Adana’da yoğun yağışların ardından doluluk oranına ulaşan Seyhan Barajı’nın kapaklarının açılmasıyla Çukurova’daki tarım arazileri su baskınlarına uğradı. Yaşanan su baskınlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, nehir yatağına yakın bölgelerdeki tarım arazilerinin Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) kapsamında olmadığını belirterek, hükümetten bu yönde yardım beklediklerini ifade etti.
Yoğun yağışlar nedeniyle Seyhan ve Ceyhan nehirlerine bırakılan fazla suların taşkınlarından dolayı çiftçilerin zor durumda olduğunu dile getiren Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Seyhan Nehri ırmağında da geçen 10 gün önce taşmalar başladı. İlk taşmalarda Karataş’tan Tarsus’a bağlanan köprü civarındaki arazilerde sıkıntı oldu ama geçen haftalarda Adana’nın 6. km çıkışında Seyhan ırmağının taşması sonucu ırmak yatağı şu an komple su altında. Bu bölgelerde bulunan narenciye bahçeleri, marul, lahana, karnabahar tamamen su altında kaldı ve bu bölgedeki ürünlerde TARSİM kapsamına girmiyor. TARSİM sadece yukarıdan yağan dolu, sıcak, don riskine karşı sigortalı ama sel kapsamına girmiyor. Burada da sel uzun süre devam edeceği için ekilen bahçe fidanları, bahçeler ve üzerinde bulunan meyveler zarar görecektir. Burası TARSİM kapsamına girmediği için Tarım Bakanlığı tarafından afet bölgesi ilan edilerek buradaki çiftçilerimizin maddi zararları ve sıkıntılarının bir an önce giderilmesini istiyoruz. Yoksa buradaki çiftçilerin hali perişan” dedi.
Halen bölgede hasadı gelmiş fakat selden dolayı toplanamayan meyvelerin olduğunu söyleyen Doğan, “Bu meyvelerin şu an toplanması mümkün değil. Mart sonuna kadar devam edecek bu sıkıntıdan dolayı bahçelerde ağaç ölümleri meydana gelecek. Zaten meyvenin günü geçtiği için çürür. Burada acilen çiftçiye yardım edilmeli. Çiftçilerimiz burada bulunan bahçelerine girememekte ve ciddi sıkıntılı. Yağışların öngörüsü olmadığından dolayı su birikmeleri fazla oldu ve şu an nehir yatağındaki bütün araziler su altında. Bunun için devletimizden destek bekliyoruz” diye konuştu.
Çiftçilerimizin yaşanan afetlerden dolayı büyük zarar içerisinde olduğunu söyleyen Doğan, “Çiftçimiz zor durumda acilen hasar tespitleri yapılmalı ve büyük yıkım yaşayan il ve ilçelerimiz afet bölgesi ilan edilmelidir. Üst üste yaşanan tabi afetler nedeniyle biriken tarımsal kredi borçlarını ödeyemeyen çiftçilerimizin borçlarının faizsiz ve uzun vadeli olarak yapılandırılmasını devletimizden bekliyoruz. Bunların dışında ayrıca çiftçilerimizin üretim de kalabilmesi için çiftçimize yeni finansman sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Bölgede bir daha böyle bir afetin yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizen Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“2018 yılı aralık ayında Adana bölgemizde mevsim normallerinin üzerinde yağış oldu. Bu yağışlar nedeniyle barajlarda su geçmiş yıllara göre çok birikti ve Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü bu tehlikenin farkına varamadı. Adana bölgesi Çukurova bölgemizin en büyük arazi büyüklüğüne sahip bir ilimiz. Burada yılın 365 günü ekimin, dikimin, hasadın yapıldığı bir yer. Burada Devlet Su İşleri herhangi bir şey yaptığında bizim bölgede 14 ziraat odası, üretici birlikleri var. Aslında Devlet Su İşleri mesaj yoluyla bunları bizimle paylaşmalı. Biz Devlet Su İşleri’nden bugüne kadar hiçbir bilgi alamadık. Sorunlar ve sıkıntılar daha önceden ziraat odasına bildirilse bizlerde 22 bin üyemizi bilgilendirsek daha iyi olur. Biz akıllı telefonlardan 15 günlük hava durumuna ulaşırken, Devlet Su İşleri Meteoroloji’den aylık öngörüyü alarak suya bir düzen getirebilir. Şu an barajlardaki su oranı %100 dolu. Şu an barajdan nehre verilen su geçenlerde 900 m3 saniyede veriliyordu şu an bu rakam 760 m3’e indi. Fakat barajlarımıza dağlardan gelen su miktarı ise 500-600 m3’ün üzerinde. Bu sorun öyle görülüyor ki dağlardaki kar erirse felaket daha büyük olacak. O yüzden biz ziraat odası olarak Devlet Su İşleri’nin bir açıklama yapmasını bekliyoruz.”