“Soma’nın
sorumlularını ve emekçileri tekmeleyenleri unutmayacağız”
“Soma’yı
unutmayacağız, unutturmayacağız”
ADANA – Beşi maden mühendisi olmak üzere 301 maden
emekçisinin Soma A.Ş.‘ ye ait kömür ocağında çıkan yangında yanarak, boğularak,
zehirlenerek ölmesiyle sonuçlanan Soma faciasının üzerinden tam 6 yıl geçti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden
Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Yılmaz, Soma nezdinde başta
madencilik faaliyetleri olmak üzere tüm sektörlerde yaşanan kazalarda yaşamını yitiren
emekçileri bir kez daha saygıyla andı, başta yakınları olmak üzere tüm vatandaşlara
bir kez daha başsağlığı diledi.
Altı yıl önce söyledikleri gibi, facianın kendisini de, yitirilen
301 maden emekçisini de unutmayacaklarını, unutturmayacaklarını hatırlatan
Yılmaz, “Ne yitirdiğimiz canları unutacağız, ne de ailelerinin yaşadığı acıları
ve sosyal dramı. Ne bu facianın sorumlularını unutacağız, ne de Soma’lı
emekçileri tekmeleyenleri” diye konuştu.
“KADER OLAMAZ!”
Soma faciasının 6. Yılı nedeniyle yazılı bir açıklama
yapan Yılmaz, “Yaşamı, çalışma ilişkilerini bilim ve aklın yol göstericiliğinde
değerlendiren Odamız, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının bir kader
olmadığını, sorunun ülkemizin sosyo-ekonomik yapısından kaynaklanan yapısal bir
sorun olduğunu bilmektedir. Bu facialar, sermayenin aşırı kar hırsı nedeniyle
uyguladığı üretim baskısı, gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınmaması, ilgili
yerel ve merkezi kamu otoritelerinin yapısal sorunları çözmekteki başarısızlığı
ile sendikasızlaştırma başta olmak üzere sermaye yanlısı hükümet politikaları
nedeniyle kaçınılmaz olmaktadır. Bu durum, ülkemizin iş kazaları ve meslek
hastalıkları istatistiklerinde de kendini göstermektedir” diye konuştu.
Her yıl 5 Soma
faciası kadar canların yitirildiğinin acı bir gerçek olduğuna dikkat çeken Yılmaz,
şunları söyledi:
“Oysa hayatın merkezinde yer alan madencilik
faaliyetlerinin işçi sağlığı ve iş güvenliği ilkelerinin hükümet politikalarına
yansıması halinde iş kazaları ve meslek hastalıklarının büyük oranda
önlenebileceği dünya örneklerinde görülebilmektedir. Zaten iş kazalarının ve
meslek hastalıklarının tamamına yakınının önlenebilir nitelikte olduğu konunun
uzmanlarınca kabul görmektedir.
Soma faciası da bu önlenebilir kazalardan biridir. Bu
yanıyla bir iş cinayetidir. Bu durumun bilinmesine rağmen, o dönem en yetkili
ağızlardan “fıtrat” olarak nitelendirilebilmiştir. Ne yazık ki, Soma faciası ne
bir ilktir, nede son olacaktır. Soma, Şirvan, Ermenek, Karadon, Elbistan,
Kemalpaşa, Dursunbeyli, Gediz, Armutcuk, Kozlu ve adını sayamadığımız birçok
faciadan sadece biridir. Geçmişten ders alınabilseydi Soma faciası yaşanmazdı.
Soma’dan ders alınabilse gelecekte yaşanacak olası facialar önlenebilir. Ancak
bunun için toplumsal yaşamda insana ve emeğe değer veren bir anlayışın egemen
olması gereklidir. Oysa siyasal iktidar, bu yaklaşımın tam tersi uygulamalara
devam etmektedir. Bu nedenleSoma faciası bir ilk değildir, son da olmayacaktı