluluk da mevcudu korumak, yolsuzluğa bulaşmamak filan değil. Yeni bir belediyecilik anlayışı ortaya koymak, insanların hayatına dokunmak. Dünya ve toplum değişiyor, bilim farklı olanaklar sunuyor. Bunları yakalamamız lazım. İnsanların ihtiyaç hiyerarşilerini iyi analiz etmemiz ve onlara göre bir takım hizmetleri ortaya koymamız lazım. Ben vatandaş olarak bu ihtiyaçların belediyeler tarafından karşılanmasına bekliyorum” diye konuştu.

“TOPLUM YENİ BİR SİYASET İSTEDİĞİNİ GÖSTERDİ”

Seçim sonuçlarını, “Toplum yeni bir siyaset istediğini gösterdi” diyerek değerlendiren Yazar Levent Gültekin, 31 Mart seçimlerinde önemli olanın adayın kimliğinin değil, insanların yaşamına inancına saygı duyup, onlarla duygusal bağ kurulabilmesi olduğunu kaydetti. Bunu başaran adayların seçimi kazandığına dile getiren Gültekin, toplumun giderek iki sınıfa ayrıldığını vurguladı.

“YENİ BİR ‘BİZ’ OLUŞUYOR”

Gültekin, “Demokrasiden, dürüstlükten, saygıdan, nezaketten, dostluktan, kardeşlikten yana olanlar bir de “biz biz” diye kendini bir mahallenin mensubu görüp, oranın kazanmasını, ülkenin yönetiminde onların olmasını, belediyeleri onların yönetmesini isteyen bir kesim var. Ben niye umutluyum?

Yeni bir ‘biz’ oluşuyor.  Eskiden herkesin ‘biz’i kendineydi. Bu seçim bize herkesin mutlu olabileceği bir siyaset anlayışının inşa edilebileceğini gösterdi. Bunun mimarı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Kemal bey kendisine yöneltilen bütün eleştirilere, sosyal medyada bir grup azgın azınlığın itirazlarına rağmen her ilde toplumun oy verebileceği farklı kesimlerden insanları aday gösterdi. Bu önemli bir başarıydı” ifadelerini kullandı.

“EN BÜYÜK KAZANIM UMUDUN DİRİLMİŞ OLMASIDIR”

“Yeni bir biz yaratırsak her şey güzel olacak” diyerek sözlerini sürdüren Gültekin, paneli izlemeye gelen kalabalığın önemine işaret ederek şöyle konuştu:

“Ben bu seçimlerdeki en büyük kazanımı ‘umudun dirilmiş olmasıdır’ diyorum. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle 31 Mart seçimleri arasında çok gittim şehirlere. Yazılarımızın okunması, izlenme oranlarımız düştü. Konferans salonlarındaki sayı düştü. Çünkü ölü toprağı geldi. Şimdi ne oldu. Toplumda ‘Galiba biz bir şey yapabiliriz’ duygusu oluştu. Bence Adana’yı Ankara’yı, İstanbul’u kazanmaktan çok daha kıymetlidir bu.” 

724 Kez Görüntülendi.
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

© 2017 Gerçek Adana Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.