Ayhan Barut, Meclis kürsüsüne köylü şapkasıyla çıktı, narenciye ürünleri ve pamuğu gösterip üreticiler için destek istedi
“Çiftçiyi bitirdiniz, lanet olsun böyle politikaya”
“Üretici zarar ediyor, vatandaş da pahalıya tüketiyor”
ANKARA- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Meclis’te Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi görüşülürken kürsüye Adana’ya özgü köylü şapkasıyla çıkıp iktidarın tarım politikalarına sert tepki gösterdi. Elindeki mandalina, portakal, limon ve pamuğu kürsüden Tarım Bakanına doğru uzatan Ayhan Barut, “Bu başımdaki şapka çiftçinin alınteri, emeği ve simgesiydi. Çiftçinin ocağını söndürüp şapkasını ters giydirdiriz, lanet olsun böyle politikaya” diye konuştu.
“SUÇ İŞLİYORLAR”
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi olarak Tarım ve Orman Bakanlığı bütçe görüşmelerinde söz alan Ayhan Barut, “Bugün ülkemiz ve halkımız için son derece stratejik öneme sahip Tarım bütçesini görüşüyoruz. Gıda egemenliğimiz ve ‘Tarım olmadan yaşam olmaz’ ilkesi gereğince tarımı mutlaka desteklemeli ve korumalıyız. Ülkemiz hariç dünyadaki tüm gelişmiş ülkeler tarımlarını desteklerken maalesef bizim ülkemizde tarım şu anda desteklenmiyor. Tarım korunmaya ve desteklenmeye muhtaç bir sektördür. 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesi gereğince, 2024 yılında verilecek destek miktarı 412 milyar olması gerekiyordu ancak iktidar bu desteği 91 milyar lirayla sınırlandırıyor. Kanuna uymayarak suç işliyorsunuz. Suçunuzu bastırmak için de algı oyunlarına girişiyor, gerçeği de saptırıyorsunuz” dedi.
“ÇİFTÇİ BİTİK, CAYIR CAYIR YANIYOR”
Çiftçiye verilen yetersiz desteğin ayrıntılarını dile getiren Ayhan Barut, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şimdi burada Tarım Bakanı çıkacak diyecek ki, ‘OECD raporlarına göre şöyle yaptık, böyle yaptık.’ OECD yani Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü raporuna göre yüzde 2,3’ü bulan desteklemelerin içerisinde çiftçiye verilmiş faizli kredi var, borç verilmiş kredi var, geri alınacak, emtia var, borç verdiğiniz emtialar var, gübresi, tohumu var ama Tarım Kanunu emredici hükümde, ‘Yüzde 1’inden aşağı veremezsiniz’ diyor. 2022 yılında ise Avrupa’da, Avrupa Birliğinin toplam bütçesi 168 milyar euro, bu bütçeden tarımına tam 53 milyar euro ayırıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 1,7 trilyon dolarlık bütçesi var, bu bütçenin de yüzde 17’sini daha artırıyor, tarıma ayırdığı bütçe 70 milyar doların üzerine çıktı. Onlar sürekli tarımına bütçe ayırırken, desteklerken bizim ülkemizdeki çiftçilerimiz, tarım sektörü, maalesef bitik durumda, cayır cayır yanıyor. 2021 yılında mazotun litresi 7 liraydı ama bugüne gelindiğinde iki senede tam 6 kat arttı ve 40 liraya dayandı. Türkiye’de çiftçilerin kullandığı mazot 3-3,5 milyar litre yani çiftçinin cebinden yaklaşık 120 milyar TL para çıkıyor mazot için.”
“TARLADA BEDAVA ALAN YOK, MARKETTE 20 LİRA”
Limon, mandalina ve portakal üreticilerinin yaşadığı sorunların acilen çözülmesi gerektiğini bildiren Barut, şöyle dedi:
“AKP eliyle çiftçi, işçi, esnaf, memur, tamamını, bütün sektörü bitirmişsiniz. Saray iktidarı artık tam olarak zam ve kriz rejimine dönüşmüş. Pazardaki insanların fileleri boş ama milleti siz açlıkla terbiye ederken birileri Mecliste mangal partileri düzenliyor, sizi Türk halkına, milletimize şikayet ediyorum. Çiftçi öyle zorda ki ne yapacağını şaşırmış durumda. Borca batmış, icralık olmuş; ahırı, ineği, danası; hepsi haciz altında. Narenciyede limon dalında çürümeye terk edilmiş. Şu portakal ve limona bakın. Buraya manav gösterisi yapmaya gelmedik. Mandalina, limon; hepsi şu anda dalında çürüyor, çiftçi satamıyor. Milli servet dediğimiz ağaçlar sökülüyor. Gelin, hep beraber bu çiftçinin arasına girelim, dinleyelim, gerçekleri görelim. Bu, sıfır bedelle çiftçinin elinden çıkarken bilabedel sebil olmuş, markette ise 20 lira. Üretici zarar ediyor, tüketici de pahalıya tüketiyor. Sorun burada.”
ŞAPKAYI YERE ATTI
Başına taktığı Adana’ya özgü köylü şapkasını yere atan Ayhan Barut, şunları kaydetti:
“Bu gördüğünüz pamuk, ‘beyaz altın’ olarak anılırdı; bolluğun, bereketin simgesiydi; maliyeti 25 lirayı geçiyor ama bu yıl çiftçinin elinden maalesef 17 liraya çıktı. Anasının ak sütü gibi helal şekilde üreten çiftçinin beyaz altınının kara talihi oldunuz. Bu başımdaki şapka çiftçinin alınteridir, emeğidir, elleri öpülesi çiftçinin simgesidir. Siz bu memleketin çiftçilerini ürettiğine, emeğine pişman ettiniz, çiftçinin ocağını söndürdünüz, çiftçiye şapkasını ters giydirdiniz. Lanet olsun böyle politikaya! Lanet olsun böyle bütçeye değerli arkadaşlar! Hayvancılığı bitirdiniz. Süt, et, yem çiftçi, üretici alamıyor ama aldığımız duyumlara göre şu anda çok büyük bir et ithalatı peşindesiniz. Yazıktır günahtır; üreticiyi görün, sütle, etle, yem paritesini muhakkak koruyun, kollayın. Yine, balıkçılık sektörü. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Karataş ilçemiz de maalesef zor günler yaşıyor. Balıkçılıkta da acil eylem planları gerekiyor. Son olarak şunu söylemek istiyorum: Tarımda atamayı bekleyen meslektaşlarımız; ziraat mühendisleri, gıda, veteriner hekim, tekniker ve teknisyenler Bakan beyden, net sayı ve net tarih bekliyor.”