Çin’in Hubei eyaletinin Vuhan şehrinde ortaya çıktıktan sonra, üç ay gibi kısa bir sürede dünyayı etkisi altına alan Covit–19 salgını, Türkiye’de de fiziksel, ruhsal, ekonomik ve sosyal krize neden oldu. Ardı ardına duyulan ölüm vakaları psikolojimizi bozdu. 1,5 yıldır sevdiklerimizden ayrı kaldık. Bayramda bile büyüklerimizin ellerini öpmeye gidemedik, ailece görüşemedik. Hatta sevdiğimiz insanların cenaze törenlerine bile katılamadık. Çok acı günler yaşadık. Yine de birlik ve beraberliğimizden ödün vermedik, kardeşlik duygularımızı zedelemedik. Her zaman olduğu gibi kenetlendik, örnek bir dayanışma gösterdik, maske, mesafe ve hijyen kurallarını yerine getirerek, kısıtlamanın kalktığı bu günlere kadar geldik.
***
Asıl sorumluluğumuz bundan sonra başlıyor.
Bayram sevincine gölge düşürmemek için daha çok dikkatli olmamız gerekiyor. “Geçen bayram görüşemedik, bu bayram acısını çıkaralım” diye maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmezsek, daha acı günler yaşayabiliriz.
Covit–19’un ardından çıkan Delta Virüsü de bazı kentlerimizde görülmeye başlandı. Uzmanlar Delta virüsünün pik yapmasından korkuyorlar. Hatta Delta virüsünün Covit–19’dan daha çok yayıldığını ve kısa sürede ölüme neden olduğunu dile getiriyorlar.
Önümüzde böyle riskli günler varken, ne olur bayram sevincine gölge düşürmeyin!
***
Covit–19’dan ölüm vakaları azaldı ve kısıtlamalar kalktı diye ipin ucunu kaçırırsak bir dahaki bayrama da yasaklarla girebiliriz. Sevdiklerimizden ayrılabiliriz.
Bu yüzden bayram ziyaretlerini mümkün olduğu kadar kısa tutalım. Özellikle temizlik ve mesafe kurallarına uyalım.
Mümkün olduğu kadar insanların toplu bulunduğu alanlara girmeyelim, gireceksek de maskemizi kullanalım. Aşı yaptırmayanlarımız varsa aşılarımızı yaptıralım. Aşılarımızı zamanında yaptırmaya özen gösterelim.
Unutmayalım! Geçmişte yaşanan acı olaylar hep zamanında önlem almadığımızdan dolayı meydana gelmiştir.
***
Bu bayram yaşayacağımız sevinç, geçmiş bayramlarda yaşadığımız acıları, kederleri, üzüntüleri alıp götürsün üzerimizden… Hep birlikte güzel ve aydınlık günlerin sabahlarına uyanalım.
Bayramımız kutlu, ağzımız tatlı olsun.