Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, sinsice ilerleyen ancak, erken teşhiste yüzde 90-100 oranında tedavi edilebilen kolon kanserinin beslenme ile ilişkisinin bulunduğunu, doğru bir beslenme alışkanlığı ile önlenebileceğini bildirdi.
ADANA / İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, kanserden ölüm nedenleri arasında ve görülme sıklığı açısından üçüncü sırada yer alan kolon kanserinin, doğru bir beslenme alışkanlığı ve yaşam tarzı veya erken tehşisle kesinlikle önlenebileceğini bildirdi.
1-31 Mart’ın “Kolorektal Kanser Farkındalık Ayı” olduğunu belirten Prof. Dr. Gümürdülü, kolorektal kanserlerin hem kadınlarda hem de erkeklerde görülme sıklığı en fazla kanser türleri arasında üçüncü sırada yer aldığını bildirdi.
50 YAŞ ÜZERİ RİSKİ
Prof. Dr. Gümürdülü, halk arasında “kalın bağırsak” olarak bilinen ve sindirim sisteminin son kısmında yer alan bölgede gelişen kolon kanserinin, her yaşta görülmekle birlikte 50 yaşından sonra daha sık rastlandığını bildirdi.
Kanserin, kolonda yer alan hücrelerde başladığını, hücre sayısı çoğaldıkça, kolon etrafına yayıldığını, erken tanı konması durumunda ise yüzde 90-100 oranında tedavi şansının bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Gümürdülü, ancak, geç fark edildiğinde lenf bezlerine ve kan dolaşımı yoluyla karaciğer, akciğer ve diğer organlara yayılım gösterebildiğini kaydetti.
BELİRTİLERİ
En sık görülen kolon kanseri belirtilerinin dışkı alışkanlığında ve çapında değişiklik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gümürdülü, “Sürekli ishal ve kabızlık, her zaman normal bir kalınlıkta gelen büyük abdestin incelmesi, daha önce olmayan sürekli yorgunluk, anüsten ve büyük abdestten kan gelmesi, karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikayeti, büyük abdestte yumurta akı görünümlü salgı en önemli belirtiler arasında yer alıyor” dedi.
Prof. Dr. Gümürdülü,, kansızlık ve bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybının da görülebildiğini ifade ederek, kanserin ilerleyerek bağırsağı tıkadığı durumlarda ise karında şişlik ve ağrı oluştuğunu belirtti.
BASİT ÖNLEMLER
Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, sinsice ilerleyen ancak, erken teşhiste yüzde 90-100 oranında tedavi edilebilen kolon kanserinin beslenme ile ilişkisinin bulunduğunu, doğru bir beslenme alışkanlığı ile önlenebileceğini bildirdi. Kalın bağırsak kanserlerinden korunmada tarama yöntemlerinin yanı sıra riski azaltıcı bazı basamaklar da mevcuttur.
DOĞRU BESLENİN SU İÇMEYİ UNUTMAMYIN
Yanlış beslenme alışkanlıklarının kolon kanserini tetiklediğini belirten Prof Dr. Gümürdülü, alkol ve sigaradan uzak durulması gerektiği uyarısında bulunarak, şöyle devam etti:
“Dünya Sağlık Örgütünün,kesin kanserojenler arasına dâhil ettiği işlenmiş et ürünlerinden uzak durum. Aşırı kırmızı et tüketmeyin. haftalık kırmızı et tüketimi 500 gramdan az olacak şekilde sınırlandırılmalıdır. Su içmeyi unutmayın.
Serbest radikalleri hızla vücuttan uzaklaştırmasıyla bilinen su, aynı zamanda kanser önleyici etkiye de sahiptir. Bu maddeler böbreklerden idrarla, deriden terle, bağırsaklardan dışkı yoluyla atılır. Bu nedenle her gün günde en az 2 ile 2,5 litre su tüketilmesi gerekir.”
BOL POSALI TÜKETİN
Bol posalı beslenmeye özen gösterilmesini tavsiye eden Prof. Dr. Gümürdülü, “ Meyve ve sebze tüketmeyi ihmal etmeyin. haftalık kırmızı et tüketimini 500 gramdan az olacak şekilde sınırlandırın. Kolonda safra ve yağ asitlerini bağlayıcı özelliği bulunan kalsiyum kaynaklarını beslenme listesine ekleyin. D Vitamini yetersizliğine dikkat edin. Belirli aralıklarla test yaptırarak D vitamin düzeyini kontrol altında tutun. Mutlaka fazla kilolardan arının” diye konuştu.
Prof. Dr. Gümürdülü, bol hareketli yaşam tarzının da benimsenmesinin önemine dikkati çekerek, “Bol bol yürüyün” uyarısında bulundu. Gümürdülü, tüm bu uyarılara rağmen başta bağırsak alışkanlığında değişim ve kansızlık olmak üzere kolon kanseri şüphesi uyandıracak belirtiler varsa vakit geçirilmeden doktora başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.