Ağır çekim yaşamlar…
Demek ki koşturmadan,koşuşturmadan da yaşayabiliyormuşuz.Annem “aç mezarı yoktur” der.Şimdilik açlıktan ölen sayısı duyulmayacak kadar az ki daha duymadım.
Demek ki her gece bir eğlenceye gitmek için kredi kartını şişirmeyebiliyormuşuz…
Tatile gitmeden de yaşanıyormuş meğerse…
O kurs senin bu kurs benim sürüklediğimiz evlatlarımız bunları yapmadan da yaşayabiliyormuş meğerse…
Meğerse sokağımız, mahallemiz, komşularımız ne de güzelmiş öyle değil mi?
Parklarda ki çiçekler ne güzelmiş mis gibi kokularını yeni fark ettik bence ve hatta çok gürültü yapıyorlar diye kızdığımız çocukların ya cıvıltıları….
Meğer bizim bir ailemiz varmış, paradan kariyerden daha önemli.
Nasıl da zaman ayırıyoruz ailemize, çocuklarımızı dinliyoruz can kulağıyla ya eşlerimizin nasıl da ilk kez görüyormuşuz gibi gözlerinin içine bakıyoruz.
En çok unuttuğumuz değer, sevdiklerimiz için endişe ediyoruz aman bu lanet hastalığa yakalanmasınlar diye…
Hep biz değimliydik zamansızlıktan sıkılıp her hobimizi emekliliğe saklayan…
Hepimiz şimdi içimize dönmedik mi?
İçimizde ki yaratıcılığı keşfetmedik mi?
Herkes giden yıllara yanıyor. Aslın da giden hiçbir şey yok.
Farkına varmadınız mı? Biz ne için koşturup duruyorduk…
Aile için mi?
Sağlık için mi?
İşte buyurun hepimize bir fırsat…
Yaşamı ağır çekime alın ne olur ki, sınavı bu yıl kazanmasın çocuklarınız ölüm mü var ucunda?
Aslında bütün bu olaylar bize, yaşadığımız hayatın bir kez daha ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatmadı mı?
Hepimiz şunu fark ettik ki az ya da çok bir şekilde boğazımızı doyurmaya çalışıyoruz. Peki, bu hayattan yitip gidenler…
Demek ki artık yaşamımızı biraz daha ağırdan almak ve yarının olmadığını bilerek en sadece en gösterişsiz haliyle bu yaşamı ömrümüzün yettiği yere kadar sürdürmeliyiz.
Lüks ev,araba,kılık kıyafet,gösterişli yaşam için,şuanda ki yaşamını mahvetmeye çalışanlar sizce bütün bunlara değer miymiş?.
Hiç birini giyemiyorsunuz, gezemiyorsunuz, kullanamıyorsunuz ve dönüp durduğunuz yine dört duvar evler…
Ya da her gün az maaş aldığınız çok iş yaptığınız için söylendiğiniz işleriniz…
Ya şimdi!
O yüzden ne yaşıyorsak lütfen yaşadıklarımızdan hayat tecrübesi çıkartın ki hayıflanmak yerine, bunca olumsuzlukların içinde kendimiz için olumlu çıkarımlar elde edelim.
Nefes alabilmenin,
Sağlığın,
Ailenin,
İşimizin ve aşımızın önemini bir kez daha fark edip bu fani dünyanın anlamsız hırsalar için değmeyeceğini anlayalım.
Dedim ya ağır çekim yaşamlarımız bize daha çok şeyler öğreteceği belli…
Şimdiik her zaman olduğu gibi hoşça kalın akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!