Dünya
Öğretmenler Günü’nün geçmişi, uluslararası öğretmen örgütlerinin katkılarıyla 5
Ekim 1966 tarihinde ILO ve UNESCO tarafından ‘Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin
Tavsiye Kararı’nın alınmasına dayanmaktadır. Tüm dünya öğretmenleri için önemli
olan bu tarihi karar, öğretmenlerin toplumsal statüsü ve haklarına yönelik
önemli ve tarihi bir adım olmuştur. 5 Ekim, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim
ve Kültür Örgütü UNESCO ve ILO tarafından 1994 yılında Dünya Öğretmenler Günü
olarak ilan edilmiştir. 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, Türkiye’den sadece
Eğitim Sen’in üyesi olduğu Eğitim Enternasyonali’ne üye yüzden fazla ülkede eş
zamanlı olarak kutlanmaktadır.
Öğretmenlerin
toplumsal statüsü ve haklarına yönelik önemli ve tarihi bir adım olan Tavsiye
Kararı ile öğretmenlerin sadece okulda değil, toplum içinde de yerine
getirdikleri görevin taşıdığı önemuluslararası düzeyde belgelenmiştir. ‘Öğretmenlerin
Statüsü Tavsiye Kararı’, öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını
geliştirmeyi ve korumayı amaçlarken, aynı zamanda uluslararası düzeyde yapılmış
bir toplu sözleşme niteliği taşımaktadır. ‘Tavsiye Kararı’, Türkiye tarafından
da kabul edilen ve altına imza atılan bir belge olmasına rağmen, Türkiye’nin
yıllardır yükümlülüklerini yerine getirdiğini söylememiz mümkün değildir.
Türkiye’de görev yapan eğitim ve bilim emekçileri,
OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son
sıralardadır. Geçtiğimiz yıllar
içinde eğitim ve bilim emekçilerinin aldıkları maaşlar, rakamsal olarak artmış
gibi görünse de insanca yaşam seviyesinin yanına bile yaklaşamamıştır. Eğitim
emekçilerinin üçte ikisi insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmek için ek
işler yapmak zorunda bırakılmıştır. Geçtiğimiz yıllar içinde öğretmenlerin
satın alım gücünün belirgin bir şekilde azaldığı görülmektedir.
Yıllar
|
Öğretmen
Maaşı
9/1 Derece
(TL)
|
Öğretmen
Maaşı
(ABD doları)
|
TL/ABD Doları
|
Çeyrek altın
(Adet)
|
Ç. Altın
(TL)
|
2009*
|
1.302
|
874
|
1,49
|
15
|
87 TL
|
2010
|
1.387
|
957
|
1,45
|
13
|
105 TL
|
2011
|
1.592
|
838
|
1,90
|
9,5
|
167 TL
|
2012
|
1.769
|
972
|
1,82
|
10
|
169 TL
|
2013
|
1.894
|
919
|
2,06
|
13
|
147 TL
|
2014
|
2.148
|
942
|
2,28
|
15
|
143 TL
|
2015
|
2.339
|
772
|
3,03
|
14
|
168 TL
|
2016
|
2.628
|
865
|
3,04
|
12
|
215 TL
|
2017
|
2.891
|
780
|
3,57
|
11
|
257 TL
|
2018
|
3.320
|
541
|
6,14
|
9
|
356 TL
|
2019
|
3.895*
|
683
|
5,70*
|
9
|
452 TL
|
Fark
|
*15 Eylül 2019
|
-191 $ (1.088 TL)
|
*4 Ekim 2019
|
-6 adet
|
+ 365 TL
|
* ABD doları ve çeyrek altın fiyatlarında
belirtilen yılların Ekim ayı verileri dikkate alınmıştır.
1 ABD dolarının ortalama 1.56 TL
olduğu 5 Ekim 2009 yılında 1.302 TL aylık alan 9. derece 1. kademedeki
bir öğretmen maaşıyla 874 ABD doları alabiliyorken, bugün aynı derece ve
kademede 3 bin 895 TL alan bir öğretmenin dolar bazında aldığı maaş 683
ABD doları (1 $=5,70 TL) seviyesine inmiştir. Son 10 yılı temel
aldığımızda 9/1 derecedeki bir öğretmenin maaşındaki aylık kayıp, dolar bazında
191 ABD doları (1.088 TL) olmuştur. Bu rakam son on yılda
öğretmenlerin satın alım gücündeki azalmanın boyutlarını açıkça
göstermektedir. Benzer bir şekilde 5
Ekim 2009’da 9/1 derecedeki bir öğretmen maaşı ile 15 çeyrek altın alabiliyorken,
on yıl sonra aynı öğretmen maaşı ile bugün ancak 9 çeyrek altın alabilmektedir.
