İnsan yetiştirmek bilimsel bir sanattır. Özellikle ebeveynseniz hiç vazgeçemeyeceğiniz bir yola gönüllü çıkmış olursunuz.
Çocuğu olan ebeveynler öncelikle çok iyi bir sanat ustası, çok iyi bir filozof ve çok iyi bir dinleyici olmak zorundayken, sinirleri alınmış ruhani erdeme ermiş birer bilge kişiliğe bürünmek zorunda.
Peki, bütün bu ruhani sükûnet… Her zaman olabiliyor mu? Elbette ki mümkün değil sonuçta çevremizin kaosundan da etkilenen bizler, bu derece sabırlı ve hoşgörülü olamıyoruz. Sonuçta biz de insanız…
Ancak, eğer insan gelişim evrelerini bilirsek, en azından neyle karşılaşacağımızı, nasıl başa çıkacağımızı az çok öğrenir ve bu bitmez tükenmez gelişim evrelerini sabırla karşılayabiliriz. Ben “bitmez tükenmez” derken, bu geçiş dönemlerinin ebeveynleri zaman zaman çok zorladığını bildiğim için, onlar adına biraz hayıflandım. Zira insan gelişim süreci ölene kadar devam eder ve bitti denilen yerde zaten yaşamda biter.
İnsan yavrusu doğduğundan ölümüne kadar ruhsal ve bedensel çok fazla dönenmelerden geçer ve bu dönüşüm değişim, bazen kendini, bazen de çevresini oldukça yorar.
Bebeklik dönemi, erken çocukluk dönemi, ön ergenlik, ergenlik derken andropoz, menopoz…
Bugün özellikle ebeveynleri oldukça yoran, çaresiz bırakan ve hatta aslında, bu iki dönemdeki çocuğun, dönem değişimiyle ergenliğinin nasıl geçeceğini tahmin edebileceğiniz 2 yaş sendromu ve fallik dönemi izah ermeye çalışacağım.
2 yaş sendromu, çocukların 2 yaş civarında göstermeye başladığı bazı davranışsal değişiklikleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu dönemde çocuklar genellikle bağımsızlık isteği göstermeye başlar, kendi tercihlerini ifade etmeye çalışır ve “hayır” kelimesini sıkça kullanabilirler. Aynı zamanda duygusal ve davranışsal dalgalanmalar da gözlenebilir. Bu dönemde çocuklar, duygusal olarak karmaşık bir evre yaşadıkları için ebeveynlerin sabırlı ve anlayışlı olmaları önemlidir. Bu yaşarda çocuk öyle çok bencildir ki her şey onundur ve Dünya onun için dönerken, Güneş bile onun için doğar.
Fallik dönem, Sigmund Freud’un psikoseksüel gelişim teorisinde yer alan bir aşamadır. Bu aşama, yaklaşık 3 ila 6 yaş arasında çocukların yaşadığı bir dönemdir. Bu dönemde çocuklar, cinsel organlarına ve cinsel kimliklerine odaklanmaya başlarlar.
Fallik dönemde çocuklar, cinsel organlarına olan ilgiyi keşfederler ve farklı cinsel kimliklerin farkındalığını geliştirirler. Bu dönemde erkek çocuklar “Ödipus kompleksi” olarak adlandırılan bir süreç yaşarlar. Bu kompleks, çocuğun annesiyle duygusal bir ilişki kurma isteği ve babasıyla rekabet etme duygusu arasında oluşan iç çatışmayı ifade eder.
Kız çocuklar ise “Elektra kompleksi” denilen benzer bir süreç yaşarlar. Bu da, kız çocuğunun babasıyla duygusal ilişki kurma arzusu ve annesiyle rekabet etme duygusu arasındaki iç çatışmayı ifade eder.
Fallik dönemi, çok dikkat edilmesi gereken dönemlerden biridir zira yanlış yetiştirme tarzı çocuğun kimlik kargaşası yaşamasına neden olur.(Erkek çocuğunun kız gibi,kız çocuğunun erkek gibi yetiştirilmesi…)
Çaresiz ebeveyniler lütfen buraya dikkat edin; Bu her iki dönemde aslında çocuğunuzun nasıl bir ergenlik geçireceğinin sinyalini verir. Bu dönemde çocuklarınızla çatışmaya girerseniz kaybeden daima siz olursunuz, bu arada da çatışma yüzünden çocuğa ileriki zamanlar da yaptırımlarınız oldukça zayıflar. Bizim eskilerin tabiriyle yüzgöz olduğunuzda çocuğa karşı ağırlığınızda yok olur.
İnatlaşan çocukla inatlaşmayıp onu ikna yoluna gideceksiniz. Tutarlı davranışlar göstererek sınırlarını ona hissettireceksiniz. Hangi yaş olursa olsun bedel ödemediği sürece istenmedik davranışları göstermeye devam eder ve hızı gün geçtikçe çoğalır. Eğer kullanmasını, giymesini istemediğiniz bir eşya varise onu ortadan kaldırarak sorunu kökten çözebilirsiniz. En güçlü silahları ağlamaktır. Eğer ağlayarak size istediğini yaptırdığını fark ettiyse, bunu sürekli ve dozunu arttırarak kullanacaktır.Buna dikkat edin, kendini yerden yere atması,çığlık çığlığa ağlaması, kararlı tavrınızı değiştirmemeli.Bu yaşlarda yemek seçmeye daha fazla başlarlar.Ona özel yemek yapmak yerine, olan yemeği yemesini sağlamanız, belki sevmediği yemekle sevdiği yemeği karıştırarak yedirmeniz ya da yemek saatinde yemiyorsa tercihi ona bırakmanız onun inadını bir süre sonra kıracaktır.Aç ya da çok ağladı diye kimse ölmez rahat olun.
Bu maçı sükûnetle kazanamazsanız önümüzdeki maçlarda hep kaybedersiniz sakın unutmayın.
Fallik dönem de ise 3 yaşına kadar çocuğun başka cinsiyetleri tanımasına olanak verin. Çok abartmadan babayı ve anneyi çıplak görmesine izin vererek ya da kardeşinin altını yanında açarak ya da başka bir arkadaşını tuvalette görerek bu merakını gidermeye çalışın. Ancak 3 yaş sonrası mahremiyeti öğrenme adına, asla bu davranışlara izin vermeyin. Bedenin özel olduğunu, tuvalettin tek başına yapılması gerektiğini ve bedene dokunulmaması ya da dokundurulmaması gerektiği, bu dönemde öğretilir. Ve haz duygusu içinde olan çocuk özel bölgesiyle oynar, bu his yetişkinlerin hissettiği his değildir.Çocuklardan aldığımız dönütler de “gıdıklanıyor ve bu hoşuma gidiyor” cevapları gelmişti bir ara.Bu durumda ona kızma yerine dikkatini dağıtmak ve farkında değilmişiz gibi davranmak süreyi daha hızlı ve sağlıklı geçirmelerini sağlar.Çünkü insan doğası hep “yapma” denilenin üzerine giderek daha çok yapmaya meyillidir.
Daha öncede yazdığım gibi bütün bunlar bir dönem ve sonu var, bunu unutmayarak sakin,hoşgörülü ve sabırlı olmak zorundayız.
M.T.Cicero’nun dediği gibi “Bir şeyi bilmek nasıl beceriyse,onu öğretebilmek de beceridir”
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!