6 Şubat 2023
sabahı saat 4.17 hepimizi derinden sarsan o Deprem Tüm hayallerimizi çalıp
gitti. Çaldı fakat, hırsız cezasını göremeden hala sarsmaya devam ediyor. O
derin yıkımdan sonra Hatırlayın, iki insan çok derin yaralar açmıştı
hatırlarda.
Kimdi onlar?
Volkan
Demirel…
Gökhan
Zan…
Türk
futboluna yıllarca hizmet etmiş iki Milli futbolcu. TV’den görünce sanki bana
sahte ağlamak gibi gelmişti!… Kocaman adamlar nasılda ağlıyorlar demiştim.
Cuma günü,
Hatay’a Gerçek Adana TV olarak gidince gördüklerim bu değerli insanların az
bile ağladığını gördüm. Duyduğunuz, gördüklerinizin tamamını unutun. “Hatay
Haritadan silinmiş” lafı bir abartma değil gerçeklerin tam aynası.
Bir
mahalleye giriyorsunuz ve çıkamıyorsunuz çünkü, Tüm mahalle yıkılmış karşıya
geçmek mümkün değil. Kentte elektrikler kesik, insanların tamamı çadırlarda
yaşıyor ve tam hayat mücadelesi var. Yemek ve iaşe kuyruklar sonrasında
insanlar ulaşıyor bu ihtiyaçlara. Kentte salgın hastalık baş göstermeye
başlamış Hala enkazlar kaldırılmamış ve enkaz altında yüzlerce ceset var.
Şehirde en güzel koku bir ağacın altında durduğum andı, çünkü ceset kokusu var
kentte. Tam bir facia görüntüsü hâkim kente.
Enkazların üstünde
birçok evcil hayvan gördüm, içim burkuldu, sanırım sahiplerinin cesetleri
üstünden gitmiyorlar. Tam bir duygu patlaması idi. Sonrası Hatay Belediye
Başkanı Lütfü savaş bizi bir çadırda misafir etti ve sorular sorduk cevaplar
aldık. Bu Depremin 7.7 değil ,11 olduğunu söylediğinde çok irkildim. Bencede
öyledir, iki fay kırıldı 1000 yıldır ilk defa görüldü lafı tamda budur dedim.
Sonrası bu Depremde ne kadar ölümlerin insan hatasından olduğunu ve imar Barışı
alan kaç bina yıkıldı diye sordum. Cevap çok net ve ders alınması gerek diye
cem fakat insanoğlu ders almıyor!…
Belediye
hizmetini çadırda veriyor, Başkan bu kent ancak 3 yılda tekrar eski halini alır
dediğinde, peki umutlar, özlemler, hayaller ne olacak Başkan dedim? Peki ders
aldınız mı Başkan? Dedim. Ben üstüme düşen “dersi aldım” birçok dostumu
yakınlarımdaki insanları kaybettim dedi. Düşünün şehrin iki numaralı insanı
bile çaresiz olduğunu itiraf ediyordu. Sonrası daha vahimdi, Kırıkhan, Nurdağı
tamamen yok olmuş ilçeler. Yitip giden hayatlar ve bu hayatlar içinde siyasi
makamın ne kadar suçu var? Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak kelimesi
gerçekleşir mi bilinmez. Çünkü, 1998, ve 1999 depremlerinden sonra hiçbir şeyin
değişmediğini bu depremde gördük. Mesela hala dere yataklarına yapı yapılmış,
Tarım arazileri imara açılmış, öyle yerlere imar verilmiş ki, şaşırmamak elde
değil. Ne için yapıldı bütün bunlar? Rant …
Peki 2
milyon dolarını alıp kaçamadan enkaz altında kalan insanı hatırlayın ne götürdü
öbür Dünya’ya?
Yalan Dünya,
yedin yine doymadın, fakat hala akıllanmayan insanoğluna ne diyeceğiz?