Başlığa bakıp da çok insan havadan sanırlar.
Fakat öyle değil,
Her gün otomatiğe bağlanmış zamlar insanların boğazına düğümleniyor.
Ülke açık hava intihar sahnesine döndü, gazetelerin 3.sayfaları veya TV’lerin haber bölümleri intihar haberlerini okurken sunucunun boğazını düğümlendiğini görmemek ilgisiz veya tuzu kuru olmak gerek.
“Kim bu ülkede açız diyorsa yalan söylüyor” .
Bu söz ülkenin cumhurbaşkanına ait.
Aslında en kötüsü bu sorunu bilmemek, görmemek düzeltmeye kalkmamak.
“Tok açın halinden ne anlardır bu konu” .
Nakliye firması akşam fiyat veriyorum sabah kamyoncu bu fiyata gitmem diyor, neden basit gece mazota zam gelmiş.
Eskiyi hatırlayın, bir dilim karpuz tadalım diye verilirdi, şimdi karpuz dilim, dilim satılıyor.
Üretim bitmiş, tüketim toplumu yaratılmış, paradan yerinden kalkmadan para kazanma yani faiz dönemi almış başını gitmiş.
Kumara karşı olanların günde 3.kez at yarışı düzenlediğini unutmayalım.
Üretmek zor geliyor bazılarına, zaten üretse de maliyetlerle yetmiyor, hal böyle olunca ülkede kumar, uyuşturucu ve fuhuş zirve yapıyor.
Limanlar kevgire dönmüş, uyuşturucu ticareti artık dış ülkelerden haber geliyor.
Bu ortam en çokta gençleri vurdu, gençliklerini yaşayamıyorlar, kafeye girseler bir çay 15 TL, artık seven sevdiğiyle parkta buluşuyor.
Roman gibi değil mi?
Maalesef gerçekler bazen yaşamayan için roman gibi gelir.
Tok açın halinden anlamaz misali, halamı açlıktan ölen var mı diyorsunuz?
Ölmeyi sadece açlığa bağlıyorsunuz Türkiye gerçeklerinden uzaksınız.
Gençler gençliğini yaşamaya aç, sanatçı sanatını icra edememeye muhtaç,
Yani ülkenin yaşamak için midesine giren ekmek değil.