admin | 02 Temmuz 2024 | Alt Manşet, Dünya, Ekonomi, Foto Galeri, Genel, Gündem, Manşet, Röportajlar, Sağlık, Siyaset, Son Dakika, Sürmanşet, Teknoloji, Tüm Manşetler, Video Galeri, Yerel Haberler A- A+
Türkiye’deki mülteci, göçmen ve sığınmacı dramının en önemli nedeni, Avrupa Birliği ile yapılan anlaşma. Bu anlaşmaları takiben Türkiye uluslararası alanda yalnız bırakıldı. Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler, tüm insanlığın ortak meselesini tek bir ülkenin kucağına bırakarak, sorunlara sırtını döndü. Bu tutum Avrupa Birliği’nin kabul ettiği insan hakları değerlerine aykırıdır.
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yapılan “Geri Kabul Anlaşması” olarak bilinen sözleşme nedir?
Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmaları takiben Türkiye’de yıllar içinde derinleşen mülteci ve sığınmacı sorununa, son yıllarda “düzensiz göç” de eklendi.
Kısacası mülteci ve sığınmacıları Türkiye’de sıkıştıran bir anlaşma ve “düzensiz göç” dalgası ile baş edilemez bir toplumsal kriz yaşanıyor. Bunun sonucunda da Türkiye dünyada şu an en fazla mülteci, göçmen, sığınmacı barındıran ülke konumuna geldi.
İnsani bir çözüm için, acilen, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yapılan “Geri Kabul Anlaşması” olarak bilinen bu sözleşme iptal edilmelidir ve mültecilerin güvenli bir şekilde Türkiye dışında üçüncü bir ülkeye iltica ve göç etmesinin önü açılmalıdır. Mülteci sorunu sırf coğrafi konumundan ötürü Türkiye’nin sorunu değildir. Tüm dünyanın sorunudur.
Anlaşma hükümlerince, sığınmacılar Türkiye topraklarından AB ülkesine doğrudan veya yasadışı geçiş yapmış ise, Türkiye tarafından geri kabul edilmek zorunda. Yani AB ülkeleri, kendi ülkelerine gelen sığınmacıları Türkiye’ye geri gönderiyor.
Anlaşma karşılığında Türkiye’ye 3 milyar avroluk bir yardım taahhüt eden AB, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, sığınmacıları koruma ilkelerini hiçe sayıyor.
Anlaşma imzalananı 7 sene oldu. Bu 7 sene boyunca neler yaşandı?
Artan savaşlar, iklim krizi, kıtlık, susuzluk büyük göç dalgalarına sebep olmaktadır. Yaşanan bu göç dalgasında sığınmacılardan, mültecilerden, düzensiz göçmenlerden tüm dünya devletleri sorumludur.