CHP Ankara izlenimleri…

İki gün önce CHP Salı Meclis Toplantısına katıldık. “Siyasetin kalbi orasıdır” sözü o kadar çok doğru ki, Gördüklerimiz duyduklarımız gerçekten ülke siyaseti için önemli bulgular. 28 Mayıs sonrası ülke gündemi sadece ve sadece CHP Konuları bütün medya organlarında tartışılmaya başlayınca dedim ki, Yıllardır oynanan oyun tekrar sahneye konuldu. Neden belli, zalim şekilde yükselen ekonomik veriler insanların ne kadar zorda olduğunu kimseye duyurmamak konu.

Neyse…

Madem herkes CHP Konuşuyor bende modaya uyayım. Yorucu bir Ankara yolculuğu oldu, biz yorgun ve bitkisel hayatta olan bir otobüsle yolculuk ederken hali vakti yerinde olanlar kendi arabaları ile gelmişti. Hayatta böyle bir şey değil mi? Aşağıdakiler, yukarıdakiler misali. Beraber gittiğin kişilerin özellerini paylaşmak hiçbir daim şiarım olmadı. Gözlemlerim Genel Başkan üzerine olacak.

Etkili bir Salı grup konuşması yaptı Genel Başkan. Sanki Şaban Sevinç’in dediği gibi değişimciler kazanıyor söylemini veya algıcıların söylemlerini hiç duymamış görüntüsünde o kadar rahat bir Genel Başkan gördüm ki, “şaşırdım”. Demek liderlik böyle bir şeymiş. Biz toplam 50 kişilik bir grupla oraya gittiğimiz için ne gördüğünü çok dikkatli hafızanda tutman önemli idi. Genel Başkan özellikle şunu söyledi bizle sohbetinde, Kadınlar çok önemli ve mutlaka ev toplantılarına önem verin. Sorulan soruların başında hep ön seçim vardı, gerçi soru sormayan veya zaman bulamayanların içinde bir gazeteci olarak soru soramadım. Olsun duymak istediklerimi ben aldım. Yerelde ittifak olmayacağını gerisi size düşüyor diyerek diğer partilerin tabanı ile kol kola seçime gidin gerekirse onlara meclis üyeliği verebilirsiniz diye il örgütünü uyardı. Sonrası, Tüzükte çok önemli değişiklikler yapacağını söyledi Genel Başkan. Mesela, yüzde elli kadın kotası olacağını ve ön seçimi Tüzüğe koyacaklarını çok daha önemli değişiklikler olacak fakat onları şimdi açıklamayayım diyerek sonraya bıraktı, sanırım Kurultay sonrası bizi CHP’de buda mı değişti diyeceğimiz yenilikler olacak. Benim izlenimlerime gelince, Bir insan hele de 75 yaşında bu kadar uzun süre çalışır ve sağlıklı olabilir? Sonrası kendisi dile getirmiyor ama, “kırgın” olduğu her halinden belli, düşünün ekip dediği kişilerin hepsi kendine karşı birleşip nasıl yönetimi ele alabiliriz düşüncesinde? Hatırlayın, Muharrem İnce partiden istifa ettiğinde şunu demişti. “Partide çete var…” sonrası orada çete varsa mücadele etmen gerekir düşüncesi bende hasıl olmuştu. Bir önemli bilgi daha grup toplantısı bir partinin en önemli faaliyetidir ve tüm vekillerin katılması önemlidir birlik göstermesi bakımından. Fakat Burhanettin Bulut yoktu, dahası oraya Adana il örgütü 50 kişiyle geliyor bu vekil orada olmak istememiş, Ayhan Barutta var diyebilirsiniz, kendisiyle telefon görüşmesi yaptım neden olamadığını Adana ekibini karşılamanın şeref olduğunu fakat mazereti önemli geldi bana. Olanlara da teşekkür etmek gerek, kim onlar? Özellikle Orhan Sümer neden birinci sıra yazıldığının cevabını verdi bize. O kadar misafirperver davrandı ki bize, yazmamak olmaz, söylememek olmaz misali. Bir diğeri Müzeyyen Şevkin meclis konuşması olmasına rağmen bizimle ilgilenmek için çok nazikti. Genel Olarak görünen şudur ki, Burası Cumhuriyet Halk Partisi aday olmak veya CHP örgütüne aday olmak bir mutluluktur, fakat bunu demokratik yarış içinde yapmak gerek. Orada burada konuşturmadan partiye zarar vermeden, Şaban sevinç gibi Troller, bir tarafı kazandırmak için her “eğilip bükülmeyi” yapmadan bir yarışa girmek gerek. Ülkenin geçtiği bu zorlu süreçte laiklik, ve demokrasi adına ayakta kalan ender kurumlardan bir olan CHP’yi yıpratmak kendi evlatlarına düşmemeli!…