Gerçi pazarda değerli ürün satılır. Napsın alıcı sizin beş para etmez ruhunuzu!
Neden böyle sert başladık yazının başına, hem de yazının yazıldığı günün pazartesi olduğunu düşünürsek germemek gerek diyenler çok olabilir.
Şimdi konuya açıklık getirmek gerekirse çokta sert olmadığını anlarsınız.
Cumartesi saat 14.51 de İzmir’de 6.8 şiddetinde deprem 83 insanımızın ölümüne sebep oldu. Buraya kadar her ülkede her şehirde olabilecek bir doğa olayı.
Neresinden bakarsanız bakın, felaket. Hatırlayın her sene yeni yılı neşeyle kutlar birbirimize sarılırız,. 2020 yılı Dünya ve ülkemiz açısından felaketler hızla devam ediyor. Öncesi covid-19 denen illet bir çok insanın ölümüne sebep oldu. Orda kimin hangi ülkeye veya hangi şehirden olduğunu sorduk mu? Bu olaylarda kim Dindar kim sarhoş diye sorduk mu? Öyle ya, bu bir tabiat olayı ve kimlik sormuyor. Deprem sonrası sanal alemde İzmir ve Deprem’de ölenler için acımasızca yorumlar yapıldı. Bunun bana göre İzmir’i AKP’nin alamaması sandık başında. Peki Tabiat olayı sadece İzmir’de mi oldu? Daha önce Elazığ, Malatya, Erzurum Depremleri muhafazakar kesimin yoğun olduğu yerler değil miydi?
Şimdi bu insanlara söylenecek tek laf, ruhunuzu, vicdanınızı pazarda mı sattınız? Gerçi başlıkta dediğim gibi beş para etmez ruhunuzu kim ne yapsın?
Bu kişiliksizler iyice gemi ağızlarına aldılar, nereden güç alırlar, nasıl bu kadar güçlendiler, bu sorulara Cevap bulduğumuz zaman bir şeyleri çözmüş oluruz. Fakat siz, biz demeden olaya yaklaşmak gerek. Gerekçesi ne olursa olsun senden farklı diye tu kaka demenin önüne geçmek ancak kanunlarla olur.
Şimdi toplumu rahatlatmak için bir kaç kişi tutuklanmış. Peki Deprem sonrası bu konu kaç gün konuşulur? Fay yasası çıkarım, yada kanunsuz yapıları para kazanmak için imar barışı yapmadığımız zaman can kaybını aza indirgeriz. Unutmayın
” Deprem öldürmez, bina öldürür” .