Öğretmenlik mesleği ve mesleki idealleri,
iktidar eliyle uygulanan bilinçli politikalarla çok yönlü olarak hızla
yozlaştırılmıştır. Yıllardır ülkeyi yönetenler ve eğitim politikalarına yön
verenler öğretmenlik mesleğinde yaşanan nitelik kaybının artmasında en büyük
pay sahipleridir. Bu nedenle bugün eğitim alanında yaşanan sorunların sorumlusu
öğretmenlerimiz değil, siyasi iktidar, MEB ve onların sözünden çıkmayanlardır.
Öğretmenlerin
yıllar boyunca büyük fedakârlıklara katlanarak çalışırken yaşadığı zorluklar
ortadayken, çalışma ve yaşam koşulları ve mesleki saygınlıklarının giderek
kötüleşmesi dikkat çekicidir. Geçtiğimiz yıllar içinde öğretmenlerin ekonomik
ve sosyal sorunlarına ek olarak, mesleki saygınlıklarında da ciddi gerilemeler
yaşanmıştır.
Yaşadığımız tüm olumsuzluklara, işimize,
ekmeğimize ve geleceğimize yönelik ağır tehdit ve saldırılara, hukuksuz ihraç
politikalarına, kaybedilme noktasına gelen mesleki saygınlığın yeniden
kazanılması, öğretmenliğin uluslararası standartlara uygun ve bilimsel bir
anlayışla ele alınması ve tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki ve
özlük sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.
Yıllardır
kamu istihdamında, özellikle eğitimde güvencesiz, esnek ve performansa dayalı istihdam politikalarını hayata
geçirmek isteyen siyasi iktidar, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında eğitimde
mülakat sınavı ile alınan ‘sözleşmeli öğretmenlik’ uygulamasını başlatmış ve
bugüne kadar 103 bin sözleşmeli öğretmenin ataması yapılmıştır. Öğretmen
istihdamında yaşanan güvencesizleştirme, öğretmenlerin özlük hakları ve çalışma
koşulları arasında belirgin farklılıklar ve adaletsizlikler yaratmayı
sürdürmektedir.
Nitelikli eğitimin nitelikli öğretmenle
mümkün olduğu gerçeği ortadadır. Bu nedenle öğretmen yetiştirme ve kadrolu
istihdam konusundan başlayarak, sadece öğretmenlerin değil, tüm eğitim ve bilim
emekçilerinin yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi için somut adımlar
atılması bir zorunluluktur.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un her
fırsatta öğretmenlere değer verilmesine ilişkin söylemleri genellikle söylemde kalmamalıdır.
MEB’e çağrımız; 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde ILO
ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da kabul edilen ‘Öğretmenlerin Statüsüne
İlişkin Tavsiye Kararı’nın eksiksiz uygulanacağı açıklanmalı, başta 3600 ek
gösterge olmak üzere, ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarımızla ilgili
taleplerimiz kabul edilmelidir.
Eğitim ve bilim emekçileri açısından 5
Ekim Dünya Öğretmenler Günü, klasik anlamda sadece ‘kutlanan’ bir gün değil, eğitim
emekçilerinin uluslararası alanda birlik, dayanışma ve örgütlü mücadelenin
simgesi olan evrensel anlamda bir mücadele gündür. İçinde bulunduğumuz bütün
olumsuz koşullara, üyelerimizi ve sendikal faaliyetlerimizi baskı alıntına alma
girişimlerine, iktidarın eğitime yönelik ırkçı, gerici ve dayatmacı
politikalarına karşı örgütlü mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimiz
bilinmelidir.
Türkiye’nin
dört bir yanında fedakârca görev yapan öğretmenleri, eğitim ve bilim emekçilerini mesleğine ve haklarına yönelik
saldırılara, krizin faturasının sırtımıza yıkılmasına karşı birlikte mücadele
etmeye, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Eğitim Sen olarak, bizlere dayatılan her
türlü haksız ve hukuksuz uygulamanın eğitim ve bilim emekçilerinin birleşik,
örgütlü mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyor, yaşadığımız tüm baskılara ve
olumsuzluklara rağmen öğretmenlerimizin, eğitim ve bilim emekçilerinin 5 Ekim
Dünya Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.