Hani bazen o kadar güzel sözler verdirki;
“Dostlar alışverişte görsün”.
CHP Tüzük gereği Danışma kurulları yapıyor.
Tüzük’de aynen şöyle geçiyor bu kurulların açıklaması.
Seçim sonrası Seçim sonuçlarının tartışması ve öngürüler adı altında Danışma kurulları en geç iki ay içinde yapılır.
Dikkat etmişsinizdir, en geç iki ay diyor, ama… 24 Haziran sonrasına iki ay koyarsan Ağustos’da yapılması gereken bu olay üç ay sonrası yapılıyor.
Peki,
Bu kurullarda bir sürü konuşmacı çok önemli konuşmalar yaptı, çok önemli konulara değindiler.
Önemli olan, buradan çıkan sonuçların, Genel Merkez tarafından dikkate alınıp önümüzdeki yerel seçimlerde uygulanıp, uygulanmayacağı.
Çıkan sonuç, ön seçim yapılması eğilimi, atanan milletvekilleri bile ön seçimi savundular!
Gerçi orada çıkan bir sonuç daha vardı, Samimiyet…
İnanın, orada konuşan ve ön seçimi savunan konuşmacıların çoğu ön seçim istemiyor.
Yoksa Genel Merkez tarafından atanan vekillerin, ön seçimi savunması biraz komik olmuyormu?
İl Başkanı konuşuyor,
24 Haziran Baskın seçimi idi ve biz buna hazır değildik! Bir örgüt Başkanının seçimlere hazır değildik sözü, bana çok acemice geldi, Bir diğer konu başlığı Adanabüyükşehir Belediye başkanlığını ele geçireceğiz!
Ele geçireceğiz, sonrası oranın imkanları çok fazla lafları bu kurulda söylenmemesi gereken sözler bence, sonrası hazır değildik, sandık sorumlusu bulamadık lafları partide samimiyet eksikliğinin ibareleri.
Nedir onlar?
Eğer Delege seçimlerinde Kontrolsüz güç kullanıp parti içinde terör estirirseniz! diğer kesim “hadi oradan” size der.
Bakın çeşitli dedikodular parti içinde insanların heyecanını nasıl kaçırdığını şöyle bir sergileyelim.
29 Kurultay delegelerinin soy adlarına bir bakın, size çok yerden çağırışım yapabilir, bunu genişletelim, meclis üyelerinin isim soy adlarına bir bakın, size çok tanıdık isimler gelecektir, iyi bunlar “ballı kaymaklı börekleri” yiyecekler, ondan sonra, zahmetli işleri diğer kişilere yaptıracaksınız.
Kurultay Delegelerinin imza ver, verme sürecinde neler istediğini buradan anlatırsam bu parti değil yirmi iki, on beşi zor görür.
Kimse bu partinin artık tamamen sola dönmesi ve eş, dost tor pillerinden kurtulması gerektiğini dile getirmedi, getirende bağırıyor, çağırıyorlar yaftaladılar.
Bu Kurullarda konuşulan çok dedi- kodu vardı aslında, mesela Ayhan Barut’un Büyükşehire aday olacağı, olmaz demeyin, Barut önce İl Başkanlığından istifa ettiğinde parti kaç ay İl Başkansız seçimlere hazırlandı?
Sonrası ilçe Başkanlarının istifa edip tekrar Meclis üyeliğine talip olacağı, haydi onlardan vaz geçtik, ne kadar örgüt yöneticisi varsa meclis üyeliğine aday olacağı konusunda söylemler ayyuka çıktı bu kurullarda. eğer hal böyle vuku bulursa, CHP neden kaybediyor sorusuna çok güzel cevap bulmuş olursunuz.
İnanın bu partinin 95 yıl sonra bile hala yüzde yirmi iki alması kimsenin çabası değil, kendiliğinden gelen bir oy oranı bence.
birincisi;
ülkedeki muhafazakar partinin ülke rejimini değiştirirmi korkusu olanların karşısında sadece CHP var demeleri.
ikincisi; Atatürk’ün kurduğu parti olması, hiç kimse kerameti kendinde aramasın yani.