Hoşgeldiniz  
ads

Yaşlı Hasta İle İletişim Becerisi…

admin | 14 Kasım 2019 | Alt Manşet, Genel, Gündem, Manşet, Son Dakika, Sürmanşet, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+

Prof. Dr. Teslime Atlı;

“Türkiye’nin yaşlı nüfusu bazı Avrupa ülkelerinin toplam nüfusundan fazla. Yaşlanan nüfusla birlikte artan sağlık hizmeti ihtiyacını karşılarken, doğru iletişimde bulunmak  yaşlıya saygı ve hoşgörüde önceliği oluşturuyor”

ADANA / Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, “Yaşlıyım Huzurluyum Projesi” kapsamında, hastane çalışanlarına yalı hasta ile iletişim becerileri konusunda konferans verildi.

Hastanenin Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen eğitim amaçlı konferansta, Prof. Dr. Teslime Atlı, “Yaşlı hasta değerlendirme ilkeleri ve iletişim” konulu sunumuna, Türkiye’nin yaşlanan nüfusuna dikkati çekerek başladı.

TÜİK’in 31 Aralık 2018 verilerine göre, Türkiye’nin toplam nüfusunun 82.003.882,  medyan yaşının (ortanca yaş)  32 yıl olduğunu belirten Prof. Dr. Atlı, nüfusun  % 23,4’ünün  0-14 yaş arası, % 67.8’inin  15-64 yaş arası,  % 8.8’inin  65 yaş ve üzeri olduğunu ifade ederek, beklenen ortalama yaşam süresinin 78 yıl olduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Atlı, Türkiye’nin yaşlı nüfusun büyüklüğünün Avrupa ülkelerinin toplam nüfusu ile karşılaştırıldığında, , Danimarka, Slovakya, Finlandiya, Norveç ve İrlanda gibi ülkelerin toplam nüfusundan fala olduğunu belirtti.

YAŞLANMA SÜRECİ

Yaşlanmanın doğumla başlayan, tıbbi ve psiko-sosyal boyutları olan bir süreç olduğunu belirten Prof. Dr. Atlı, “Bu sürecin belirleyicileri; fiziksel özellikler (genetik, hastalıklar, yaşam biçimi, beslenme, fiziksel aktivite) bilişsel ve zihinsel işlevler, sosyal ve toplumsal ağlar, yaşam ve çalışma koşulları ile  sosyo-ekonomik, kültürel ve çevresel faktörlerdir” dedi.

YAŞLI İLE DOĞRU İLETİŞİM KURALLARI

“Yaşlanan nüfusla birlikte artan sağlık hizmeti ihtiyacını karşılarken, doğru iletişimde bulunmak  yaşlıya saygı ve hoşgörüde önceliği oluşturuyor” diyen Prof. Dr. Atlı, hastaneye gelen yaşlı hastalarla nasıl iletişim kurulması gerektiğini anlattı.

Yaşlı hastaların sorunlarının tek merkezde yeterli zaman ayrılarak çözülmesi ihtiyacına dikkati çeken Prof. Dr. Atlı, “Uygun şekilde hitap etmek, girişte gözlerine bakmak, hatırını sormak önemlidir. Hastaya kendisine nasıl hitap edilmesi gerektiği de sorulmalıdır. Tatlım, hayatım gibi hitap şekilleri rahatsız edici olabilir” uyarısında bulundu.

Aceleci davranılmamalı,  hızlı konuşulmamalı,  sözlerinin kesilmemesi gerekiğine vurgu yapan Prof. Dr. Atlı, “Konuşurken ‘evet, anladım hı hı’ gibi dinlediğnizi göstren şeyler söylenmelidir. Empatinizi gösterin ‘gerçekten zor, sizin için üzgünüm, bunu birlikte çözeceğiz’ gibi konuşmalar faydalı olabilir” dedi.

Prof. Dr. Teslime Atlı, yaşlı ile iletişimin temelinin zaman ayırmak olduğuna dikkati çekerek, şöyle deam etti:

“Yaşlı hastaya  iletişim güçlükleri, odaklanma güçlüğü ve kaygı gibi sorunlar nedeniyle daha fazla zaman ayırmak lazım.  Aceleci ve ilgilenmez görünmemek gerekir. Çünkü,  acele ettiğinizi,  önemsemediğinizi anlarlar ve iletişime kapanırlar. Yaşlı sizin ona zaman ayırdığınızı ve önemli olduğunu hissettirmenizi bekler.  Özellikle ilk 60 saniye dikkatinizi ona verirseniz ona zaman ayırdığınız algısı oluşur.

Görsel gereksiz dikkat çeken şeyleri odada bulundurmayın. Sessiz bir ortam sağlayın. İşi olmayan kişileri odadan çıkarın. Bir çok yaşlının görme ve işitme sorunları vardır, bu nedenle  herşeyi duyduklarından emin olmak isterler. Yüzyüze ve yakın oturmak dudak okumalarına imkan sağlar.  Yakın oturmak dikkatlerinin dağılmaması açısından da önemlidir.  Bu şekilde oturmak aynı zamanda onların ne söylediğini önemsediğiniz mesajı verir.

Göz kontağı sözsüz iletişimin en direk ve güçlü yollarından biridir. Yaşlıya onu önemsediğiniz ve size güvenebileceği mesajını verir. Göz kontağının devam ettirilmesi pozitif, rahatlatıcı bir ortam yaratarak, yaşlınızın daha rahat açılmasını ve gerekli bilgileri vermesini sağlar.

Hastaların doktorları ile ilgili en çok şikayet ettikleri şey “beni dinlemedi” dir. Oysa iyi iletişim iyi dinleyici olmaktan geçer. Yaşlılar daha yavaş öğrenir, yavaş yavaş anlatmak söylediklerinizin daha fazlasını akılda tutmalarına yardımcı olur. Yaşlı ile net ve anlaşılır konuşmak gerrekir.  Bu nedenle basit ve anlaşılır bir konuşma dili kullanın. Tıbbi jargon ve teknik terim kullanılmamalıdır.

Bilgi yoğunluğu hastanın kafasını karıştırır. Uzun, detaylı bilgi vermektense bir çerçeve çizmek, her şeyi daha kolay anlaşılır kılar. Tüm bilgilendirme ve önerileri arka arkaya yapmak yerine önce hipertansiyon, sonra kalp sorunu, sonra demansından bahsedip, sonra tedavi önerilerine geçilebilir.

Önerilerin hepsini anlatmaya çalışmak genelde zordur. Yazmak daha kolay ve daha az zaman alıcı olabilir.  Yaşlı eve gittiğinde, kafası daha rahat olduğunda önerileri gözden geçirebilir. Siz tamam olduğunu düşünürken, hala hastanın endişeli olduğu şeyler olabilir. En sonunda ek sorusu, anlamadığı birşey olup olmadığı sorulmalıdır.  Hasta kaygılı görünüyorsa 24 saat içerisinde aranarak (hekim dışı birisi de olabilir) sorun olup olmadığı öğrenilmelidir.”

Sunumun ardından Hastane Başhekimi Doç. Dr. Koray Daş, verdiği değerli bilgilerden dolayı Prof. Dr. Teslime Atlı’ya çiçek vererek, teşekkür etti.

557 Kez Görüntülendi.
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

© 2017 Gerçek Adana Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.