Hoşgeldiniz  
ads

Çürüm çürüm çürümenin kitabını yazdık

Seray Sayar Levent | 31 Ocak 2025 | Alt Manşet, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Manşet, Son Dakika, Sürmanşet, Tüm Manşetler, Yerel Haberler


Seray Sayar Levent
seray.levent@gmail.com

Yazarken bile zorlandığım bir başlığı  “oku” deseler okuyamam. Ancak Türk toplumunun yozlaşmasına da başka bir kelime bulamadım. Kartalkaya’ da yaşanan yangın felaketin de kayanlar, doğal afetlerde sağ kalanların yağma yapmaları, insani yardım kuruluşlarının gelen yardımlardan nemalanmaları, bir kaza bela anında yardım etmek yerine, fotoğraf çekmekle uğraşan balkon seyircileri ve en son bizzat yaşadığım komşu nenenin ölüm ahali… Evet, komşu nene…101 yaşında yalnız yaşayan her işini kendi gören 3.katımda oturan komşu nene… Üç gün boyunca kendinden haber alınamayan ancak polis yerine beni arayan duyarlı olduğunu düşünen komşular… Ben onu çarşambadan çarşambaya takip ederdim, zira bizim burada o gün pazar kurulur ve mutlaka sürüne sürüne pazara giderdi. Bir türlü Huzurevine gitmeye ikna edemediğim nenem…Neneye bir şeyler olduğunu balkon kapısının açık olmasından anlayan komşular maalesef dört gün boyunca beni beklemişler. Evet, sorumluluktan korkan bir toplum haline geldik maalesef ve ben ulvi görevimi yaparak gerekli yetkililere haber verdikten sonra neneciğimin banyoda naaşı bulundu. Bu da kara mizah…Zira sağlık ekipleri, polisler, itfaiye ekibi sanki ilk kez bir cenaze görmüş gibi çırpındı durdu çünkü nenenin kimsesi yoktu ve şaşkındılar. En acı veren, yetkililer kimsesi olmadığını beyan etmesine rağmen cenaze aracının sadece şoförle gelip, cenaze torbasının olmamasıydı. Ne kötü bir durum değil mi?  Neyse ki polis memurları, etraf esnafı 3.kattan naaşı araca yükleyebildiler. Haa bu esnada saatlerce bekleyiş sırasında sadece ben vardım. “Neneden ses çıkmıyor” diyen komşular kuş olup uçmuştu. İşin ilginç yanı nene gittikten sonra komşuların meraklı sorularına cevap vermek oldu…İşte o esna da sakin kalma becerisini gösterebiliyorsanız siz insan olmuş demektir. ”Nene çıplak mıydı” Sana ne… “nenenin malı kime kaldı?” sana ne… Sahi… Hangi ara biz bu kadar yozlaştık, bozulduk çürümçürüm çürüdük? Toplum olarak bizi çürümeye götüren nedenleri sizle paylaşırken son sözümü de elbet  yazacağım.  Türkiye’de toplumun çürümesi veya bozulmasıyla ilgili tartışmalar, farklı disiplinlerden uzmanların bakış açılarına göre değişebilir. Ancak genel hatlarıyla şu sebepler öne çıkıyor:

1. Ahlaki ve Kültürel Erozyon : Geleneksel değerlerin yozlaşması, bireycilik ve menfaatçiliğin yaygınlaşması, toplumsal dayanışma yerine kutuplaşmanın artması

2. Eğitim Sistemindeki Sorunlar: Eğitimin niteliksizleşmesi ve ezbere dayalı hale gelmesi, Eleştirel düşüncenin yeterince teşvik edilmemesi, diplomaların liyakatten daha önemli hale gelmesi

3. Adalet ve Hukukun Zayıflaması :Hukukun herkese eşit uygulanmaması, güçlülerin korunması, zayıfların ezilmesi algısı, yolsuzluk ve kayırmacılığın normalleşmesi

4. Ekonomik Problemler:Geçim sıkıntısının artması, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanması,gelir adaletsizliği ve fırsat eşitsizliği,gençlerin geleceğe dair umutsuzluk içinde olması

5. Medyanın ve Sosyal Medyanın Etkisi: Bilgi kirliliği ve dezenformasyon,şiddet, yozlaşma ve tüketim kültürünü teşvik eden içerikler,algı yönetimi ve manipülasyonun artması

6. Siyasetin Toplumu Kutuplaştırması:Siyasi partilerin bilinçli olarak toplumu kamplaştırması,
fikir ayrılıklarının düşmanlığa dönüşmesi,fanatik taraftarlık anlayışının güçlenmesi  

7. Aile Yapısındaki Değişimler: Aile içi iletişimin azalması, ebeveynlerin çocuklarına yeterli ahlaki ve kültürel eğitimi verememesi, boşanma oranlarının artması ve aile yapısının zayıflaması
8. Sanat, Bilim ve Felsefenin Göz Ardı Edilmesi: Sanatın ve edebiyatın yeterince desteklenmemesi,
bilimsel düşüncenin ve akademik özgürlüğün kısıtlanması, felsefi tartışmaların yerini dogmatik düşüncelerin alması

Bu faktörlerin her biri, toplumun çürümesine veya yozlaşmasına katkıda bulunuyor. Ancak çözüm, bireysel ve toplumsal düzeyde bilinçlenmek, eğitim sistemini geliştirmek, adalet mekanizmasını güçlendirmek ve toplumsal dayanışmayı artırmaktan geçiyor.

Son söz: Bütün bu derlediğim bilgiler Toplum Sosyolojisi ders kitabından. Evet, toplumu çürümeye sürükleyen nedenler bunlar, ancak her ne tetiklese de birey olarak “bu olumsuzlukları yapacaksın” diye hangimizin ağzına terlikle vuran oldu? O yüzden toplumun yozlaşması, bozulması, çürümçürümmesi… Ne devletin, ne hükümetin ne de bizi yönetenlerin suçu…”Biz böyle yapıyoruz, siz de uyacaksınız” deselerdi bile, eğer biz özümüzde duyarsızlığı seçmemiş olsaydık toplum olarak bu hale gelmezdik… Duyarlı toplum, duyarlı bireylerden oluşur. Demek ki biz bu bozulmalara dünden razıymışız… Suçluyu aramak için çok uzağa gitmeyelim.Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

48 Kez Görüntülendi.
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

© 2017 Gerçek Adana Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.