SÜLEYMAN YALÇIN | 16 Haziran 2022 | Alt Manşet, Genel, Gündem, Manşet, Son Dakika, Sürmanşet, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+
Eskiler çok iyi hatırlar, söz senetti, ağızdan çıktımı geri dönüşü yoktu.
O zamanda para vardı! Fakat “kimse bu kadar kişiliğini paraya satar durumda değildi”.
Bir büyük konuştu mu küçüğün ona karşı çıkması çok abes görülür, Fakat Büyük doğruyu konuşurdu. Paranın zamanla baş aktör olarak sahneye çıktıktan sonra
Yiğitlik, Mertlik, açık sözlülük pazarda satılır olmuş ama, alan yok!…
Konu malum,
İnsanların hayatını bire bir ilgilendiren siyaset ve siyasetçi.
Çok uzun süredir tanımıyorum Akayı, gerçi Gazeteci kimliğimden dolayı önceden bilirim. Fakat Seyhan Belediye Başkanı gösterildiğinde bende itiraz ettiğim biriydi Akif Kemal Akay.
İnsan yanılır, sonrası hatasını anladığında gereğini yapmıyorsa taraflı davranıyordur.
Mesele şu,
Akif Kemal Akay göreve geleli 3 yıl oldu, kötü niyetli olanlar! önce Başkan’ın yaşıyla uğraştı, sonrası kadrosunu dedikodu yapar haldeyken kendileri hiçbir şey üretmedi. Düşünün, Hiçbir meclis üyesi kendisi tarafından belirlenmemiş bir çalışma gurubu ile çalışmak diğer muhalif üyelerle çalışmaktan ne farkı var?
Yaşı geç, Fikirleri genç olan bir Başkan. Yaptıklarına bir bakalım, Seyhan’ın yıllarca geri kalmış mahallerinde Bilgi evleri kurup kadının çarşafını yıllarca istismar eden gurubun ekmeğini elinden alıp o kadınların o bilgi evlerinde neler yaptığını gördünüz mü?
Seytimi anlatmaya gerek yok, kom post gübre üretimi, Tarım için yeni ürünler denemek her Belediye Başkan’ın yapmadığı şeyler.
Benim asıl siyasette açmak istediğim konu şu, Halk Koltuğa kimi getirdi ise bu halk kendine hep yüksekten bakan politikacılarla yaşadı. Bu yönüyle Akay herkes gibi bana da sevecen gelen özelliğidir. Bir sorun oldu mu o kişiyle arkadaş edasında konuşması her dem kendine artı getirmiştir, Türk toplumun en çok aradığı özellik bunlardan birisidir.
Kendi partisinde yanlış gördüğü konuda sert şekilde eleştirmesi, herkesten çok işçisine zam vermesine rağmen! grev kararı alan işçisine kin beslemeyen bir Devrimcidir Akay. Evet, bugün hiç adetim olmayan bir yazı aldım kaleme, hayatta böyle değil midir? Hak edenin hak ettiğini vermediğimiz ülkemizde kim ne demiş çok mu önemli? Yaşadığımız “kara Cuma” diye adlandırdığım “Havaalanıma sahip çıkıyorum” mitinginde Gazetecinin Dayak yemesi, sonrası iki gazetecinin Meclis üyesi tarafından hakaret edilmesini hangi CHP ‘li sindirebilir meselesini en çok kendine görev addedip Gazeteciyi arayıp bir Baba şefkati ile onu teskin edende Akif Akay’dır. Biz Gazeteciler çok övgü kelimesini bilmeyiz, ama Gazeteci dediklerim bu yorum içinde.
Kelimeleri uzatmak değil gayem. Ama, haklıyı hakka verip ülkenin böyle siyasetçilere prim vermek tir gayemiz.
Son olarak kendisini bir yazımda sert eleştirmiştim, arayıp Bir Baba şefkati ile konuyu tartışması da ayrı bir konu.