HOLLANDA DIŞ TİCARET BAKANI VE TÜRK İŞ DÜNYASI BİR ARAYA GELİYOR
admin | 09 Aralık 2024 | Alt Manşet, Dünya, Ekonomi, Genel, Gündem, Manşet, Son Dakika, Sürmanşet, Tüm Manşetler, Yerel Haberler
A-
A+
Hollanda Girişimcilik Ajansı (RVO), Hollanda Dışişleri Bakanlığı, Ankara’daki Hollanda Büyükelçiliği, İstanbul’daki Başkonsolosluk ve ilgili sektör kuruluşları ile işbirliği içinde Türkiye’ye bir ticaret seyehati düzenliyor.
Bu heyete ayrıca Dış Ticaret ve Kalkınma Yardımı Bakanı Reinette Klever ile VNO-NCW Başkanı Ingrid Thijsen de katılıyor. Ingrid Thijsen aynı zamanda ticaret heyetinin lideri olarak görev yapıyor.
İstanbul, Gebze ve Bursa gibi önemli ekonomik merkezlerde gerçekleştirilecek bu ziyaret, iki ülke arasındaki ekonomik bağları güçlendirmeyi ve sürdürülebilir işbirliklerini artırmayı hedefliyor. Programın odağında, döngüsel ekonomi, ileri teknoloji ve imalat sanayi gibi stratejik sektörler yer alıyor.
Hollanda, Türkiye’yi hem coğrafi hem de ekonomik olarak güçlü bir ortak olarak görüyor. Türkiye’nin 100 milyonluk nüfusu, 1.100 milyar dolarlık gayrisafi yurtiçi hasılası ve Avrupa ile Orta Doğu’yu birleştiren stratejik konumu, bu işbirliğini cazip kılan faktörlerden bazıları. Ayrıca, Hollanda, Türkiye’de 3.000’den fazla şirketiyle en büyük yabancı yatırımcı konumunda bulunuyor.
Programın Sağlayacağı Faydalar
Bu ekonomik misyon, sadece iki ülkenin ticaret hacmini artırmayı değil, aynı zamanda uzun vadeli işbirliklerine kapı aralamayı hedefliyor.
İşte programın sağlayabileceği başlıca faydalar:
Hollanda’nın döngüsel ekonomi alanındaki uzmanlığı, Türkiye’nin büyüyen üretim ekonomisi için büyük bir potansiyel taşıyor.
Hollandalı firmalar, Türkiye’de atık plastiklerin yeniden değerlendirilmesi için yeni teknolojiler sunabilir. Bu, hem çevresel hem de ekonomik faydalar sağlayabilir.
Türkiye’deki kentsel dönüşüm projelerinde, Hollanda’nın çevre dostu inşaat teknolojilerinden faydalanılabilir.
Türkiye’nin güçlü imalat altyapısı, Hollanda’nın dijital teknolojileriyle birleşerek daha yüksek katma değerli ürünlerin ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Elektrikli araç komponentleri ve otonom araç teknolojileri, Türk otomotiv sektörüne önemli bir destek sunabilir.
Türk ve Hollandalı şirketler birlikte çalışarak daha verimli ve sürdürülebilir üretim süreçleri geliştirebilir.
Türkiye’nin coğrafi avantajları, Hollanda şirketlerinin Avrupa, Orta Doğu ve Asya pazarlarına daha kolay erişim sağlamasına olanak tanıyor. Türk şirketleri ise Hollanda üzerinden Avrupa’nın merkezine daha etkili bir şekilde ulaşabilir.
Programın özellikle kadın girişimcileri teşvik etmesi, iş dünyasında cinsiyet eşitliğini desteklemeyi amaçlıyor. Bu, hem Türk hem de Hollandalı kadın liderlerin iş dünyasında daha etkin bir rol almasını sağlayabilir.
Hollanda-Türkiye işbirliği birçok somut projeye dönüşme potansiyeli taşıyor:
Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeli, Hollanda’nın yenilenebilir enerji uzmanlığı ile birleşerek büyük ölçekli projeler yaratabilir.
Hollandalı tarım teknolojileri şirketleri, Türkiye’de daha az su ve enerji kullanarak daha verimli tarım uygulamaları geliştirebilir.
Türkiye’nin sanayi altyapısı, Hollanda’nın yapay zeka ve dijitalleşme konusundaki tecrübesiyle modernize edilebilir.”
Hollanda Dış Ticaret Bakanı’nın katılımı, bu misyonun sadece ticari değil, aynı zamanda diplomatik olarak da önemli bir girişim olduğunu gösteriyor. Türk ve Hollandalı firmalar, bakanlar ve iş dünyası liderlerinin desteğiyle daha yüksek düzeyde güven ve görünürlük elde edebilir. Ayrıca, yapılacak anlaşmalar ve işbirlikleri, iki ülke arasındaki ekonomik bağları daha sağlam temellere oturtacak.
Program, Türk iş dünyasına da büyük fırsatlar sunuyor. Döngüsel ekonomi ve ileri teknoloji alanlarında Hollanda ile işbirliği yapan firmalar, Avrupa’daki yeşil dönüşüm sürecine dahil olabilir ve uluslararası pazar erişimini artırabilir. Türk firmalarının, bu misyonu sadece Hollandalı şirketler için değil, Türkiye için de stratejik bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekiyor.