Hoşgeldiniz  
ads

Rast Gele Yaşamalar…

Seray Sayar Levent | 24 Ocak 2025 | Alt Manşet, Genel, Gündem, Manşet, Son Dakika, Sürmanşet, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+

Bolu felaketinden sonra çocuktu, gelişimdi, börtü böcekti yazmak içime sinmedi. Nedir bu Türkiye’nin kaderi… Neden böyle lanetlendik? Hiç cevabını bulamayacağımız sorular, gibi geliyor bana…Şöyle geçmişe baktığımız zaman aslında Türkiye’de tek değişen şey… Bizim daha çok anlamsız bir şekilde ölmemiz ve bütün değerlerimizi kaybetmemiz. Yoksa eski skeçlere baktığınız zaman siyasette, geçim sıkıntısı da hep aynı…  Son on yıldır Türkiye’ de başımıza neler geldiğini merak edip araştırmak istedim. Bakın neler neler yaşamışız. Depremler:
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri: 
Bu depremler sonucunda en az 50.783 kişi hayatını kaybetmiş ve 122.000’den fazla kişi yaralanmıştır. 24 Ocak 2020 Elazığ Depremi: 44 kişi hayatını kaybetmiş ve birçok bina yıkılmıştır. 
30 Ekim 2020 İzmir Seferihisar Depremi: 117 kişi hayatını kaybetmiş ve birçok bina yıkılmıştır. 
Maden Kazaları:
13 Mayıs 2014 Soma Maden Faciası:301
 madenci yaşamını yitirmiştir. (sık yaşanan maden kazalarında en fazla vefat sayısı bul olduğu için Soma’yı yazdım )
Orman Yangınları:
2021 Yaz Orman Yangınları:  Antalya ve Muğla’da büyük yıkıma neden olmuş, 8 kişi hayatını kaybetmiş ve yüz binlerce hektar orman alanı zarar görmüştür. (Yine ülkemde en çok yaşanan felaket sadece vefat fazla o yüzden bunu yazdım. Hektarın azar gördüğünü yazarken onca börtü böcek, hayvan hesap edilmemiş ) 

Sel ve Heyelanlar:
11 Ağustos 2021 Batı Karadeniz Sel Felaketi:
97 kişi hayatını kaybetmiş ve birçok yerleşim yeri sular altında kalmıştır. 

2021 Doğu Karadeniz Heyelanları: Bahar aylarında Doğu Karadeniz Bölgesi’nde meydana gelen kısa süreli ve ani yağışlar, can ve mal kayıplarına neden olan sel ve heyelan afetlerine yol açmıştır. 

İklim Kaynaklı Afetler:
Son 10 yılda Türkiye’de meydana gelen afetlerin %83’ü hava ve iklim bağlantılı şiddetli olaylardan kaynaklanmıştır. Bu süreçte 2.355 iklim kaynaklı aşırı hava felaketi yaşanmış ve bu afetlerden 410 binden fazla insan hayatını kaybetmiştir. 

Türkiye de son on yıldır yaşanan kaoslar
15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi: 
Bunu hep birlikte yaşamıştık
Ekonomik Krizler: 
2018’den itibaren ve hala devam eden ekonomik kriz…
Terör Saldırıları: Bitmeyen terör saldırıları… Çok fazla masumun canını aldı ve almaya devam ediyor.
Suriye İç Savaşı ve Mülteci Krizi: Türkiye’de ki toplumsal dengeyi ve ekonomiyi zorlayan bitmeyen sıkıntımız
Pandemi Süreci (COVID-19):Dünyayı sarsan salgın ve hala bunun etkisinde yaşanan sağlık problemleri
Siyasi Gerginlikler ve Kutuplaşma: İç politikada hükümet ve muhalefet arasındaki sert söylemler, seçim süreçlerinde yaşanan tartışmalar ve anayasal değişiklikler toplumsal kutuplaşmayı derinleştirdi.

Gezi Parkı Olayları (2013 etkileri): 2013 yılında başlayan Gezi Parkı protestolarının etkileri sonraki yıllarda da devam etti. Protestolar sonrası yaşanan yargı süreçleri ve sosyal hareketler sürekli gündemde kaldı.

Hukuk ve Adalet Tartışmaları: Yargı bağımsızlığı, insan hakları ihlalleri, gazetecilere ve aktivistlere yönelik tutuklamalar, uluslararası raporlarda sıkça eleştirilen konular oldu.

Doğu Akdeniz ve Dış Politika Krizleri: Türkiye’nin Yunanistan, Avrupa Birliği ve ABD ile yaşadığı dış politika gerilimleri; Doğu Akdeniz’deki doğal gaz aramaları, S-400 hava savunma sistemi alımı ve Suriye’deki operasyonlar gibi konular etrafında yoğunlaştı.

Bunun yanında toplumu derinden etkileyen cinayetler….Ve en son Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın felaketi… Sonuç: Yazımın başlığı gibi “rast gele yaşanan hayatlar” .Biz bu ülkede galiba doğal yollarla ölemeyeceğiz.2025 yılı “Aile Yılı” ilan edildi. Zira aile birliğinin yok olmaya yüz tutması, nüfusun hızla yaşlanması ve doğum oranının düşmesi en büyük sebep…Üşenmeyip on yılda yaşadıklarımızı derleyip toparlamaya çalıştım. Öncelikle bu felaketlerde hayatlarını kaybedenlerin çoğu ya çocuk ya da genç… Pandemi sırasında kronik hastalığı olan vatandaşlarımızın çoğunu kaybettik. Salgına yakalananlar şimdi ciddi sağlık sorunları yaşıyor ya da çok genç yaşta nedensiz bir şekilde ani ölümler gerçekleşiyor. Gençlerimizi ve çocuklarımızı felaketlerde kaybediyoruz. Sağlam gözükenlerimiz de ya karşıdan karşıya geçerken ya da bir vandalın elinde heder oluyor. Haydi, günü kurtardık diyelim, iyi de sizce bu kadar felaketi yaşan bir toplumun ruh sağlığı nasıldır? Evlenip aile kurup çocuk doğurmayı bırakın, insanlar yarın sağ çıkacak mıyımın, endişesini yaşarken aile yılı olsa ne olur olmasa ne olur. Aslında toplum olarak hep birlikte aklımızı yitirme dönemine girmişken, bize birer ruh doktoru tayin etmiş olsalar… Bence en güzel o olur.Kısacası gerçekten tesadüf yaşıyoruz bu memlekette… Nedene, niçine cevap verecek kudret sadece bizi yönetenlerde ve zaten bizler sorgulamamayı çoktan unuttuk… O yüzden otel yanarken korkunç çığlıklar arasında, kayak yapanları yadırgamak bence artık çok lüks… Yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dilerken… İnancım olmasa da umarım bu son olur demekten başka çarem yok.A…Unutmadan farkındasınızdır. Toplumu meşgul eden gündemler öyle çok ki eskisinin daha mürekkebi kurumadan, yenisini okumaya başlıyoruz. O yüzden gerçekten aile yılı olabilir zira toplumsal kaosu takip etmekten aileler dertlerini unutup gidiyor. Doğal olarak kavga yok gürültü yok… Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın! 

81 Kez Görüntülendi.
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

© 2017 Gerçek Adana Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.