“Tıp ve Bilim Dışı Uygulamalar” Konferansı

Adana Tabip Odası’nın ‘14 Mart Tıp Haftası Etkinlikleri’ kapsamında düzenlediği “Tıp ve Bilim Dışı Uygulamalar” Konferansına İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında Prof. Dr. Raşit Tükel konuşmacı olarak katıldı.

Adana Eczacı Odası Toplantı Salonunda gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasında tüm dünyayı olumsuz etkileyen Coronavirüs’ün yaşamları olumsuz etkilediğini söyleyen Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, 14 Mart Tıp Haftası etkinliklerinin çoğunu iptal ettiklerini açıkladı.

PROF. DR. AHMET HİLAL, “BİLİMSEL OLMAYANDAN KAÇININ”

15 Mart’ta Ankara’da yapılması planlanan ‘Büyük Beyaz Miting’inde Coronavirüs (COVİD-19) nedeniyle iptal edildiğini söyleyen Başkan Prof. Dr. Ahmet Hilal, “Bir çok toplantı Coronavirüs pandemisi (salgın) engeline takıldı. Bildiğiniz üzere Türkiye’de tıp ve bilim dışı uygulamalar çok yayılmaya başladı. Bilimsel yeterliliği olmayan kişiler televizyonlara çıkıp, akla, mantığa uymayan açıklamalarda bulunuyorlar. Hacamatı, kupayı öneren alternatif tıpçı denilen kişiler Coronavirüsten kurtulmak için çözüm üretmiyor, bu konularda bir şey söyleyemiyorlar. Bilimsel olmayan her şeyden kaçının.” dedi.

PROF. DR. RAŞİT TÜKEL, “NİTELİKLİ, BİLİMSEL, ÇAĞDAŞ TIP YÖNTEMLERİNİ SAVUNACAĞIZ”

Daha önce Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanlığı görevinde de bulunan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında Prof. Dr. Raşit Tükel, Tıp ve Bilim Dışı Uygulamaların oldukça geniş bir konu olduğundan söz ederek ‘Aşı karşıtlığı’, ‘Geleneksel alternatif tamamlayıcı sağlık uygulamaları (GATSU)’, ‘Manevi danışmanlık’ ve ‘Coronavirüs hastalığı 2019’ konularına açıklık getirdi.

AŞI KARŞITLIĞI, BAĞIŞIKLAMA İÇİN BİR TEHDİTTİR!

Bilimsel bilginin; bilimsel yöntem akıl, deney ve gözleme dayalı olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Raşit Tükel, “Bir bilginin bilimsel olmasının ölçütü, yöntemsel olmasıdır. Bilimsel bilgi nesnel, sistemli, tutarlı ve eleştiriye açık bilgidir. Aşı karşıtları sıklıkla ilaç ve aşı şirketlerinin toplumun sağlığını değil kendi kazançlarını öncelediklerini dile getiriyor; bu ifadeler aşılara karşı kaygı uyandırabilir. Ancak bu kaygılar giderilebilir ve aşıların etkililik ve güvenliliği karşısında, insanlığın sağlık alanındaki en etkin mücadele araçlarından birini terketmesini gerektirmez. Aşı karşıtlığı, bağışıklama için bir tehdittir!.”

AŞIRI YADA DÜŞÜK KAYGI SAHİPLERİ GEREKLİ ADIMLARI ZAYIF ATIYOR

Prof. Dr. Raşit Tükel, “Geçmişte mahalle arası aktarlar, şifacılar, otacılar, hacamatçılar, üfürükçü, cinci hocalar tarafından uygulanırdı. Şimdilerde akademik unvânlı bilim insanları tarafından televizyonda, sosyal medyada pazarlanmakta. Son yıllarda Sağlık Bakanlığı, modern tıbba karşı olduğu, onun yerine geçmeyi hedeflediği algısını güçlendirip toplumda ve sağlık ortamında meşruiyetini sorgulatmamak için “alternatif tıp” terimini kullanmamayı tercih ediyor. Bitkisel bir ürünün doğal olması nedeniyle güvenli olduğunun düşünülmesi yanlış bir değerlendirme olup, çoğunun etkileri ve zararları konusunda kanıta dayalı bilimsel veri bulunmamaktadır. Coronavirüs Hastalığı 2019!’a baktığımızda aşırı ya da düşük kaygı düzeylerine sahip olanlar, bulaşıcı hastalığın yayılmasını önlemek için gerekli adımları daha düşük bir oranda atıyor. Topluma verilen halk sağlığına yönelik mesajlarda, aşırı psikolojik güvence verme veya normalleştirme ile toplumda gereksiz yere panik yaratma arasında hassas bir dengenin kurulması önemlidir. Etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiş, yarar zarar değerlendirmesi yapılmamış, bilimselliği kanıtlanmamış, toplum sağlığını riske atan tüm bilim dışı uygulamaların karşısında olduğumuzu; Nitelikli, bilimsel, çağdaş tıp yöntemlerine dayalı hizmet sunumunu tavizsiz olarak savunacağımızı buradan bir kez daha iletiyoruz!” diye konuştu.