“Enstitü Kızıl Muhafız yetiştirmek içindi”
ADD Başkanı İsa Kayadan “Reddediyor, kınıyoruz”
“Enstitüler köylünün bilinç ve kimlik kazanma projesiydi”
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adana Şube Başkanı İsa Kayadan Köy Enstitülerinin Kuruluşunun 82. Yılında, Üniversite okutulan Atatürk ilkeleri ve İnkılap tarihi (2) ders kitabında Köy enstitüleri için yazılan “İstenilen kültür değil, Çin’de olduğu gibi, tam bir ‘kültür ihtilali’ idi. Bunun için buralarda Kızıl Muhafız yetiştirilmek istendi. Ancak birkaç çakal makaldan ve birkaç fikir ve ahlak fukarasından başka zayiat verilmemiş olmasını şükranla kaydedebiliriz” gibi ifadeler içermesi nedeniyle sert tepki gösterdi.
Köy Enstitülerinin Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü önderliğinde Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un çabalarıyla kurulduğunu hatırlatan Kayadan “Köy Enstitüleri, Savaşlar gibi olumsuz koşullar nedeniyle unutulan, yoksul bırakılan ve yıpratılan Anadolu Köylüsünün Bilinç ve kimlik kazanma projesi olduğu asla unutulmamalıdır” dedi.
“ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE DERS NOTU OLARAK VERMİŞLER”
Köy Enstitülerinin kuruluşunun 82. Kuruluş yılında Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinde “Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2” dersinde okutulan 10 ünitede, “Köy Enstitüleri ve Kültür İhtilali” başlığında yer alan ifadelere tepki gösteren ADD Adana Şube Başkanı İsa Kayadan şöyle konuştu:
“Uniteyi kaleme alan Prof. Dr. Sayın Erdal Aydoğan şu ifadelere yer vermiş:
“…Gerçekten istenilen kültür değil, bugün Çin’de olduğu gibi, tam bir “kültür ihtilali” idi. Böyle bir ihtilâa için ise sağlam bir kültür ve muhakeme de tehlikelidir. Enstitülerin şehir ve şenlikten uzak beyabanlarda kurulması da köy çocuklarına istenilen şekli vermek içindi. Bolşeviklerin “amele kültürü” yaratma gayretleri iflas ettiği halde bizde daha büyük bir cür’etle bir “kültür ihtilali” teşebbüsüne girişilmiş ve Çin’e öncülük edilmiştir. Nitekim Köy Enstitüleri’nde “Kızıl muhafız” örneğinde unsurların yetiştirilmesi düşünülüyordu.”
“… Gerçekten enstitülerle bir köylü-şehirli husumeti yaratmak, zavallı ezen muhtar ve ağa ile ezilen halk sınıfları icâd ederek ihtilâli köye sokmak gayreti baş gösterdi.“
“…İşte Köy Enstitüleri bir Kızıl muhafız yuvası olarak hazırlandığı için milletin isyanına sebep olmuş ve kapatılmıştır. Fakat en mühim hadise bu isyanın bizzat uyanık ve vatan-sever enstitü talebeleri tarafından başlamış olmasıdır. Öyle ki bütün avlama tuzaklarına, menfaat ve şöhret tertiplerine rağmen bir Kızıl muhafız ordusu yetiştirilememiştir. Tezek edebiyatına kurban ve haya duyguları aşınmış birkaç çakal ve makaldan, bir iki fikir ve ahlak fukarasından başka zayiat verilmemiş olmasını şükranla kaydedebiliriz. Şüphesiz demokrasi gelmese idi kültür ihtilalinin daha büyük tahribatına şahit olurduk. Böylece enstitüler meselesinde ilim ve millî irade birleşmekte, solcu ve devrimbazlar matemlerinde yalnız kalmaktadır. Bu durumda onları tedavi edememekten dolayı biz de üzüntü duyar veya istihza ile temaşa ederiz. Lakin hastalıkların bulaşıcılığı dolayısıyla yeni nesli koruma tedbirlerini de ihmal edemeyiz. Zira onlar başka yollardan kültür ihtilaline devam ediyorlar. Esasen enstitülerin bu yaygara ve matemlerle açılamayacağını bildiklerinden bir şaşkınlık daha yaratmağa ve diktatörlük hazırlamağa çalışıyorlar”
“İFADELERİ REDDEDİYORUZ”
İfade edilen söylemleri reddettiklerini aktaran Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şube Başkanı İsa Kayadan “Aydoğan bu tespitleri neye göre yapmıştır? Amacı nedir, neye hizmet etmektedir? Bu değerlendirmeyi kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. Biz Atatürkçü Düşünce Derneği olarak bu konuyu sorgulayacak ve takipçisi olacağız. Son olarak Köy Enstitülerine sataşma hadsizliğini gösterenlere diyoruz ki; Nefret dili sizin olsun, sevgi dili bizim”