admin | 28 Temmuz 2021 | Alt Manşet, Genel, Gündem, Manşet, Son Dakika, Sürmanşet, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ülkemizde, her iki ölümden biri kalp ve damar hastalıkları kaynaklı gerçekleşirken, her yıl yaklaşık 200 bin kişi kalp krizi nedeni ile hayata veda ediyor. Ayrıca koroner kalp hastalıkları kronik bir durum olduğundan, daha önce kalp krizi geçiren bireyler de erken ölüm için yüksek risk altında bulunuyor.
Ancak bütün bu korkutucu görüntüye karşın yaşam tarzı değişikliklerinin sağkalımı artırdığının altını çizen Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Kadir Polat, kalp krizi geçirenlerin dikkat etmesi gerekenler hakkında önemli bilgiler verdi.
Önemli bir halk sağlığı problemi olan koroner kalp hastalığı kronik bir durum olduğundan, kalp krizi geçirmiş hastalarda erken ölüm riski de yüksek olarak gözlemleniyor. Bu nedenle Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Kadir Polat, sağkalımı artırmak için hastaların uzun yıllarda edinmiş oldukları zararlı alışkanlıklarını ve yaşam tarzlarını değiştirmeleri gerektiğini vurguluyor. Ancak uzun yıllar devam eden alışkanlıkların kolay değiştirilemeyeceğinin gerçekçi bir bakış açısı olduğunu da söyleyen Uzm. Dr. Kadir Polat, bu bağlamda hasta ve hekim iş birliğine dikkat çekiyor.
RİSK FAKTÖRLERİ KONTROL ALTINA ALINABİLİR
Uzm. Dr. Kadir Polat, kalp krizi geçirmiş hastaların uygulaması gereken yaşam tarzı değişikliklerini sigaranın bırakılması, sıkı kan basıncı kontrolü, güvenli alkol kullanımı, diyet ve kilo kontrolü ile fiziksel aktivitenin artırılması şeklinde sıralarken, bu değişikliklerin nasıl etkiler yaratacağını detaylı şekilde anlattı.
SİGARA, KALP KRİZİ RİSKİNİ KATLIYOR
Sigara kullanımı, kardiyovasküler hastalıklarda oldukça güçlü ve bağımsız bir faktör olarak karşımıza çıkıyor ve kesinlikle kaçınılması gerekiyor. Pasif içiciliğe maruz kalma durumunun da hastalık riskini artırdığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Kadir Polat; “Sigara içenlerin kalp krizi ile başvurma riski içmeyenlere göre 2-3 kat daha yüksek. Gözlemsel çalışmalar, sigarayı bırakan hastaların ilerleyen yıllarda sigaraya devam edenlere göre ölüm riskinin azaldığını gösteriyor. Sigaranın bırakılması tüm ikincil korunma ölçütlerinde en etki olanı” dedi.
EGZERSİZ, KARDİYAK ÖLÜM RİSKİNİ %26 AZALTIYOR
Egzersiz terapisi, kalp krizini takiben rehabilitasyon amaçlı olarak uzun süreli kullanılıyor. Stabil koroner kalp hastalarında düzenli fiziksel egzersizin oldukça yararlı olduğu biliniyor. Egzersizin hayatı tehdit eden hastalıklarla ilişkili anksiyeteyi azaltabildiğini ve hastanın kendisine güvenini artırdığını belirten Uzm. Dr. Kadir Polat açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Koroner rehabilitasyon programlarının bir parçası olarak egzersiz eğitiminin koroner kalp hastalarında kardiyak ölüm riskini %26 azalttığı biliniyor. Ayrıca egzersiz, hayatı tehdit edici hastalıkla ilişkili anksiyeteyi azaltabiliyor ve hastanın kendisine güvenini arttırabiliyor. Haftada en az 5 kez 30 dakika orta düzey yoğunlukta, hafif bir nefes darlığı noktasına kadar egzersiz öneriliyor. Başlangıç için hafif yürüyüşler en iyi egzersizlerdir ve yapılan egzersizlerin süresi yavaş yavaş artırılmalıdır. Hedeflenen egzersiz süresi haftada 300 dakikadır. Aşırı sıcak ve soğuk havalarda ise egzersiz yapmaktan kaçınılması gerekiyor.”
HİPERTANSİYON MUTLAKA KONTROL ALTINDA TUTULMALI
Kontrol altında tutulmayan hipertansiyon, kardiyovasküler hastalık riskinin yükselmesine sebep oluyor. Bu nedenle özellikle kalp krizi geçiren hastalarda kan basıncının iyi kontrol edilmesi gerekiyor. Tüm hipertansif hastaların tansiyon değerlerinin 140-90 mmHg’nin altında olması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Kadir Polat, “Kilo kontrolü, fiziki aktivitelerin artırılması, alkol alımının azaltılması, tuz kısıtlaması ve meyve, sebze tüketiminin artırılması gibi yaşam tarzı önlemleri hipertansiyonu olan tüm hastalara öneriyoruz” dedi.
KALBİN DÜŞMANI OBEZİTEYE DİKKAT!
Çağımızın hastalığı obezite, kalp krizi geçirmiş hastalarda da artan bir sorun. Kilo vermenin, kan basıncı ve kan yağları üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle kardiyovasküler hastalığı azaltığını söyleyen Uzm. Dr. Kadir Polat, diyet ve kilo kontrolüne ilişkin önerilerini de paylaştı:
Bayındır Sağlık Grubu Hakkında:
Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Şirinevler, İş Kule, İçerenköy, Tuzla ve İzmir Alsancak olmak üzere 7 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.