Kibir ve Siyaset
SÜLEYMAN YALÇIN | 04 Ocak 2025 | Alt Manşet, Dünya, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Manşet, Siyaset, Son Dakika, Sürmanşet, Tüm Manşetler, Yerel Haberler
Bazen olmaz dediğiniz her şeyi hayatta mümkün olduğunu
duyar yaşarız.
kibirli insanların toplum nezdinde hiç sevilmediği
söylenir.
Fakat hepsi arkadan söylenen
kelimelerdir. kişi geldiği zaman 32 dişin gösterildiği
bir tebessüm görünür yüzde.Bunun
adıda “samimiyetsizlik” diye adlandırılır. Bazen hasbel kader
siyasette bir yere gelen kişi ile tanış olmak Milli piyangodan büyük ikramiye çıkmış gibi
gelir insana. Çünkü yaşadıkları onun mükafatı
olarak “gülle” arkadaşı ile iktidar olmuştur. Yıllarca
bunun çok örneklerini hayatta
görmek mümkündür.Kişi
kibir abidesi olarak gezmeye caka satmaya başlar, sonrası herkesi eleştiri
manyağı yapar. çünkü kendi defoları
meydana çıkacak diye korkar. siyasette sakın partinizi
eleştirmeyin! eleştirenleri partili olmamakla suçlamaya her
gittiği yerde söyler durur. Aslında kendiside eleştirenleri
eleştirdiği için bir eleştirmen olarak kayıtlara geçtiğinin
farkında değil!… “Siyaset nasıl olurda böyle adamları bir yere getirir”? diye düşünebilirsiniz.
Fakat eğer bunlardan çok fazla varsa
hayatta, o zaman sizin “yoldaşlık hukuku” diye adlandırdığınız tümcenin ne
acıdır çok gerilerde tarihin tozlu sayfalarına karıştığını
görmek mümkün.
Yıllarca bu kibirli insanlar, aslında
yine başında bulunduğu kurumları yıllarca keklemişler! ama ne garip şimdi
“gülle” arkadaşı ülkenin hatırı
sayılır bir makama oturunca bu “kibir” abideside omuzuna apoletlerini
takmış insanlara tepeden bakmaya başlamış. Halbuki tepeden düşmenin
sadece bir rüzgar esintisine bağlı olduğunu unutur. öyle hayatın
hep “gülle” arkadaşının o makamda kalacağını
sanarak topluluklara kibir dersleri vermeye devam eder. Sonuçta Ülkede
siyasetin geldiği nokta insanlara hizmet verir gibi görünsede! aslında
bu insanların sadece kendilerine hizmet verdiğini siyasete atıldıktan sonra
pahalı arabalar, lüks iş yerleri ve italyan tarzı giyimleri ile
eskiden kendini ve hayatını bilen insanları harcayarak toplum nezdinde saygın
biriymiş gibi göstermeye çalışırlar.
Hayat
bazen bunlara bu mükafatları versede bunun bir gün sonu
olacağını bilmeden kibir dünyasında dolaşır durur. Halbuki “gülle”
arkadaşı makamdan düştüğü an bu arkadaşta tarihin tozlu sayfalarında yerini
alacaktır. Türkiye’de malesef “Kibir ve siyaset” içi-içe geçmiş
durumda, devrimci söylemlerle insanları kandırmaya devam ediyor. Buna
en güzel Türk sinemasında Kemal Sunal’ın rol aldığı “Zübük”
Filmini örnek gösterebiliriz.
Yazılan yazının gerçek kişilerle alakası yoktur Fakat esinlenmek
serbest