İçime bir Kor Ateş Düştü

SÜLEYMAN YALÇIN

gercekadana01@gmail.com

Nedenini Bilmediğim, Anlam veremediğim olaylar olur bazen.
sor istediğin kadar, ama… Cevabını bulamadığın sorular Gece uyumaz yapar seni, Düşünür durursun neden?
Gerçi cevabını bulsanda, çözümü yoksa ne kadar düşünsen boştur.
Kor Ateşi dediğim, yıllarca Dost dediğin kimselerin arkandan neler çevirdiğini gördükçe “Yılana Fatiha okursun”.
Gerçi,
Hayat budur, neye şaşırdığını anlamaz, savrulur gidersin Hayat ilmeğinde.
Neye kızacağını bilemez, karmaşık duygular içinde oraya, buraya, saldırır durursun.
Neden diye sorarsın, ama, dedim ya; cevabı yoktur.
Kahbe, yine aynı kahbedir, kendinde olmadığını sende gördüğü an, o cevheri yerle bir etmek için ani hareket geçer.
Dünyanın kanunu budur, neden diye sorma, adı üstünde “Kahbe, kahbedir”.
İstediğin kadar neden diye sor, mayası bozuktur, içinde kötülük Tanrısı vardır ve durduramaz sınırdadır.
* * *
Sen istediğin kadar Duygusal ol, ama… kaybeden sensindir her daim.
ikide şahit tutar kendine sen kendini ima edene kadar “yağlı ilmeği” geçirmiştir boynuna.
Gerçi,
Şahit’te kendi gibi şahsiyetsiz biridir, Öyle insanların arakadaşıda aynı tornadan çıkan olacakki: aynı nakartları söylesin.
Ne yaparsınız…
Hayat böyle olmuş,
Arkası Yarın gibi sürüp gidiyor, gerçi dinleyeni çok olunca, Arkası yarınlar hep olacak, sorun belli, yeteneksiz, beceriksiz kişlilerin ülkede baş köşede oturtulmasıdır, sorun kendi yeteneğinin yetmediği yerde, dedikodu mekanizmasını devreye sokmasıdır kendini baş köşeye oturtan.
Biz eskiden böyle öğrenmedik!…
Mahallenin kızına laf atanın karşısına çıkan gençlerdik, arakadaş için o yapmadı, ben yaptım diyen Bıyıkları terleyen Bıçkın Gençlerdik, “mayamız” bozuldu.
Her daim “dili açık” olandan haz almışımdır, ama, gizli ajandası içinde olandan korkmuşumdur.
Kibar olmaya çalışıyorum, Çok şey görmek böyle bir şey sanırım, bazen yaş gereği bazı şeyleri geçiştiriyorsun, ama… içinede bir “kor ateşi” düşüyor, Dedim ya; Ülke kahbeyi seviyor! ve ona prim veriyor, o zaman “yaşasın kötülük, var olsun Kahbelik” diyelim.
Şimdi tanıyan Herkes Kime diye soracak, yahu hiç etrafınıza bakmıyormusunuz? ayrık otu gibi ne kadar çoklar bu insanlar, neye şaşırıyorsunuz?
Herkesin başında değilmi bu olaylar?