Götüren götürene!

Hemen  her geçen gün yine patladı, patlayan ne midir? Üç kağıt işi…
Adına kripto para diyorlar, ortada para, mara yok sadece sanal alemde adı var, bazen iniyor bazen çıkıyor.
Tam bir saadet zinciri, bak buda bir yerden tanıdık geliyor değil mi?
Akıllanmayan beyinlere kazık soksan akıllanmaz.
Ülkede en büyük üç kağıtçı zamanın sülün Osmanı, köprüyü satmıştı!
Gerçi sonrada bayağı üç kağıtçılar oldu, mesela Selçuk parsadan, o günün Başbakanını dolandırmıştı! Söylemi tam bir düşündürücü, o halktan ben ondan çaldım demiş.
Yani herkes bir yerlerden araklıyor, mesele tamda budur.
Askerlik yapanlar bilir, kaybolan Her şey hırsızlık değildi yer değiştirdi derlerdi.
Birkaç gün önce bu kripto meselesinde, thodex isimli şirket 2 milyar dolar araklayıp tüydü yine. Yine genç bir zeka, zeka dedim de iyiye çalışmayan zekalar çabuk köşe dönmece devrinin mezunları bunlar. Faruk Fatih Özer, şirket sahibi, her ne hikmetse tüydükten sonra kırmızı bülten çıkmış. Giden gelseydi rahmetli nenem gelirdi.
Birde şu tosuncuk vardı, çiftlik Bank diye Bi şey icat etmiş, internetten sanal inek alıyorsun, sonra ineğin doğurdu paran şu kadar oldu deyip kar payı veriyorlardı, faiz değil ha!
Sonra bir anlaşıldı ki tosuncuk Mehmet Aydın sütleri dağıtıp kaçmış meğer inekler ölmüş.
Götüren, götürene derken thodex 2 milyar, tosuncuk 1.5 milyar dolar götürmüş, hadi sizde iyisiniz vatandaş, soğanı, patatesi götürdünüz güle, güle yiyin.
Şimdi,
Merkez Bankasına soruyorlar, 128 milyar nereye gitti diye, yahu sen ne zaman paranın hesabını sordun ki, bunu soruyorsun otur soğanı patatesini ye.
Bak, ülke birlikteliği böyle kayboldu, herkes herkese dürtüyor bu yüzden kimse, kimseye güvenmiyor! Amerika 1915 olayları için soykırım demiş, şimdi kim sokağa dökülüp sen kimsin ABD diyecek, sen önce kendi tarihine bak, Kızılderililer’e yaptığını ne zaman unutuldu?
Ülke garibanın malını mülkünü ganimet diye götürenler ses çıkarılmayan kanunlar çıkmazsa, ülkede bütünlük diye bir şey olmaz, önüne gelende ülkeye böyle kafa tutar.