Ülkeyi Tiyatro sahnesi gibi düşünün, bir çok sahnede, bir çok oyun sergileniyor.
Ülke ekonomi sıkıntısı ile boğuşurken neleri kaybettiğimizi fark edemeden hayat geçip gidiyor.
Düşünün,
Enflasyon değerleri yüzde 8.5 açıklanınca kendinizi o sahnenin komedi oyununda olduğunuzu hissedersiniz. Aslında, oyunların sanal bir alem olduğunu düşünürseniz, bu rakamlarında bir sanal alemden farkı yoktur. Olay sadece komedi oyununda o an insanların gülerek rahatlatma olayıdır. Alkol fiyatlarının pahalılığı insanları kimyager olmaya itmiş, ”herkes kendi alkolünu yapacak kadar eğitilmiş”. Hangisi dersen, rakısından, birasına kadar her şeyi yapan insanlar var ülkede. Yıllarca viskiyi keşfeden Old Bush Mills gözümüzde kahraman olarak tanıdık. Halbuki; Türk insanı zorda kalınca neler yapıyormuş misali, Çanakkale’de mermisi bitince düşmanın üzerine süngüyle gitmesini hatırlayın. Yada, Fatih’in İstanbul’u fethederken gemileri kızaklarla kaydırdığını düşünün.
Bunlar aslında “çöken ekonomide” insanların çare arama gayretleridir. Ama, ya çare bulamayanlar ne yapıyor ülkede? Kim- kimi dolandırırsa meselesi giriyor devreye, açıklanan rakamlara göre ödenmeyen çek, senet rakamları biraz daha komedi oyunu gibi çıkıyor karşımıza. Adalet bunlar için bir şey yapmaya kalksa da bir ömür alıyor bunların karara bağlanması. O zaman orman kanunları giriyor devreye ve mafya diye tabir ettiğimiz “yengeçler” kendi kuralları ile çözmeye kalkıyor konuyu, sonucunda bugün cezaevleri dolup taştığı için hapis cezaları uygulanmamak için çabalar sarf ediliyor.
Geçen gün bir haber vardı medyada, çok modern cezaevi açılışı, haydi, şimdi bu haberi görüp de kahkaha atmamak elde değil. Ekonomik şartlar güçleştikçe ülkede insanlar satacak bir şey bulamayınca vücudunu satmaya başlıyor ve sokaklarda olta atan kızlarla karşılaşmak artık normal hale geliyor.
Ülkede üretenin ceza yediği bir ortamda! ekonomiden söz edilir mi? Çiftçi perişan, girdi fiyatlarının pahalılığından, işçi perişan, asgari ücretin açlık sınırının altında kalmaktan, patron sıkıntılı, para kazanamamaktan ve sigorta ücretlerinin pahalılığından. Kim memnun hayatından sizce? Ülkede kendine emanet edilen bol rakamlı bütçeleri hiç eden siyasetçiler memnun. İşte o zaman, “biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar” sahnesi koymanıza benzer ülke sahnesi. Hani derler ya; “kuldan korkmuyorsan Allah’tan kork” diye.
Bu oyunları sahneleyenler veya oyunun yazarı artık oyuncular memnun değil bu gidişattan. her şeyin olumsuz sahnelendiği oyunlar ahlak yapısını da bozmaya başladı. kalem elinizde, artık oyunun konusunu değiştirmeniz gerekecek, yoksa, izleyecek bir tane bile seyirci bulamayacak hale geleceksiniz.