Her şey göstere göstere, açık seçik yapıldı. Delege seçimleriyle başlayan süreç, ayrışmayla birlikte bir düşmanlık yarattı. Her türlü ahlaksızlık, vicdansızlık meşrulaştırıldı. Kirli ilişkiler, pazarlıklar, delege avcılığı, örgütlere müdahale göstere göstere yapıldı.
İşin acı ve garip tarafı ise kendini Adana’nın tek hakimi gören ruh hastası bir başkan, Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hayvan yerine koyanların yeğenlerini işe başlattı.
Köşesinde “Pinokya KeMal”, “Çarkçı KeMal” diye yazan, olmadık hakaretlerde bulunan birinin emir kulu oldu. Zavallı, kendini beğenmiş, iki yüzlü adamın Kılıçdaroğlu’na hakaret edenlere acaba nasıl bir gebeliği varsa artık!
Partiyi karpuz gibi ortadan ikiye böldü. Hırsızlıkla, rüşvetle, ahlaksızlıkla anıldı.
Her türlü iğrençliğin içine girdi. Şimdi de pisliğin ortasında oturuyor bu utanmaz, Allahsız, kitapsız, ahlaksız adam!
Öyle bir biat kültürü yarattı ki… Yalakalığın tarihi yazılıyor onun sayesinde.
Millet birbirini yiyor. Parti içinde hainlikle suçlar oldu insanlar birbirini. Her şey o kadar çok kirletildi ki.
Şimdi de Çukurova’da patladı o skandal. Düşünün, Allah aşkına; kendi ilçenizdeki belediye başkanıyla ilgili ihbar ve şikayet dilekçeleri parti örgütünün bilgisayarından çıkıyor. Çaycı bilgisayarı açtığı anda otomatik olarak peş peşe çıkıyor özenle ve profesyonelce hazırlanmış belgeler.
Çaycı bunu il başkanına yolluyor. İl başkanı bakalım bu skandal konusunda ne yapacak.
Cuma günü Disiplin Kurulu toplanacak, muhtemelen ihale bir kişiye yıkılacak. İlk etapta çaycı Recep Argun’u suçladılar ama onun bu kadar profesyonelce bir belge hazırlayamayacağını oradaki hemen herkes bilir. Sonra panikle “Birileri belgeyi hazırlayıp çaycıya vermiş” gibi bir yalan ortaya attılar.
İl Başkanı Ayhan Barut, Belediye Başkanı Soner Çetin ve İl Disiplin Kurulu Başkanı Ramazan Atikaslan, Çarşamba günü Çukurova ilçe örgütüne geldiklerinde ise, bir parti yöneticisi, “Yok bu kağıt ince, şu kağıt kalın, bizim bilgisayardan böyle çıktı alınmadı” filan gibi yalanlar söylüyor.
Kamera kayıtları sorulduğunda ise 2006 yılından bu yana kamera kaydı olmadığı da ortaya çıkıyor.
Bir ilçe örgütünde, böyle bir skandal yaşanmışsa gereği yapılmalıdır. Bu örgütle seçime gitmek kendi ayağına sıkmaktır.
İşte bunların en büyük sorumlusu aşağıdaki tutmalar, figüranlar, bezirgânlar, biat eden, el etek öpen haysiyetsizlerden çok, o partiyi paramparça eden “hubris sendromu”na tutulmuş ruh hastası, ahlaksız, Allahsız, kitapsız bir başkan var ya hani… İşte bu iğrençliğin, çukurluğun tek sorumlusu O’dur. |