Yeni arkadaşlıkların kurulduğu, eğlenceli etkinliklerin tamamlandığı, farklı bilgilerin edinildiği bir akademik dönemin yarısını kısa bir süre önce geride bıraktık. Dinlendirici ve eğlenceli geçmiş olduğunu düşündüğüm bir ara tatilin ardından şimdi yeni döneme hazırız. Bu yazımda; günümüzde hassas bir konu oldu olduğunu düşündüğüm ‘Çocuklarda İhmal ve İstismar’ konusunu ele alacağım. Bu bağlamda çocuklarımızın kişisel sınırlarını nasıl koruyabilecekleri hakkında sizlerle bilgi paylaşıyor olacağım. Fiziksel, duygusal, cinsel ya da zihinsel gelişimi engelleyen tutum ve davranışları istismar olarak tanımlarken; çocuğa bakmakla yükümlü kimselerin, çocuğun beslenme, giyinme, barınma, eğitim, sağlık ve sevgi gibi temel gereksinimlerini karşılamamasını ise ihmal olarak adlandırmaktayız. Tüm bunlar çocuğa yönelik kötü muamele kategorisini içermektedir. Çocuğunu zararlı ve tehlikeli durumlardan/kişilerden korumak, ebeveynlerin öncelikli gayelerinden biridir. Fakat bunu yalnızca çocuğu koruyup kollayarak yapmak, onun ailesinin olmadığı ortamlarda kendisini nasıl savunabileceğini bilmemesine yol açabilmektedir. Böyle bir durumda sizler ebeveynleri olarak çocuğunuza dış dünyadaki tehlikeli durumlara karşı kendini nasıl koruyabileceğini öğretebilirsiniz. Peki, bunu nasıl yapabilirsiniz? ⦁ Öncelikli olarak çocuğunuzla aranızda sağlıklı bir iletişim kurduğunuzdan emin olmalısınız. Çocuklarımızı dinlemek, dinlediğimizi onlara hissettirmek paylaşımlarımızın güçlenmesinde önemli bir yer teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra; sizlere çoğu şeyi çekinmeden, korkmadan anlatması sağlıklı iletişimin kurulduğunun bir göstergesidir ve olası tehlikeli durumlardan haberdar olmanıza olanak sağlar. ⦁ Göğüs, ağız, ön ve arka bölgeleri kapsayan ‘Özel bölge’ kavramının ne anlama geldiğini aktarmalısınız. Bu bölgelere kimlerin dokunabileceğini net olarak bildirmelisiniz. Örneğin; anne-baba banyo yaptırırken, giysi giydirirken dokunabilir, doktorlar anne-baba yanındayken muayene etmek amacıyla dokunabilir vb gibi bir açıklama yapabilirsiniz. ⦁ Çocuğunuzu belirtilen özel bölgelerinden öpmemelisiniz. Örneğin; O sizi dudağınızdan öpmek isterse ‘–Orası benim özel bölgem, senin de özel bölgen. Bana olan sevgini göstermek istiyorsan yanağımdan öpebilirsin ya da sarılabiliriz.’ diyebilirsiniz. ⦁ Çocuğunuza –yabancı kişi- kavramını öğretmelisiniz. Bunu yaparken ‘sakın onun yanına gitme’ , ‘asla verdiği bir şeyi alma’ gibi kesin cümleler kullanmak yerine neden yapmaması gerektiğini açıklayın. Tersi durumda çocuğun kaygı yaşamasına, sürekli kötü bir şey olacakmış gibi tetikte olmasına sebep olabilirsiniz. ⦁ Anlattığınız olaylara uyan bir durumda kaldığında ne yapabileceğini aktarın. İstemediği bir davranış olduğunda ‘hayır’ diyebileceğini, bulunduğu ortamdan uzaklaşması gerektiğini anlatın. ⦁ En yakınınız olsa bile çocuğunuzu istemediği kişilerle konuşması için zorlamayın. Onun tıpkı sizin gibi kiminle iletişim kurmak istediğini seçme özgürlüğü olduğunu unutmayın. ⦁ Alış-veriş merkezleri gibi umuma açık tuvaletlerde mümkün olduğunca hem cinslerinin olduğu tuvaleti kullanmasına özen gösterin. Burada asıl amaç çocuğun zihninde ‘’ Bedenim bana ait’’ düşüncesini sağlamlaştırmaktır. Tüm bu hatırlatmaları çocuğunuza belirli aralıklarla yapmayı unutmamalısınız.