8.Mart Dünya Kadınlar günü
Yılda bir gün olan günler, sadece 24 saat mutluluk anlamında bakarsanız, güzel geliyor, yada kulağa hoş geliyor değil mi?
Dünya’da bu kadar eziyet varken, bu kadar savaş ve hüsran varken, birilerini sevindirmek ne hoş.
ama ya sonrası?
Yine şiddet, yine kadına şiddet, sokak ortasında dayak yiyen kadınlar, sanki bana aynı diğer canlılara yapılan şiddeti hatırlatıyor(kedi,köpek).
Bir gün elinde çiçekle eve eşine gidip sarıldığında dünya kısa sürede olsa duruyor değilmi?
Şekilcilik her alanda almış başını gitmiş, insanoğlunun kurnazlık güdüsü her daim kendine alan bulmuş.
Hayatta öyle değilmi?
İnanan insanlar topluluğunun yaptıkları insanın aklına neden diye soru getiriyor.
Herkesin ihtiyacı ayrı,ayrı, Köylü Hasan emmiye sormuşlar, emmi eline çiçek alıp eşine verdinmi?
eşmi?
Avrada diyon galiba diye başlıyor konuşmaya, bizim avrat sarı gelin, yani günde 40 kilo süt verirse inek, ha işte, eşte o, avratta o diyor.
Dedik ya;
herkesin farklı ihtiyaçları var, seninki son model araba, yada telefon, Hasan emmi gibiler in ki öküz.
Ha, şimdi öküz dedim, hayvan hakları savunucuları ayağa kalktı, iyi güzelde, neden sadece hayvan hakları, insanların hakları için işçiler işlerine dönmek için protesto yapıyorlar, onlara neden destek vermiyon?
dedikya;
şekil almış başını gitmiş ülkede, kim daha güçlü, hakta onun,saygıda onun.
Bakın;
aslında hergün bir gün var, Dünya Kadın günü, sevgililer günü, çocuk günü, Barış günü, bak en çokta o Barış gününe takıldım, Barış herkesin ağzında, ama Dönün şöyle etrafınıza bir bakın, Barış nerede?
Yada kime göre Barış?
açlığa mahküm olmuş çocuklara, çocuğunun dersane parasını veremediği için kendi canına son verenemi, yoksa purosunu yakıp viski’sini yudumlayanamı Barış?
Herkesin kendine göre ihtiyacına göre hayat aslında, bu gün Kadınlar günü dediğimiz olgu sadece bir gün olursa ben ona şekil derim, kim ne derse desin!…
Umutlar tükenmez inşallah bu günü 365 güne yayarsak, o zaman gün derim ben buna.