“500 bin insanımız risk altında!”
“Fay Yasası’yla 20 yılda yapı stoğu değişebilir”
İZMİR – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) acilen ‘Fay Yasası’nı çıkarması gerektiğini vurguladı. Yürekleri yakan deprem nedeniyle İzmir’de bulunan Dr. Müzeyyen Şevkin, 18 kent, 80 ilçe, 502 köy ve mahalle gibi yerleşim birimlerinden geçen aktif faylar nedeniyle Türkiye’nin büyük bir tehlike altında olduğunu söyledi. İzmir’de hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen, enkazlardaki çalışmaları yerinde gören, taziye, hasta, çadır alanlarında ve parklardaki vatandaşları ziyaret eden Dr. Şevkin, aktif fay hattı geçen yerlere yapı inşa edilmemesi için 9 ay önce meclise sunduğu ‘Fay Yasası Teklifi’nin, ayrıca CHP Grup Başkanvekilleri ve Genel Başkan Yardımcıları ile birlikte hazırlayıp meclise sunduğu ayrı bir ‘Fay Yasası Teklifi’nin daha fazla zaman kaybedilmeden hayata geçirilmesini istedi.
18 KENT, 80 İLÇE, 502 KÖY VE MAHALLE!
‘Türkiye Diri Fay Haritası’na göre ülkemizde Bolu, Sakarya, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Kütahya, Eskişehir, Kahramanmaraş, Hatay, Erzurum, Bingöl, Hakkari gibi 18 kent, 80 ilçe, 502 köy veya mahalle gibi yerleşim birimlerinin içinden aktif fayların geçtiğini dile getiren Dr. Şevkin, aktif fay hattı geçen yerlere yapı inşa edilmemesi için verdiği ve 9 aydır bekletilen kanun teklifini hatırlattı. Dr. Şevkin, ayrıca CHP Grup Başkanvekilleri Özgür Özel, Engin Altay, Engin Özkoç ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile birlikte hazırladığı ve Temmuz 2020’de meclise sunduğu ayrı bir ‘Fay Yasası Teklifi’nin de komisyonlarda bekletildiğini vurguladı.
Fay hatları üzerindeki yapılaşmanın durdurulması gerektiğini dile getiren Dr. Şevkin, bu konunun siyasi malzeme yapılmayacak kadar değerli olduğuna işaret etti.
İnsan hayatının söz konusu olduğunu söyleyen Dr. Şevkin, yasa teklifini bekleten iktidar partisine seslenerek, “Alın, kopyalayın, yasayı siz çıkarmış olun. Yeter ki insanlarımız deprem nedeniyle hayatını kaybetmesin” diye konuştu.
“500 BİN İNSANIN HAYATI SÖZ KONUSU”
2020 yılı içinde Elazığ-Sivrice, Van-Başkale ve Bingöl-Karlıova’daki depremlerde en çok hasar ve can kayıplarının fay hatları üzerine oturan yerleşim birimlerinde meydana geldiğinin altını çizen Dr. Şevkin, Türkiye genelinde akif fay hatları veya zonları üzerinde 100 bini aşkın binanın yer aldığını ve 500 bine yakın vatandaşın da bu binalarda oturduğunu ifade etti.
Türkiye’nin yüzde 92’sinin deprem kuşağında yer aldığına dikkat çeken Dr. Şevkin, depremlerde binlerce insanın hayatını kaybettiğini, daha fazla sabır gösterilemeyeceğini belirtti. Dr. Şevkin, “Olası bir İstanbul depremini düşünmek bile istemiyorum” ifadesini kullandı.
“21 YILDA HİÇ BİR ŞEY YAPILMADI”
Türkiye’nin yapı stoğunun yüzde 70’inin kaçak ya da riskli binalardan oluştuğunu belirten CHP’li Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Şevkin, “Türkiye’nin birinci önceliği depreme karşı önlem almaktır. Deprem paralarını amacına uygun kullanmak gereklidir. Gelişigüzel imar afları insanlarımızı ölümle burun buruna getirmektedir. İzmir’de 811 bina imar affından yararlanmış. Bu binaların içerisinde yıkılan binalar da var. 1999 yılı depreminin üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen hiçbir adım atılmamış. Düşünün ki; Fay Yasası bugün çıkmış olsa 20 yılda Türkiye’nin yapı stoğunu baştan aşağıya değiştirme imkanımız var. Ama onlarca yılımızı heba etmeye devam ediyoruz. Yazıktır, günahtır” dedi.
YASA TEKLİFİNİN İÇERİĞİ
Fay hatları üzerindeki yapılaşmanın durdurulması için meclise sundukları iki ayrı Fay Yasası’nın derhal çıkarılmasının önemine işaret eden Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Bu konu siyasi malzeme yapılmayacak kadar değerlidir. İnsan hayatı söz konusudur. Yasa teklifimizi bekletenlere sesleniyorum. Alın kopyalayın siz çıkarmış olun. Yeter ki insanlarımız deprem nedeniyle hayatını kaybetmesin. Aylardır bekletilen iki ayrı kanun teklifimizde, yapılacak özel jeolojik araştırmalar sonucunda aktif olduğu tespit edilen fay hattı veya zonları ile heyelan, kaya düşmesi, çığ, su baskını gibi doğa kaynaklı afetlere uğramış veya uğrayabilir alanlar üzerine herhangi yapı inşa edilmesinin yasalarla önlenmesini talep ediyoruz.”
—