ÖĞRETMEN VE İDARECİLER YÜZ YÜZE EĞİTİMİN DEVAM ETMESİ İÇİN ÇALIŞIYOR
MEB İSE TALİMAT VERİYOR.
Değerli basın Emekçileri,
Adana’da okullarımız eğitim- öğretime açılalı 2 hafta oldu. Yaz tatili boyunca Adana’da, okulları salgın koşullarına uygun hale getirilecek bir çalışma yapılmamıştır. Okullarda yeni derslikler yapılmadığı gibi, mevcut dersliklerde fiziki mesafenin sağlanması, havalandırma, tuvaletler ve lavabolar için gerekli tadilat ve düzenlemeler de yapılmamıştır. Birçok okulda sınıf mevcutları 40’ın üzerindedir, sınıflar ve koridorlar yetersiz kalmaktadır. Kadrolu yardımcı personel yoktur. MEB ders saatleri ve ders sayılarını düşürme yerine, öğrencilerimizin teneffüs süresini ve dinlenme süresini azaltabilirsiniz demektedir. Salgın yokmuşçasına okullar hiçbir önlem alınmadan açılmıştır.
Adana ilinde bulunan okullarda görevlendirilecek yardımcı personel İŞKUR üzerinden karşılanmaktadır. Bu yardımcı personel arkadaşlarımızın sayısı 2200 olarak belirlenmiştir. Geçen yıl bu sayı 2250 idi. Merkez ilçeler dışında bütün ilçelerde yardımcı personel sayısı azaltılmıştır. Merkez ilçelerde ise aynı kalmıştır. Halbuki salgın döneminde okulların temizliğinin ne kadar önemli olduğu bilinmektedir. Yardımcı personel sayısının bırakın azaltılması, artırılması gereken bir dönemdeyiz. Yine yardımcı personel arkadaşlarımızdan 360’ a yakını çeşitli nedenlerle göreve başlatılmamış ya da başlamamışlardır. Bu durum hem okullarda hijyen sorununa neden olmakta, hem de iki kişinin işini bir tek arkadaşımıza yaptırarak emek sömürüsü yaşatılmaktadır. Okullarda güvenlik görevlisi yoktur. Giriş kapılarında nöbetçi öğretmen arkadaşlarımız ya da öğrencilerimiz girişleri kontrol etmektedir. Bu durum hiçbir şekilde kabul edilemez. Okulların büyük bölümünde kadrolu hizmetli yoktur. Ödenek yetersizliğinden kaynaklı birçok okul velilerden para toplayarak yaşanan sorunları çözmeye çalışmaktadır. MEB, eğitimin ekonomik yükünü velilerin sırtına yıkmıştır.
Her okulda yeni vaka haberleriyle karşılaşıyoruz. Sınıflar lokal olarak karantinaya alınıyor. Henüz hiçbir okulda tam karantina yok, ancak bu olamayacağı anlamına gelmiyor. Bugün sınıflarda başlayan karantina uygulamaları yarın teker teker okulların kapanmasına dönüşecektir.
Okulları açık tutmak için ;
• Sınıf mevcutları azaltılmalı, sınıflarda fiziki mesafe ayarlanmalıdır.
• Havalandırma sorunu çözülmeli, ders sayıları ve saatleri kısaltılmalıdır.
• Servisler denetlenmelidir.
• Okullarda giriş çıkışlar kontrol edilmelidir.
• Müfredat sadeleştirilmelidir.
• Okulların ödenekleri ve yardımcı personel sayıları arttırılmalıdır.
• Yeni öğretmen alımları yapılarak, kalabalık okullarda ikili eğitime geçilmelidir.
• Okul öncesi öğretmen arkadaşlarımız teneffüs saatleri düzenlenmelidir.
• İmam hatip okullarının kontenjanı boştur. Bu okullar akademik okullara dönüştürülmelidir.
Yüz yüze eğitim-öğretimin devam etmesi çok önemlidir. Bunun için aşı dahil her önlemi ve tedbiri destekledik, destekliyoruz. Ancak okullarımızın açık kalması, tek başına öğretmen arkadaşlarımızın ve idareci arkadaşlarımızın gayretiyle mümkün değildir. MEB’in bir an önce gerekli adımı atması gerekmektedir.
Değerli Basın Emekçileri
Eğitim Sen olarak okullarda yaşanan sorunları yasal yolları kullanarak, diyalog yoluyla çözmeye çalışıyoruz. Üyemiz olsun ya da olmasın yanlış bir uygulama ve sorunla karşılaşan eğitim emekçilerinin haklarını aramalarını hep savunduk, buna uygun tutum aldık.
Şube yürütme kurulu üyesi arkadaşımız kendi okulunda yaşanan sorunları Eğitim Sen’in anlayışına uygun çözmeye çalışmıştır. İdareci kurumların eğitim sorunlarının çözümünde engelleyici değil, çözüm üretici makam olmaları gerekir. Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün en basit dilekçe hakkının kullanılmasını engellemesi kabul edilemez. Bu engellemelere karşı Eğitim Sen olarak her türlü idari girişim ve hukuki haklarımızın kullanacağımızın bilinmesini isteriz
Değerli basın emekçileri,
Eğitim Sen olarak, geçmişte olduğu gibi salgın koşularında da eğitim emekçisi arkadaşlarımızın ekonomik, özlük, demokratik ve sağlık haklarına ve öğrencilerimizin eğitim haklarını korumaya ve savunmaya devam edeceğiz. MEB’e çağrıda bulunuyoruz. Salgın yokmuş gibi davranmayı bırakın, okullarda gerekli tedbirleri alın.