Hoşgeldiniz  
ads

Marmara Depreminin 23. Yılında JMO’dan Çözüm Önerileri

admin | 17 Ağustos 2022 | Alt Manşet, Genel, Gündem, Manşet, Son Dakika, Sürmanşet, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+

 

Dr. Tatar “23 Yıl Geçmesine Rağmen Alınan Önlemler Yetersiz”  

“Afetini bekleyen ülke olmamak için Şimdi Görev Başına”  

“Fay yasası çıkarılmalı, Mevzuatta gerekli düzenlemeler yapılmalıdır”  

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada 17 Ağustos 1999 Gölcük/Kocaeli depreminin üzerinden geçen 23 yıla rağmen bugün hala, zarar azaltma yerine “yara sarma” politikalarında ısrar edildiğini söyledi.

Gölcük/ Kocaali’de meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki depremde 18 bin 373 kişinin yaşamını yitirdiğini, yaklaşık 50 bin kişinin yaralandığını anımsatan JMO Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar “Acısını hala yaşadığımız depremde 375 bin konut veya işyeri yıkıldı ya da hasar gördü. Büyük ekonomik kayıplar yaşandı.  Bu büyük felaketin üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen,  ülkemizde hala yeterli tedbirlerin alınmaması sonucu sadece depremler değil çok sayıda doğa kaynaklı afetler;  yine can alıyor ve milyarlarca liralık ekonomik kayıplara neden olmaya devam ediyor.” Dedi.

“AFET RİSKLERİ İÇİN ETKİN ÖNLEMLER ALINMALI”  

Doğa kaynaklı afetler karşısındaki toplumsal, sosyal, ekonomik, kurumsal ve teknik altyapıdaki kırılganlıkların katlanarak arttığına dikkat çeken Tatar “Getirilen çözümler afet risklerini azaltmak yerine, sadece “yara sarma” amacına hizmet etmiştir” diye konuştu. Deprem, sel, taşkın, heyelan gibi doğa kaynaklı olayların afete dönüşmemesi için doğa ve teknoloji kaynaklı afet risklerine karşı “Etkin Önlemler” alınması gerektiğine vurgu yapan Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, mesleki tecrübe ve bilimin ışığında elde ettikleri bilgilerden derledikleri önerilerini şöyle sıraladı:

“AFET, ACİL DURUM VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI KURULMALI”  

1-Afet ve acil durumlara ilişkin risklerin önceden belirlenebilmesi, gerekli tedbirlerin zamanında ve bütüncül bir anlayışla ele alınması ve etkili şekilde yönetilebilmesi için acilen “Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı” kurulmalıdır.

“BELEDİYELERDE AFET VE RİSK AZALTMA DAİRESİ KURULMALI”  

2- Büyükşehir, İl ve İlçe Belediyelerinin kurumsal organizasyon yapısını düzenleyen ve 22/2/2007 tarih ve 26442 sayılı Resmî Gazete de yayımlanan “Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelik” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca acilen yeniden düzenlenerek belediyelerin kurumsal yapısı içinde “Afet ve Risk Azaltma Daire Başkanlıklarının” kurulması zorunlu hale getirilmelidir.

“FAY YASASI ACİLEN ÇIKARILMALIDIR”  

3-Fay Yasası Konusu,  İçişleri Bakanı tarafından basın yayın kuruluşları önünde defalarca ifade edilmiş, buna rağmen aradan geçen iki buçuk yıllık zaman dilimine rağmen ilerleme sağlanamamıştır. Halkın can ve mal güvenliği hiçe sayılarak fay zonlarının sakınım bandı içinde yer alan onlarca yapıya her gün yapı ruhsatı verilmesi uygulamasına derhal son verilmeli ve “Fay Yasası” acilen çıkarılmalıdır.

“MEVZUATLARDA GEREKLİ DÜZENLEMELER YAPILMALI”  

4-7269 sayılı Afetler Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun başta olmak üzere ilgili mevzuat, yönetmelik ve tebliğlerde tek bir düzenleme dahi yapılmamıştır. Gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır.

“FAY ZONLARI ÜZERİNDE PALEOSİSMOLOJİK ARAŞTIRMALAR YAPILMALI”  

5-Deprem, sel, taşkın, heyelan gibi doğa kaynaklı her bir afet tehlikesi için tekil veya çoklu tehlike haritaları üretilerek mekânsal planlama sürecine entegre edilmesi sağlanmalı, fay zonları üzerinde yapılacak paleosismolojik araştırmalar sonucu belirlenen sakınım bantları ile DSİ Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan havza plan ve raporlarında belirtilen “Taşkın Tehlike Haritalarındaki riskli alanlar imar planlarına işlenmeli, bu alanlarda bina ve bina türü yapıların yapılmasına sınırlama getirecek düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir.

“PLAN REVİZYONLARI, RİSK AZALTMA ÖNLEMLERİ İLE BİRLİKTE UYGULANMALI”  

6-Ülkemizdeki tüm illerin 1/1000 ölçekli Jeolojik-Jeoteknik ve Mikrobölgeleme Etütleri hızla tamamlanmalı; bu etütlerin sonuçlarına göre bütünleşik afet master planları hazırlanarak afet güvenliğinin gerektirdiği imar plan revizyonları ve diğer risk azaltma önlemleri ile birlikte uygulanmalıdır.

“AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN YENİDEN DÜZENLENMELİ”  

7-Beton lobileri tarafından kent yağması ve kentsel rantın dönüştürülmesinin aracı haline getirilen 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun halkı depremler başta olmak üzere afet tehlike ve risklerine karşı korunması sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

“AFETİNİ BEKLEYEN ÜLKE OLMAMAK İÇİN GÖREVE”  

Marmara depreminin üzerinden 23 yıl geçmiş olmasına rağmen Ülkenin, doğa kaynaklı afet karşısında toplumsal, sosyal, ekonomik ve teknik altyapıyı güçlendiren, olası afetler karşısında kırılganlıkları azaltan noktadan oldukça uzakta olduğunu belirten JMO Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar sözlerini şöyle tamamladı:

“Yaşanan depremlerden ders alınmamış ve hala zarar azaltma yerine yara sarma politikalarında ısrar edilmektedir. Kalkınmanın, halk ve çevre sağlığının korunmasının, yaşam kalitesinin yükseltilmesinin ve doğayla uyum için afetlere karşı daha hazırlıklı ve dirençli olmak, afetini bekleyen ülke olmamak için hemen şimdi görev başına!”

271 Kez Görüntülendi.
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

© 2017 Gerçek Adana Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.