31 Mart yerel yönetimler seçimleri ardından 8 ay geçti.
siyasetle
ilgilenen ve CHP’ye sempatisi olan herkes şunu dillendirmişti. “seksen
dokuz ruhu yeniden geldi”. Yani bu seçimlerin CHP İçin tam bir başarı
olduğunu düşünür bu gönül verenler.
ama, şunu herkes unutmuş ve tam bir zafer sarhoşluğuna girmiş gibi bir durum var ortada . HDP seçim bölgelerinde, tüm gücüyle millet ittifakına oy vermiştir. bunu “CHP’yi sevdiklerinden değil” aslında,tam tersi, Tayyip Erdoğan “kindarlığıdır” verilen oyların rengi.
Şimdi
gelelim Belediyeleri kazanan CHP’li Belediyelerin 8 aylık bilançolarına.
Öyle ya;
“İktidar olmak aslında, yerel yönetimlerde ne kadar başarılı olduğunuza bağlıdır”. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, bu dönem içinde yine kendinden beklenen şeyleri yapmaya devam ediyor. Nedir onlar? Seçim öncesi Seyhan Belediye Başkan adayı illa Akif Akay olacak dediğinde, siyasetle uğraşan herkes Nasıl ya; demişti.
Bunun aynısını Milletvekilliği seçimlerinde de görmüştük. taban tarafından kabul görmeyen Vekiller seçilmişti ve bunun altından ne çıkacak diye herkes birbirine soruyordu.
aslında
Genel Merkez Seyhan adayını belirlemek için kamuoyu araştırması yaptırmıştı ve
o araştırmada yüzde seksenlere varan oranlarla şehrin en sevilen siyasetçisi
birinci çıkmıştı. Zeydan Karalar’ın bu isme kini Genel Merkezden de kabul
gördü. Genel merkez buna uymadı ve düşük profilli bir adayı getirdi o koltuğa
koydu. Şimdi Seyhan’ın neler kaybettiğini ancak yaşayan, yani, Seyhanlı bilir.
Zeydan
Karalar’ın Seyhan’da benim dediğim olur tezi sonrasında, ne kadar kötü bir
karar verdiğine kendiside anlamış oldu. Çünkü, Akif Akay bırakın Zeydan
Karalar’ın kararlarına uymayı, Zeydan Karalar’ın görevdeyken yapmış olduğu ne
kadar uygulama varsa altından ne çıkar diye araştırmaya almıştır. Yani
“Evdeki hesap çarşıya uymadı”.
Bunlardan
Birisi, Halk kart, Akif Akay’ın bir evden üç kişiye kart verilmiş! beyanı
Karalar’ın yakınlarını himaye etmiş anlamına gelir ki; buda bir sosyal Demokrat
Kimliğe hiç sığmayan bir şey. Yine Radyo
Deva’da benim sorduğum Seyhan’da Bankamitçi var mı? soruma, Akif Akay, Elbette
vardı! diyerek Zeydan Karaları zor duruma düşürmüştür.
Hatta, şu
duyumda sıkça kulağımıza geliyor, Zeydan Karalar döneminin alım satım müdürünün
ihaleye fesat karıştırmaktan savcılığa suç duyurusu yapıldığı söylemleri ayyuka
çıkmış durumda.
Şimdi,
önümüzde bir kongre süreci var, ve aynı Zeydan Karalar, tüm ilçelerdeki
delegeyi ben yaza cam! diyerek ilçe Başkanlarına baskı yapıyormuş. işin ilginç
yanı, o ilçe Başkanları ve İl Başkanı göreve seçimle gelen Başkanlar değil. o
zaman, taban, Delege olmanın ne faydası var? diye sorarak heyecansız bir ortama
girmiş durumda. buda CHP’ye eksi enerji olarak dönecektir.
Bir ilçe
Başkanı seni yazacam! ama, Zeydan Başkan listeleri istiyor! “seni
çıkarabilir” söylemi CHP’nin Ülkede
“Tek adam rejimi var” diye haykırmasının Adana’da da Zeydan Karalar
tek adamlığa soyunmuş ve CHP’nin ne kadar değeri varsa onları silmenin peşinde
koşan Bir Başkanın Partiye neler kaybettirdiğini artık siz düşünün. inanın o
kongrelerde hiç tartışma yaşanmayacak, her şey süt liman olacak! nedeni belli
değil mi? daha kongre başlamadan ilçe Başkanları belli,İl Başkanı belli, böyle
bir durumdan kendini sosyal Demokrat diye tanımlayan ve CHP’ye gönül vermiş
herkes rahatsız. Şimdi biraz Fikir Jimnastiği yapalım. Kongre sonrasında eğer
bunlar olmazsa ağzınıza geleni söyleme hakkınız var bana. İl Başkanı Mehmet
Çelebi,Seyhan İlçe Başkanı Ahmet Dardağan,Çukurova İlçe Başkanı Remzi ümit
Atay,Yüreğir Bülent Öğrü, Gerisini yazarsam adamların önü kesilir. Düşünün
Yapmacık bir kongre yapılacak ve insanlar Delege olmak için hayallere girecek.
Belki benim dediğim olur, Adana’da siyaseti ben belirlerim derse Zeydan Karalar,
sonunda CHP’deki durum doksan dokuzdaki
hezimet gibi olur, buna da çok insan şaşırmaz. Yol yakınken Zeydan Karaları
birileri uyarmalı.