Her Biri Övülmeyi Hak Ediyor
Yazıyı kaleme alırken kadrolu okuyucu arkadaşım, Hayırdır Süleyman, bu gün Bonkör günün demezmi.
Hani hep eleştiri özelliğimiz varya, ama… Bilmez ki arkadaşım, “ben iyiyi över, kötüyü döver, güzeli sever, Çirkini yerin dibine sokar” bir özelliğim vardır yazı yazarken.
Konu malum,
24 Haziran seçimlerinde Aday gösterilen veya gösterilmeyen Milletvekili adayları.
Aslında her biri ayrı bir değer, ama… bazen bazı isimleri çok yakından tanıyınca kelimeleri yazıya dökmek kolay olmuyor.
Birine haksızlık yapmamak, diğerine haksız övgü yapmamak için kılı, kırk yarmak gerek.
Mutlaka bu yazacaklarım AKP ve MHP’de yazılmayan adaylar içinde geçerli, ama, onlar ortada görünmedikleri için fikir beyan etmek haksızlık olur.
Aslında, CHP’de Adaylar listesi ilk Basına sızdığında çok kişinin şaşırdığı isimler oldu, yada, yazılmayanlar üzerinde çok konuşuldu.
Yazılmayanlardan başlayacak olursak doğru bir yazı şekli olur diye düşünüyorum.
Övgü dedik, düşünün 3,5 yıl Vekillik yapmışsınız ve bir çok organizasyonda bulunup, herkesin derdine bire bir koşturup evini barkınızı bir kenara bırakıp halka koşmuşsunuz, ama… sonrası tam bir şaşkınlık, İbrahim Özdiş’den bahsediyorum.
Kaç kez Biber gazı yediğini, kaç kez bir Danışmanı polis içeri almadığında o polisle kendi danışmanı olmamasına rağmen nasıl tartıştığını ben dün gibi hatırlıyorum.
Çok konuştuk telefonda, sağlık olsun diyor, ve şu an Muharrem İnce’nin seçim çalışmalarına katılıyor, yani, küsmek yok, Yola devam diyor, yeterki bu düzen yıkılsın diyor ve ekliyor; Partimin emrindeyim diyecek kadarda alçak gönüllü.
Zülfükar İnönü Tümer, Beyefendi kimliğinin yanına her daim her yerde olması, polemiklere girmeden yazılmamasına rağmen şu an bile İl başkanlığıyla Kordineli çalışıp Partime nasıl yararlı olabilirim? diye düşünen bir siyasetci.
Elif Doğan Türkmen aslında yaptığı tek hata, onun siyasi hayatını bitirdi, ama… oda tekrar vekilmiş gibi 24 Haziran çalışmalarına katılıyor.
Bir diğer Beyefendi Aydın Uslupehlivan, aslında içlerinde en şanssız olanı o, sağlık bu, ne zaman başınıza ne gelecek kimse bilemiyebilir, sağlık sorunları onu siyasetten uzaklaştırdı, ama… hala 24 Haziran sonrası partime ne kazandırırım peşinde.
Küçük bir Biyografi çizdim, demek oluyor ki; bunların her biri övülmeyi hak ediyor, yani arkadaşımın dediği gibi “Bonkör” günümde değilim.
Yani,
Bizde çok meşhur olan bir şey vardır, “Küstüm oynamıyorum”, yada, zengin çocuk şımarıklığı “topumu alıp giderim” demiyorlar ve çalışmaya devam ediyor.
Bu parti daha önce çok ihanetler gördü, listeye yazılmadı diye başka partiye çalışanımı ararsın, yada Bağımsız belediye Başkan adayı olup partiye ne kadar zarar veririmi görmedik, bir daha partinin yolunu unutan emelilik parasını yemekle meşgul vekillerimi dersin, herkes aslında onları çok iyi biliyor.
Ya birde, kazanması en yüksek olupta 12 tane araba giydiren ve çalışmalara hemen başlayan Orhan Sümere ne demeli, bazı zamanlar benimde eleştirdiğim bir siyasetçi idi, ama, bazen insan olumsuzluğu olumluya çeviriyorsa önemli olan budur, ben buna bakarım.
24 Haziran çok önemli bir yol kavşağı, önemli olan hangi dönemece döneceğine insanlar karar verecek, ama… o dönemecin ne kadar doğrumu, yanlış olduğunu sonradan anlayacak insanlar.
İnsanlara halisinasyon gösteriyorlar karşındaki çölü, bir vaha gibi göstermek yanılgıdan başka bir şey değildir, bu nedenle yazılanıda, yazılmayanıda üstüne düşeni çok iyi yapıyor, bundan dolayı listeye giremeyen her bir vekile buradan iyi ki varsınız, iyiki sizi tanıma şerefine layık olmuşum, yolunuz açık olsun, ama, Sosyal Demokratların sizle işi bitmedi, daha çok hizmet var sizin yapacağınız.