admin | 11 Aralık 2024 | Alt Manşet, Genel, Gündem, Manşet, Son Dakika, Sürmanşet, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+
DEMİRÇALI: VERGİ BORCU NAMUS BORCUDUR
Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, kurulduğundan bu yana emlak
vergisi beyanında bulunmayan Adana Şehir Hastanesi işletmecisini tüm
yurttaşlar gibi Emlak Vergisini ödemeye çağırdı
“Vergi borcu namus borcudur” diyen Yüreğir Belediye Başkanı Ali
Demirçalı, “Bugüne kadar gerektiğinde boğazından kesip vergisini
ödeyen Yüreğirli vatandaşın günahı nedir? Neden onlar vergi öderken
devlete ait arsa üzerinden milyonlarca gelir elde eden şirket vergi
ödememektedir? Neye güvenmektedir?” diye sordu
Belediye Başkanı Ali Demirçalı, “Yüreğir’imize hizmet etmek
zorundayız. Halkımız bize hizmet etmek için görev verdi” dedi
Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, kurulduğundan bu güne emlak
vergisi beyanında bulunmayan Adana Şehir Hastanesi işletmecisini tüm
yurttaşlar gibi Emlak Vergisini ödemeye çağırdı. Demirçalı,
“Yüreğir’in hakkını kimseye yedirmeyiz. Vergi borcu namus borcudur.”
dedi.
Adana Şehir Hastanesi işletmesini yapan firmadan alacakları ile ilgili
açıklama yapan Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, şöyle dedi:
“Göreve geldiğimiz günden bugüne Yüreğir’imiz ve Yüreğir halkımız için
var gücümüz ile tüm ekibimizle birlikte çalışmaktayız. Belediyeyi
yaklaşık 1.1 milyar TL borç ile devraldık. Söz konusu borcun bizim
hacmimizdeki bir ilçe için çok büyük bir rakam olduğu tartışmasızdır.
Kurum olarak oluşturduğumuz mali disiplin sayesinde devraldığımız
borçların büyük bir kısmını ödemiş ve aksatmadan ödemeye de devam
etmekteyiz.
Yüreğir halkının bugüne kadar mahrum bırakıldığı yerel hizmetleri
herhangi bir sekteye uğratmaksızın, vatandaş odaklı, “sosyal
belediyecilik” anlayışı çerçevesinde günden güne geliştirdiğimiz
projelerimiz ve kamusal hizmetlerimiz ile Yüreğirlimize ulaştırmanın
gururunu taşımaktayız.
Bu kapsamda yasaların belirlediği sınırlar çerçevesinde Belediyemiz
mevcut kamu gelirlerinin tespiti, tahsili ve artırılmasına yönelik
kurumumuz bünyesinde çalışmalar başlatılmıştır. Gelirler Şube
Müdürlüğümüzce başlatılan incelemeler neticesinde; Adana Şehir
Hastanesini, “YAP-İŞLET-DEVRET” modeli ile işleten ADN PPP SAĞLIK
YATIRIMLARI A.Ş ŞİRKETİ’nin yasalar çerçevesinde Emlak Vergisi vermesi
gerekirken, adı geçen şirketin bildirimde bulunmayıp yıllarca vergi
ödemediği, Yüreğir Belediyesince önceki dönemde herhangi bir tahsil
işleminin de gerçekleştirilmediği tespit edilmiştir. 2018 yılından
beri vergi ödemesi gerekirken vergi ödemeyen şirket hakkında gerekli
idari işlemler başlatılmış şirkete vergi ceza ihbarnameleri
düzenlenerek tebliğ edilmiştir.
Halen yatağa aç giren çocukların bulunduğu, asgari ücretli ailelerinin
ise kıt imkânlarından ayırarak, boğazlarından kısarak vergilerini
ödediği Yüreğir’de, adeta özel hastane gibi hizmet veren, hasta
vatandaşımızdan ek ödeme adı altında yüklü miktarda paralar kazanan,
yine çok sayıda ticari işletme üzerinden gelir elde eden, yerli ve
yabancı ortaklı konsorsiyumdan oluşan şirketin vergi ödemesi
gerekirken ödememesi ve Belediye tarafından bu konuda idari ve hukuki
sürecin işletilmemesi en basit tabiriyle Yüreğirliye Hakarettir, Tüyü
Bitmemiş Yetimin Hakkına Tecavüzdür.
40 MİLYON 396 BİN ALACAĞIMIZ VAR
Kanun hükümleri bu kadar açık iken adı geçen şirket vergi ödeme
yükümlülüğünden kurtulmak veya geciktirmek amacıyla Belediyemizce
tebliğ edilen faiz ve ferileri hariç toplam 40.396.922,80-TL
tutarındaki vergi ceza ihbarnamesinin iptali için Adana 2.Vergi
Mahkemesine açtığı dava ile konuyu yargıya taşımıştır. Yasal süreç
Hukuk İşleri Müdürlüğümüzce titizlikle takip edilmektedir.
Emlak Vergisi Kanunu’nun açık hükümlerine rağmen vergi cezasının
iptali için açılan davayı anlamak mümkün değildir. Nitekim birebir
benzerlik gösteren Mersin Şehir Hastanesi emlak vergi borcunu konu
alan davada, Mersin 2.Vergi Mahkemesi’nce vergi yükümlülüğünün
yüklenici şirkete ait olduğuna karar verilmiş, anılan karar istinaf
incelemesi üzerine Adana Bölge İdare Mahkemesince de onanmıştır.”
Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı Adana Şehir Hastanesini işleten
şirket ile aralarındaki yargı sürecinin yakından takip edildiğini,
göreve geldikleri ilk günden beri “şeffaflık” ilkesiyle hareket
ettiklerini de ifade ederek, yargı süreci ile ilgili de şu
açıklamalarda bulundu:
“Yüreğir İlçesi, Köprülü Mahallesi, 11706 ada 15 ve 16 parselde tapuda
kayıtlı bulunan arsa vasıflı taşınmazlar, Maliye Hazinesi adına
kayıtlı iken, Sağlık Bakanlığınca uygulanan bir Kamu-Özel Şirket
Ortaklığı Programı çerçevesinde imzalanan Proje Sözleşmesi gereğince
tapuda taşınmazların tapu kayıtları üzerinde, yüklenici şirket ADN PPP
Sağlık Yatırımları A.Ş. lehine 28 yıl süre ile taşınmazdan Bağımsız ve
Sürekli Nitelikte Bir Üst Hakkı tesis edilmiştir.
Tapuya kayden tesis edilen bu üst hakkı ile “6428 Sayılı Sağlık
Bakanlığınca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması,
Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ve Uygulama
Yönetmeliği çerçevesinde, Adana Entegre Sağlık Kampüsü’nün
oluşturulmasına yönelik olarak finansman, tasarım, inşaat işlerinin
yapılması, belirli hizmetlerin sağlanması ve ticari alanların
işletilmesi konularında yapılan ihaleyi kazanan konsorsiyumun
oluşturduğu yüklenici ADN PPP SAĞLIK YATIRIMLARI A.Ş ŞİRKETİ LEHİNE iş
ve işlemler tesis edilmiş, ayrıcalıklar tanınmıştır.
Tesis edilen bu üst hakkı gereğince her iki parsel üzerinde binalar
inşa edilmiştir. Bina inşaatları 14/09/2017 tarihinde tamamlanarak
faaliyete başlamıştır. Bahsi geçen parsellerden biri hastane ve
poliklinik olarak, diğeri ise ticaret/iş merkezi olarak
faaliyetlerini devam ettirmektedir. Yani Maliye Hazinesine ait arsa
üzerindeki binalar bahsi geçen şirket tarafından yapılmış ve hali
hazırda kullanılmaya, işletilmeye ve kiraya verilmeye devam
edilmektedir.
Güncel tapu kaydına göre, üst hakkına dayalı olarak ADN PPP Sağlık
Yatırım A.Ş, şehir hastanesi binası, poliklinikler ve ticari
alanlardan oluşan binaların tamamının MALİKİ olarak görülmektedir.
EMLAK VERGİSİ KANUNU HÜKÜMLERİ UYGULANMALI
1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu 1. Maddesi; “Türkiye sınırları
içerisinde bulunan binalar bu kanun hükümlerine göre Bina Vergisine
tabidir’’ denilmektedir. Yine 1319 Sayılı Kanunun 3. Maddesinde yer
alan ; “ Bina Vergisini, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi,
her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder’’ hükmü ile
bina vergisi ödemesi gereken “mükellefin” kim olduğu tereddüte mahal
vermeyecek şekilde belirtilmiştir.
Mevzuat hükümleri, tapu kaydı, Proje Sözleşmesi gereği “Üst hakkı” ile
tanınan ayrıcalık sebebiyle şehir hastanesi kompleksinde yer alan
binaların tamamını “malik sıfatıyla kullanan” ADN PPP SAĞLIK
YATIRIMLARI A.Ş’nin Yüreğir Belediyesine emlak vergisi ödemesi
gerektiği açıktır. Kaldı ki yıllardır hiçbir hizmet bedeli
alınmaksızın Belediye olarak çok sayıda personelimiz ve hizmet
aracımız ile Şehir Hastanesine aksatmaksızın kamu hizmeti
götürülmektedir.
Anılan şirketin içerisinde olduğu konsorsiyumun, Bursa, Elazığ,
Yozgat, Gaziantep Şehir Hastaneleri başta olmak üzere başka şehir
hastanelerinin inşat ve işletilmesini de benzer şekilde yüklenici
firma olarak devraldığı bilinmektedir. Yargıya intikal etmiş dava ile
ilgili olarak yargıyı etkilememek adına yorum yapılmasının doğru
olmadığını düşünsem de; adı geçen şirketin süreci uzatmak için yoğun
çaba sarf etmesinin arkasında hangi düşünce yattığını anlamakta zorluk
çekiyorum.
“VERGİ BORCU NAMUS BORCUDUR”
“Vergi borcu namus borcudur” anlayışıyla bugüne kadar gerektiğinde
boğazından kesip vergisini ödeyen Yüreğirli vatandaşın günahı nedir?
Neden onlar vergi öderken devlete ait arsa üzerinden milyonlarca gelir
elde eden şirket vergi ödememektedir? Neye güvenmektedir?
Yatağa aç giren her bir çocuğun babasının omuzlarındaki ağırlığı
kalbinde en derinden hisseden bir baba, Yüreğirli bir kardeşiniz, Bir
Belediye Başkanınız olarak, Yüreğirlinin hakkını her bir kuruşuna
kadar korumak adına sürecin yakından takipçisi olacağım.”