Görüntü indirme bağlantısı: https://we.tl/t-P2W7FOlujR
Deprem Araştırma Komisyonu Üyesi, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, meclis başkanına sunulan deprem raporunun gündeme alınması ve yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini kaydetti
“Deprem raporu, tozlu raflara terk edilmemeli”
“7 ve üzeri depremde tsunami riski yüksek”
ADANA – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Deprem Riskinin Araştırılarak Deprem Yönetiminde Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Üyesi, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye’de acilen “Afet Bakanlığı” kurulması gerektiğini belirtti.
Meclis Deprem Araştırma Komisyonu’ndan aylar süren çalışmanın ardından 522 sayfalık rapor oluşturulduğunu ve bu raporun TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a teslim edildiğini kaydeden Dr. Şevkin, çeşitli toplantılarda toplam 97 kurum ve kuruluş temsilcisinden brifing aldıklarını, saha çalışmalarında depremin yıkıcı etkilerini yerinde gördüklerini vurguladı.
AFET VE YAPI DENETİM YASASINA DİKKAT ÇEKTİ
Türkiye’nin sismik hareketliliğin yüksek olduğu bir bölgede yer aldığını Dr. Müzeyyen Şevkin, 1959 yılında çıkarılan 7269 sayılı Afet Yasası’nın mutlaka yenilenmesi gerektiğini, 1999 depremi sonrası çıkarılan ‘Yapı Denetim Yasası’nın amacına hizmet etmediğini, kentsel dönüşüm çalışmalarının rantsal dönüşüme evrildiğini, ‘Özel İletişim Vergisi’ adı altında bugüne kadar toplanan 36 milyar dolar ile, ‘İmar Barışı’ adı altında toplanan 23.5 milyar liranın nerelere harcandığının bilinmediğini kaydetti.
“2020’DE DEPREMLERDE TÜM DÜNYADA 30, TÜRKİYE’DE 168 İNSAN ÖLDÜ!”
“Bu paralar amacına uygun harcanmış olsaydı Türkiye’deki yapı stokunun büyük bölümü depreme dayanıklı hale gelirdi. Yanlış yer seçimi, doldurulan kıyılar, vahşice tahrip edilen doğa, dere yataklarına yapılaşma ve imar barışı adı altında gerçekleşen imar affı; ne yazık ki deprem, heyelan, kaya düşmesi, çığ, sel gibi doğa olayları nedeniyle can ve mal kayıplarıyla sonuçlanan afetlere dönüşüyor” diye konuşan Dr. Şevkin, “Afetler nedeniyle can ve mal kayıplarının yaşanması kader değildir. Üretilen 522 sayfalık raporda yer alan bilgiler mutlaka hayata geçirilmelidir. 2020 yılında tüm dünyada 198 insan deprem nedeniyle hayatını kaybetmiş. Ne yazık ki 198 insanın 168’i Türkiye’de yaşamını yitirmiş. Yine geçtiğimiz hafta sel afeti nedeniyle 6 insanımızı yitirdik. Dolayısıyla hemen, acilen bir Afet Bakanlığı kurulmalıdır” diye konuştu.
TSUNAMİ RİSKİ YÜKSEK!
Kamuoyunda ‘Fay Yasası’ olarak bilinen kanun teklifinin TBMM genel kurulunda gündeme geldiğini ancak AKP ve MHP’li milletvekillerinin kanun teklifinin görüşülmesine dahi tahammül edemediğini ve reddettiğini kaydeden Dr. Şevkin, ‘Deprem Araştırma Komisyonu Raporu’nun da tozlu raflara terk edilmemesi gerektiğini kaydetti.
Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de 7 ve üzeri büyüklükteki depremlerde tsunami riskinin yüksek olduğunu kaydeden Dr. Şevkin, üzerinde uzun yıllar çalıştığı ve raporda da yer verdiği bazı bilgileri paylaştı. Türkiye Diri Fay Haritası’nın yeni tespit edilen tüm fayları kapsayacak şekilde sürekli güncellenmesinin önemine işaret eden Dr. Şevkin, bu haritanın ‘Türkiye Deprem Tehlikesi Haritası’ ve ‘Türkiye Diri Fay Haritası’na göre güncellenmesinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Hükümetin, raporu esas alarak gerekli yasal düzenlemeleri daha fazla zaman kaybetmeden hayata geçirmesinin önemine dikkat çeken Dr. Şevkin, raporda yer aldığı gibi Marmara Denizi’nin kuzeyinde deniz içi heyelanlarının tetikleyeceği olası tsunami tehlikesinin araştırılması ve kıyıların tsunami tehlike haritalarının hazırlanması gerektiğini aktardı. 7 ve üzeri büyüklükteki depremlerde tsunami tehdidinin olduğuna işaret eden Dr. Şevkin, Marmara, Ege ve Akdeniz’de ‘Tsunami Erken Uyarı Sistemi’nin kurulması ve bölge halkının tsunamiye karşı erken uyarılmasını sağlayacak duyuru ve bilgilendirme sistemlerinin oluşturulmasının yanı sıra deprem ve diğer afetler açısından yüksek riskli alanların ve alınabilecek önlemlerin belirlenmesinin önemini dile getirdi.
“JEOLOJİ-JEOFİZİK MÜHENDİSİ İSTİHDAM EDİLMELİ”
Jeolojik-jeoteknik ve mikrobölgeleme etütleri ile zemin ve temel etüt çalışmalarını gerçekleştirmek, yer seçimi çalışmalarını yürütmek, doğal yapı malzemesi araştırmasını ve kontrolünü yapmak gibi konularda görev yapmak üzere belediyelerde idari birimlerin kurulması ve bu birimlerde jeoloji ve jeofizik mühendisi istihdamının sağlanması, ayrıca bu konularda çalışmalar yapan ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarında da bu meslek grubundaki istihdamın artırılmasının sağlanması gereğine işaret eden Dr. Şevkin, “Ülkemizin hemen hemen tamamına yakın kısmının deprem tehdidi altında olması nedeniyle, deprem tehlikesi düzeyinin doğru olarak belirlenmesi için diri fay çalışmalarına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Yerel ve bölgesel ölçekli diri fay haritaları ve sismotektonik haritalar, tüm diri fay parametrelerini de içerecek biçimde kısa sürede tamamlanmalıdır” dedi.