Bezelye 27,domates 10, fasulye 20 TL, maşallah!

Yıllarca kendimizi kandırmışız! Meğer biz Tarım ülkesi değilmişiz! Malum şu yalanada maruz kalmışız, Dünyada kendine yeten ülkeler arasında 7.ci Avrupada ilk üçteyiz diye.
Aslında, kendinle alay etmek, yada ayna karşısında konuşmak gibi. Evet, ülke olarak aynaya bakıp biz nerede hata yapıyoruz diye düşünme zamanı.
Son yıllarda Tarım üzerinde verilen kararların ne kadar yanlış olduğunu bu yüzden milyon hektar alanların ekilmediğini ve bir o kadar çiftcinin tarlalarını terk ettiğini üzülerek söylemek gerek.
“Köylü şehirlinin efendisidir” kelimesi şimdi şehirli köylünün traktörün haciz getirdiği günlerdeyiz.
On günde 2 liradan 3 liraya gelen gübre, yatlara 2 liradan verilen yakıtların neden çiftciye 6.57 liradan verildiğini cevabı yok, cevap olmayınca üründe yok maalesef.
Köylü sadece kendi erzağını çıkarmak için evinin önünde hevkere vardı orada domates, soğan aklınıza ne gelirse yetiştirir, ekmek zaten yufka idi, yani ürettiği buğdaydan. Artık tohumluğu bir kez ekebiliyırsunuz oda İsrail tohumları, ne demek bir kez? Türkçe açıklaması agalara para kazandırma isteğidir. Ha birde, domates taneyle satılmaya başlamış.
Destek diyorlar, Gayri safi milli hasıla, 5 trilyon 47 milyar 909 milyon, peki bunun yüzde biri çiftciye dağıtıldımı? Hayır…
Şimdi dizini dövmenin ne hali var, istatistikler ortada. Hollanda 17 milyon. Nüfusu var ve 94.5 milyar euro ile Tarımda Dünya ikincisi. Biz mi neyde birinciyiz, hava kirliliği ve artan virüs rakamlarında.
Şimdi başlıktaki fiyatlar neden bu kadar yüksek diye merak edenler için iyi bir açıklama sanırım, Ha birde yüzde doksan dokuz Müslüman olan ülkede Ramazan geliyor diye fırsatların finişi geçmek için kıyasıya yükselttikleri fiyatlar bunlar.
Allahım ne günah işledikde Amerika’ya gönderdiğimiz Nobel barış ödülü alır, Alman’ya gidenlerimiz aşıyı bulur, bizde kala kala bu sahtekarlar mı kaldı?