Şimdi soru
şu yerel mi, ulusal mı?
Fark eder
mi?
Gazeteci dediğin zaten muhalif değil mi, ya da
sorgulayan değil mi?
O daha
öncedeydi sözü hemen ardından gelen cevaptır.
Gerçi
önceden olan o kadar olay var ki, şimdi dejenere olan.
Şimdi,
Seçimle
gelen “muhafazakâr ve dine dayalı partiler hiçbir daim seçimle gitmemiş”!… Neden
basit, Demokrasi düşünceleri sadece kendi çıkarları yerine gelene kadardır.
Şimdi onlar kendi çıkarlarını yerine getiriyor, peki ülkenin sorunlarını veya
yanlış olan bir şeyi ortaya döken Gazeteci neden görevini yapmaz? Cevap basit,
ya çıkarları uğruna bazı kendine olumlu hareketler sağlıyor çıkar gurupları, ya
da hükümetten. Ya da korkuyorlar!.
İşin
kolayını tercih ediyorlar…
Olabilir
insani bir olaydır, korku, çocukları var, eşi var, ailesi var anlarım, fakat
para unsuru ile kendine çıkar sağlayan Gazeteci yatağa başını koyduğunda ne
düşünür diye çok kereler düşünmüşümdür. Tamam anladım bütün bunların diyeti var
konu zor görünebilir. Neden sadece Muhalefeti veya onun üyelerini hedef
alıyorsun onu anlayamadım?
Neden basit
sanırım, Muhalefette devlet gücü veya kolluk kuvvetlerin gücü yok, yani
muhalefeti daha zararsız bilip ona saldırmak daha kolay olduğunu düşünür kurnaz
kardeşim.
Halbuki
meslek hayatında en kahramanca bazı şeyler kazanacağını bilmeden kolayı
seçmektir bu.
Gerçi bazendi
karakter meselesidir bu, kolay olanı seçmek ve daha kazançlı olan onun için daha
kolay olanıdır, neden çaba sarf etsin ki!…
Gazetecilikte
kolay değil zor seçilir, neden basit, halk için yaptığın her şey senin meslek
adabındır. Gazeteci dediğin korkmaz öznesi halktır ve sıcak yatak gazeteciliği
işin kolayıdır, önemli olan bu meslek için zor olandır.
Sadece
tehlike yok diye muhalefete muhalefet yapmak adamlık değildir. Meslek dediğimiz son yıllarda müthiş şekilde
erozyona uğradı bu erozyon halkın doğru haber alma hakkını yanlış haber alma
şekline bırakmıştır. Sadece gazetecilik değildir anlatmak istediğim, bir ülkede
neye elini atsan elinde kalıyorsa sorun büyük demektir.