31 Mart
sonrası yeni Belediye başkanları sadece kendilerinden önceki başkanların
yaptıkları borçları konuşuyor. Kanun var, Belediyeler gelirlerinin borçlanma
yönünde yüzde kırk sınırını aşamaz, aynısı işçi ücretleri yüzde kırk sınırını
aşamaz diye madde var. Madde aslında her alanda var fakat, Dinleyen kim?
Ülkenin en büyük sorunu Anayasa var uyan kim meselesi her alanda sorgulanmaya
devam ediyor. Belediyelerin tek sorunu borç değil, Belediyelerin en büyük
sorunlarından birisi ülke fay hattında ve çok büyük Depremler oldu bu ülkede. Bu
depremler olurken hazırlıksız yakalandığımız herkesin malumu. Aslında oradaki
en büyük sorun Trafik dediğimiz olayın halk tarafından ne kadar anlamadığı
kesin. Neydi o? Deprem anında herkes kendi arabası ile bir yöne kaçışmaları ve
o yönde yıkılan binalara yardım ekiplerinin ulaşamaması. Bir sıkıntı daha var,
o da Belediyeler malzeme açısından depolarında gerekli hazırlıkları yaptı mı?
Daha
önemlisi halkın Deprem sonrası kendini güvenli yerlere alması için toplanma
bölgeleri neresi? Bu muammalar halkın bilgi açısından eksik olduğunu
düşünüyorum. Şimdi herkesin derdi önceki Belediyelerin yapmış olduğu müsriflik
söylemleri. Peki bu yolsuzluk veya Belediyeleri zarara uğratan uygulamalar için
yeni Başkanlar ne yapıyor?
Gelen gideni
aratır kelimesi eğer bu Belediyelerde devreye girerse vay halkın haline!… Bu
Başkanların görevi bunları sadece Belediye binalarına asmak değil.
Bunların
hesabını sormak ve savcılığa bu ayyuka çıkan sorunları bildirmek. Evet bunların
cezasını yargı verir fakat bunun peşini bırakmadan her gün kamuoyuna bunları
ifşa etmek gerek.
Konumuza
dönelim diye cem fakat bu Tabiat olaylarını açtığım zaman ilk söylem Belediyeler
“soyulmuş” kelimesi söyleniyor ve Deprem önlemleri güme gidiyor!…
Ülkenin her
alanı doğa olayları var en önemli konu bu olması gerek, çünkü her şeye önlem
alırsınız bazen Yaradan karşısında aciz kalabilirsiniz. İşte Yüzyılın depremi
dediğimiz 6 Şubat 2023 yılında meydana gelen Depremde ve 11 ili kapsayan felakette
55 bin insanımız öldü, insanlar malını, mülkünü kaybetti.
Toparlanmak
hem Belediyeler hem Hükümet bakımından zor bir süreçti, ama önceden hazırlık
yapmayanlar belki felaketi önleyemez idi! ölümleri aza indirebilirlerdi. Şimdi
bu kadar lakırdı olacak felaketler için Belediyeler önlemleri şimdiden almalı.
Yok para yok yok eskiden borç var söylemleri boş işler. Bu ülke gerçek anlamda bütçeler
gerçek yerlere gitse hırsızlık olmasa her şey düğün Bayram olur.